NAMAZIN MAHİYETİ VE RÜKÛNLERİ

06.08.2023
495

Namaz mahiyeti ve rükunları nelerdir? namazın rükunları hangileridir ? namazın mahiyeti ve rükunları hakkında Resulullahın söylemiş olduğu hadisi şerifler şunlardır;

  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namaza kalktığı zaman, ellerini iki omuzunun hizasına kadar kaldırır sonra tekbir getirirdi. Rüku yapmak isteyince de (ellerini iki omuzu hizasına kaldırmak suretiyle) aynı şeyi yapardı. Rükudan başını kaldırınca da aynı şeyi yapardı. Ancak bunu, secdeden başını kaldırırken yapmazdı.” (Bir başka rivayette: “Bunu, secde ederken yapmazdı” denmiştir) (Buhari, Ezan 83, 84, 85, 86, Müslim, Salat 22, (390), Tirmizi, Salat 190, (255), İbnu Mace, İkamet 15, (858 – 868))
  • Bir diğer rivayette: “Başını rükûdan kaldırınca, ellerini aynı şekilde kaldırır ve: “Semi’allahu li-men hamideh, Rabbena ve leke’l-hamd. (Allah kendine hamdedeni işitir. Rabbimiz, hamd sanadır)” derdi” şeklinde gelmiştir. [Bu ibarenin lafzı Sahiheyn’e aittir.] (Buhari, Ezan 83, 84, 85, 86, Müslim, Salat 22, (390)
  • Buhari’nin diğer bir rivayetinde şöyle gelmiştir: “İbnu Ömer Radıyallahu Anh namaza girince tekbir getirir ve ellerini kaldırırdı.” (Buhari, Ezan 83, 84, 85, 86)
  • Muvatta ve Ebu Davud’da gelen bir rivayette de şöyle denmiştir: “İbnu Ömer Radıyallahu Anh namaz için iftitah tekbiri getirince (namaza başlayınca), ellerini iki omuzu hizasına kadar kaldırırdı, rükûdan kalkınca daha aşağı kaldırdı.” (Muvatta, Salat 16, (1, 75, 76, 77), Ebu Davud, Salat 117, (721, 722, 741, 743)
  • Muvatta’nın bir diğer rivayetinde şöyle gelmiştir: “(İbnu Ömer) eğilip doğruldukça her seferinde tekbir getirirdi. İbnu Cüreyc der ki: “Nafi’e (Yani İbnu Ömer ellerini) ilk kaldırmada öbürlerinden daha mı yukarı kaldırıyordu?” diye sordum. Bana: “Hayır! Eşitti” dedi. Ben tekrar: “Öyleyse bana işaret et (göster)” talebinde bulundum. Göğsüne hatta daha aşağıya işaret etti.” ) (Muvatta, Salat 16, (1, 75, 76, 77)
  • Ebu Davud’un bir rivayetinde şöyle gelmiştir: “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namaza kalktığı zaman ellerini iki omuzunun hizasına kadar kaldırırdı. Sonra eller o halde iken tekbir getirirdi, rüküya giderdi. Sonra belini doğrultmak isteyince ellerini tekrar iki omuz hizasına kadar kaldırır ve, “Semiallahu li-men hamideh” derdi. Secdede ellerini kaldırmazdı. Rükûdan önce getirdiği her bir tekbirde ellerini kaldırırdı ve bu hal namazın bitimine kadar devam ederdi.” Yine Ebu Davud’un bir diğer rivayetinde: “Rükûdan doğrulunca, secdeye eğilince (kaldırır), iki secde arasında kaldırmazdı” denmiştir. (Ebu Davud, Salat 117, (721, 722, 741, 743)
  • Nesai’nin rivayetinde şöyle gelmiştir: Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namaza girdiği zaman ellerini kaldırırdı. Rüku’ya gitmek istediği zaman, başını rükûdan kaldırdığı ve iki rek’at arasında kalktığı zaman aynı şekilde ellerini iki omuzunun hizasına kaldırırdı.” (Nesai, İftitah 1, 2,3, (2,121, 122)
  • Size Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın namazıyla namaz kıldırayım mı?” dedi ve namaz kıldı. Bu namazda ellerini bir kere iftitah tekbiri sırasında kaldırdı, başka kaldırmadı.” (Ebu Davud, Salat 119, (748), Tirmizi, Salat 191, (267), 188, (263), Nesai, İftitah 110, (2,196), 124, (1, 204), Sehv 70, (3, 62)
  • Bir diğer rivayette şöyle demiştir: “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) her eğilip doğrulmalarda, kıyam ve oturmalarda tekbir getirirdi. Hazreti Ebu Bekir ve Hazreti Ömer Radıyallahu Anh de aynı şekilde tekbir getirirlerdi.” (Ebu Davud, Salat 119, (748), Tirmizi, Salat 191, (267), 188, (263), Nesai, İftitah 110, (2,196), 124, (1, 204), Sehv 70, (3, 62)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ı iftitah tekbiri alırken gördüm. Ellerini kulaklarına yakın kaldırmıştı. Sonra (namazdan çıkıncaya kadar) başka kaldırmadı.” (Ebu Davud, Salat 119, (762)
  • Rivayete göre, halka namaz kıldırdığı zaman, her eğilip doğrulmada tekbir getirirdi. Kendisine: “Bu tekbirler de ne?” dendiği vakit: “Bu, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın namazıdır!” diye cevap verirdi.” (Bu hadis, Sahiheyn’in rivayetine lafzen uygundur. Ebu Davud ve Tirmizi’nin bir rivayetinde: “(Ebu Hureyre) tekbir getirince parmaklarını açardı” denmiştir. Tirmizi’nin bir diğer rivayetinde “O eğilirken tekbir getirirdi” denmiştir) (Buhari, Ezan 115, Müslim, Salat 27-32, (392), Muvatta, Salat 19, (1, 76), Tirmizi, Salat 177, 198, (239, 254)
  • Ebu Davud’un bir diğer rivayetinde: “Şayet Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın ön cihetinde olsaydım koltuk altlarını görürdüm (kollarını öylesine yüksek kaldırırdı).” (Ebu Davud, Salat 118, 119, (746, 763)
  • Nesai ’de gelen bir diğer rivayette şöyle denmiştir: “Ebu Hureyre Radıyallahu Anh Beni Züreyk Mescidi’ne geldi ve dedi ki: “Üç şey var ki, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) onları yapıyordu, halk ise terk etmiş durumda… Namazda ellerini uzatarak kaldırırdı, (Fatiha’yı okuyunca kıraate geçmezden önce) bir miktar sükut buyurdu, secdeye varınca (ve secdeden kalkınca) tekbir getirirdi.” (Nesai, İftitah 6, (2, 124), 84, (2, 181-182), 184, (2, 236)
  • Anlattığına göre, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ı, namaza girdiği sırada ellerini kaldırıp tekbir getirirken görmüştür. (Müslim, Salat 54, (401), Nesai, İftitah 107, (2, 194), 139, (2,211), 187, (2,236), Sehv 29, (3, 34-35)
  • Bir diğer rivayette der ki: “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’la birlikte namaz kıldım. Tekbir getirdiği zaman ellerini kaldırıyor, sonra (elbisesine) gömülüyordu. Sonra sol elini sağ eliyle tutuyor, ellerini elbisesine sokuyordu, rükü yapmak istediği zaman ellerini çıkarıp sonra kaldırıyordu. Rükûdan başını kaldırmak isteyince de ellerini kaldırıyor, sonra secde ediyordu. (Secdede) yüzünü elleri arasına koyuyor idi. Keza başını secdeden kaldırınca da ellerini kaldırıyordu. Namaz bitinceye kadar (her rekâtta böyle yapıyordu).” (Müslim, Salat 54, (401), Nesai, İftitah 107, (2, 194), 139, (2,211), 187, (2,236), Sehv 29, (3, 34-35)
  • Bir diğer rivayette şöyle der: “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ellerini, omuzları hizasına kadar kaldırdı. Baş parmaklarını da kulaklarıyla, hizaladı, sonra tekbir getirdi.” (Müslim, Salat 54, (401), Nesai, İftitah 107, (2, 194), 139, (2,211), 187, (2,236), Sehv 29, (3, 34-35)
  • Bir diğer rivayette: “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ı iftitah tekbiriyle birlikte ellerini kaldırırken görmüştür.” (Müslim, Salat 54, (401), Nesai, İftitah 107, (2, 194), 139, (2,211), 187, (2,236), Sehv 29, (3, 34-35)
  • Ebu Saidi’l-Hudri Radıyallahu Anh bize namaz kıldırdı. Secdelerden başını kaldırırken, secdeye giderken, ikinci rekâttan kalkarken, tekbirlerini cebri (sesli) olarak getirdi ve sonunda: “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ı böyle yapar gördüm!” diye açıklamada bulundu.” (Buhari, Ezan 144)
  • Ali İbnu Ebu Talib Radıyallahu Anh’ın arkasında ben ve İmran İbnu Husayn beraber namaz kıldık. Ali Radıyallahu Anh secde edince tekbir getiriyor, başını kaldırınca tekbir getiriyor, ikinci rekattan kalkınca yine tekbir getiriyordu.” (Nesai’nin rivayetinde şöyle denmiştir: “Her eğilme ve her kalkmada tekbir getirir, rüküyu tamamlardı.”) (Buhari, Ezan 144, 115, 116, Müslim, Salat 33, (393), Ebu Davud, Salat 140, (835), Nesai, Sehv 1, (3, 2)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) farz namaza kalkınca tekbir getirir, ellerini omuzlarının hizasına kadar kaldırırdı. Kıraatini tamamlayıp rüküya gitmek isteyince aynı şeyi yapardı. Rükûdan kalkınca da aynı şeyi yapardı. Oturur vaziyette iken ellerini hiçbir surette kaldırmazdı. İkinci secdeden de kalkınca ellerini aynı şekilde kaldırır ve tekbir getirirdi. (Ebu Davud, Salat 118, (744)
  • İbnu Hüveyris Radıyallahu Anh, Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın (namaza başlarken) tekbir getirdiği, rüküya gittiği, rükûdan başını kaldırdığı zaman, kulağının üst kısmına ulaşıncaya kadar ellerini kaldırdığını görmüştür. (Buhari, Ezan 84, Müslim, Salat 24-26 (391), Ebu Davud, Salat 118, (745), Nesai, 85, (2, 182), İbnu Mace, İkametu’s-Salat, 15, (859)
  • Abdullah İbnu Tavus, Mescidü’l-Hayf’da yani başımda namaz kıldı. İlk secdeyi yapıp secdeden başını kaldırdığı zaman ellerini yüzünün hizasına kadar kaldırmıştı. Ben bunu hoş bulmadım ve Vüheyb İbnu Halid’e söyledim. Vüheyb ona: “Sen hiç kimsede görmediğin bir şey mi yapıyorsun?” dedi. Ancak Tavus cevaben: “Babamın onu yaptığını gördüm. Üstelik babam şunu da söylemişti: “İbnu Abbas Radıyallahu Anh’ın böyle yaptığını gördüm. Üstelik onun: “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu yapıyordu” demiş olmasından başka bir şey de bilmiyorum.” (Ebu Davud, Salat 117, (740), Nesai, İftitah 177, (2, 232)
  • Meymun el-Mekki, Abdullah İbnu Zübeyr Radıyallahu Anh’ı gördüğünü ve kendilerine namaz kıldırdığını anlatmıştır. Devamla der ki: “Abdullah namazda kıyam, rükü, secde ve secdeden kıyama kalkma esnalarında elleriyle işaret yapıyordu (ellerini kaldırıyordu). İbnu Abbas Radıyallahu Anh’a gittim. Ve: “İbnu Zübeyr’i hiç kimsede görmediğim bir tarzda namaz kılıyor gördüm” deyip onun namazda yaptığı işareti anlattım. Bana: “Eğer Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın namazını görmekten hoşlanırsan, Abdullah İbnu Zübeyr’in namazına uy!” dedi.” (Ebu Davud, Salat 1l7,(739)
  • Bende basur vardı. Namazı nasıl kılacağım diye Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e sordum. “Ayakta kıl, muktedir olmazsan oturarak kıl, buna da muktedir olmazsan yan üzeri (yatarak) kıl” buyurdu. (Buhari, Taksiru’s-Salat 18, 17, 19, Ebu Davud, Salat 179, (951, 952), Tirmizi, Salat 274, (372), Nesai, Kıyamul-Leyl 21, (3, 223-224)
  • Diğer bir rivayette geldiğine göre, İmran Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e kişinin oturarak kılacağı namaz hususunda sordu. Aleyhissalatu vesselam: “Ayakta kılarsa bu efdaldir. Kim de oturarak kılarsa, ona ayakta kılanın ecrinin yarısı verilir. Kim de yatarak kılarsa ona da oturarak kılanın ecrinin yarısı verilir” buyurdu. (Buhari, Taksiru’s-Salat 18, 17, 19, Ebu Davud, Salat 179, (951, 952), Tirmizi, Salat 274, (372), Nesai, Kıyamul-Leyl 21, (3, 223-224)
  • Hazreti Aişe (r.a) : “Resûlullah oturarak namaz kılar mıydı?” diye sordum. Bana şu cevabı verdi: “Evet! Halk -veya yaş demişti- O’nun dermanını kesince (yani insanların meseleleriyle ömrünü tüketince, dermandan kesilince demektir).” (Buhari, Taksiru’s-Salat 20, Teheccüd 16, Müslim, Salatul-Müsafirin 112, 115, (731, 732), Muvatta, Cum’a 20, (1, 137, 138), Ebu Davud, Salat 179, (953-956), Tirmizi, Salat 257, (374, 375)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) oturarak namaz kılar, oturduğu halde kıraat buyurur, kıraatinden takriben otuz-kırk ayet kalınca kalkar, kıratına ayakta devam eder, sonra rüküya ve secdeye giderdi. İkinci rekâtta aynen bunun gibi yapardı. Namazı bitince, ben uyanıksam benimle konuşurdu, uyuyor isem yatardı. (Buhari, Taksiru’s-Salat 20, Teheccüd 16, Müslim, Salatul-Müsafirin 112, 115, (731, 732), Muvatta, Cum’a 20, (1, 137, 138), Ebu Davud, Salat 179, (953-956), Tirmizi, Salat 257, (374, 375)
  • Nesai’de gelen bir rivayette şöyle denmiştir: “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ı (oturarak namaz kılarken) bağdaş kurma şeklinde oturmuş gördüm.” (Nesai der ki: “Bu hadisin hatalı olduğu kanaatindeyim.”) (Nesai, Kıyamu’l Leyl, 18, 22, (3, 219-224)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın ölümüne yakın, farzlar dışındaki namazlarının çoğu oturarak idi. Ona göre, amellerin en güzeli, az da olsa devamlı olanı idi. (Nesai, Kıyamu’l-Leyl 19, (3, 222)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın, nafile namazlarını kılarken, ölümüne bir yıl kalıncaya kadar hiç oturduğunu görmedim. Bundan sonra hep oturarak kıldı. Namazda sureyi hep tertil üzere okurdu. Bundan dolayı o sure, aslında ondan daha uzun olan sureden daha uzun görünürdü. (Müslim, Müsafirin 118, (733), Muvatta, Cum’a 20, (1, 137), Tirmizi, Salat 275, (373), Nesai, Kıyamu’l-Leyl 19, (3. 223)
  • Bana Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın: “Kişinin oturarak kıldığı (nafile) namaz, normal şekilde kıldığı namazın (sevapça) yarısına denktir” buyurduğu söylenmişti. (Kendisinden sormak üzere) derhal yanına gittim. Varınca, Efendimizi oturarak namaz kılıyor buldum. Elimi başının üzerine koydum. Bana: “Ey Abdullah İbnu Amr! Meselen nedir?” dedi. Ben: “Ey Allah’ın Resulü, bana “Kişinin oturarak kıldığı namaz, normal namazın yarısına denktir” buyurduğunuz söylendi. Halbuki siz de oturarak kılıyorsunuz?” dedim. Aleyhissalatu vesselam: “Evet öyledir. Ancak ben sizlerden biri gibi değilim” cevabını verdi. (Müslim, Müsafirin 120, (735), Muvatta, Salatu’l-Cema’a 20, (1, 136, 137), Ebu Davud, Salat 179, (950), Nesai, Kıyamu’l-Leyl 20, (3, 223)
  • Huzeyfe Radıyallahu Anh, namaz kılmakta olan ve bu sırada belini tam doğrultamayan bir adam görmüştü. Namazdan çıkınca: “Sırtında bir rahatsızlığın mı var?” diye adama sordu. “Hayır!” cevabını alınca: “Şayet, bu halin üzere ölecek olsan Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın sünnetine muhalefet üzere ölürsün” dedi. (Rezin ilavesidir, Derim ki: “Bu rivayet Buhari’de şu şekilde gelmiştir: “Huzeyfe, (namazda) rükü ve secdesini tamamlayan bir adam görmüştü. Namazını kılıp bitirince Huzeyfe Radıyallahu Anh ona: “Sen namaz kılmadın. Eğer ölecek olsan, Allah’ın Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i yarattığı fıtrattan başka bir fıtrat üzere ölürsün” dedi. Gerçeği Allah, bilir.”) (Buhari, Ezan 119,132)
  • Sehl İbnu Sa’d Radıyallahu Anh demişti ki: “İnsanlara, namazda sağ elini sol kolu üzerine koysun” diye emredilmişti.” Ebu Hazım devamla der ki: “Ben onun (Sehl’in), bu hadisi Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e nisbet ettiğini biliyorum.” (Buhari Ezan 89, Muvatta, Kasru’s-Salat 47, (1, 869)
  • Anlattığına göre, namaz kılarken sol elini sağ eline koymuştur. Bunu gören Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) (bizzat elleriyle tutarak) sağ elini sol elinin üzerine koymuştur. (Ebu Davud, Salat 120, (755), Nesai, İftitah 10, (2, 126)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ı namazda kıyamda iken, sağ eliyle sol elinin üstünden tutmuş gördüm. (Nesai, İftitah 9, (2,125,126)
  • Nafi’ merhuma namazda ellerinin parmaklarını kenetleyen kimse hakkında sormuştum. Bana: “Bu hususta Abdullah İbnu Ömer Radıyallahu Anh’i işittim: “Bu, Allah’ın gazabına uğrayanların namazıdır” demişti” diye cevap verdi. (Rezin’in ilave ettiği bir rivayette de şöyle denmiştir: “İbnu Ömer Radıyallahu Anh, namazda otururken sol elini kabası üzerine dayanan bir adam görmüştü, hemen müdahale ederek: “Böyle oturma, zira azaba uğrayanlar bu şekilde otururlar!” dedi.) (Ebu Davud, Salat 187, (993,994)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “(Namazın) sünnetlerinden biri namazda (sağ) avucu (sol) avuç üzerine koyup, her ikisini birlikte göbeğin altına yerleştirmektir.” (Ebu Davud, Salat 120, (756)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namazda ihtisarı (elleri böğre koymayı) yasakladı. (Buhari, Amel fi’s-Salat 17, Müslim, Mesacid 46, (645), Ebu Davud, Salat 176,(947), Tirmizi, Salat 281, (383), Nesai, İftitah 12, (2, 127)
  • Hazreti Aişe Radıyallahu Anh, kişinin ellerini (ihtisar yaparak) böğrüne koymasını mekruh addeder ve: “Bunu Yahudiler yapar” derdi. (Buhari, Enbiya 50)
  • İbnu Ömer Radıyallahu Anh’ın yanı başında namaz kıldım. Ellerimi de böğürlerime koydum. Namazı bitirince: “Bu, namazda haç(a benzemek)dir, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bunu yasaklamıştı” buyurdu. (Ebu Davud, Salat 160, (903), Nesai, İftitah 12 (2,127)
  • Anlatıldığına göre, ayaklarının arasını bitiştirerek namaz kılan bir adam görmüştü. Şöyle söylendi: “(Bu adam) sünnete muhalefet etti. Ayaklarını sırayla dinlendirse daha iyidir.” (Nesai, İftitah 13, (2,128)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yaşlanıp biraz şişmanlayınca, namaz kıldığı yerde bir sütun bulundurdu namazda ona dayandı. (Ebu Davud, Salat 177, (948)
YAZAR BİLGİSİ
İslami hakikatleri Allah rızası için insanlara ulaştırmaya çalışan bir kul.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.