KURAN VE HADİSE UYMA

30.12.2024
190

Kuran ve Hadise Uyma nedir? Kuran ve Hadise Uyma ‘nın dindeki yeri nedir? Kuran ve Hadise Uyma ile ilgili Resulullah’ın söylediği hadisler şunlardır;

  • İmam Malik’e ulaştığına göre, Hazreti Peygamber (sav) şunu söylemiştir: “Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız: Allah’ın Kitab’ı ve Resulünün Sünneti.” Muvatta, Kader 3, (2, 899)
  • Hazreti Peygamber (sav) buyurdular ki: “Size, uyduğunuz takdirde benden sonra asla sapıtmayacağınız iki şey bırakıyorum. Bunlardan biri diğerinden daha büyüktür. Bu, Allah’ın Kitabı’dır. Semadan arza uzatılmış bir ip durumundadır. (Diğeri de) kendi neslim, Ehl-i Beytim’dir. Bu iki şey, cennette Kevser havuzunun basında bana gelip (hakkınızda bilgi verinceye kadar) birbirlerinden ayrılmayacaklardır. Öyleyse bunlar hakkında, ardımdan bana nasıl bir halef olacağınızı siz düşünün.” Tirmizi, Menakıb 77, (3790)
  • Bir gün Resulullah (sav) bize namaz kıldırdı. Sonra yüzünü cemaate çevirerek çok beliğ, çok manidar bir vaazda bulundu. Öyle ki dinleyenlerin gözleri yaşla, kalpleri de heyecanla doldu. Cemaatten biri: “Ey Allah’ın Resulü, sanki bu, bir veda konuşmasıdır, bize ne tavsiye ediyorsunuz?” dedi. “Size, buyurdu, Allah’a karşı takvada bulunmanızı, başınızda Habeşli bir köle olsa bile emirlerini dinleyip itaat etmenizi tavsiye ederim. Zira, sizden hayatta kalanlar benden sonra nice ihtilaflar görecek. Öyle ise size sünnetimi ve hidayet üzere olan Hülefa-i Raşidin’in sünnetini hatırlatırım, bunlara uyun ve dört elle sarılın. Sonradan çıkarılan şeylere karşı da son derece dikkatli ve uyanık olun. Zira (sünnette bulunana zıt olarak) her yeni çıkarılan şey bir bid’attır, her bid’at de dalalettir, sapıklıktır.” Tirmizi, İlim 16, (2678), Ebu Davud, Sünne 6, (4607)
  • Resulullah (sav) buyurdular ki: “Haberiniz olsun, rahat koltuğunda otururken kendisine benim bir hadisim ulaştığı zaman kişinin: “Bizimle sizin aranızda Allah’ın kitabı vardır. Onda nelere helal denmişse onları helal biliriz. Nelere de haram denmişse onları haram addederiz” diyeceği zaman yakındır. Bilin ki, Resulullah (sav)’ın haram kıldıkları da tıpkı Allah’ın haram ettikleri gibidir.” (Ebu Davud’un rivayetinin baş kısmında şu ziyade vardır: “Haberiniz olsun, bana Kitap ve bir o kadar da (sünnet) verildi.” Ebu Davud’un rivayetinin sonunda şu ziyade de mevcuttur: “Haberiniz olsun (Kur’an’da zikri geçmiyen) ehli eşeğin eti de size helal değildir, vahşi hayvanlardan parçalayıcı dişi (köpek dişi) olanlar, keza muahedeli olanların yitikleri de haramdır. Ancak eşya sahibi, ihtiyacı olmadığı için, kasten terk etmişse o müstesna. Bir kimse bir kavme uğradığı zaman, ona ikram etmek, o kavme vazife olur. Şayet ikram etmezlerse, o kimse, hak ettiği ikramın mislince onları cezalandırır.”) Ebu Davud, Sünne, 6, (4604), Tirmizi, İlm 60, (2666), İbnu Mace, Mukaddime 2, (12)
  • Hazreti Peygamber (sav) şöyle buyurdular: “Allah’ın benimle gönderdiği ilim ve hidayetin misali, bir araziye düşen yağmur gibidir. (Bilindiği üzere), bazı araziler var, tabiatı güzeldir, suyu kabul eder, bol bitki ve ot yetiştirir. Bir kısım arazi var, münbit değildir, ot bitirmez, ama suyu tutar. Onun tuttuğu su ile Cenab-ı Hakk insanları yararlandırır: Bu sudan kendileri içerler, hayvanlarım sularlar ve ziraat yaparlar. Diğer bir araziye daha isabet eder ki, bu ne su tutar ne ot bitirir. Bu temsilin biri Allah’ın dininde ilim sahibi kılınana delalet eder, böylesini Allah benimle göndermiş olduğu hidayetten yararlandırır, yani hem öğrenir, hem öğretir. Temsilden biri de, buna iltifat etmeyen Allah’ın benimle gönderdiği hidayeti hiç kabul etmeyen kimseye delalet eder.” Buhari, İlm 20, Müslim, Fedail 15, (2282)
  • Hazreti Peygamber (sav) buyurdu ki: “Benim misalimle Cenab-ı Hakk’ın benimle göndermiş bulunduğu şeyin misali şu adamın misali gibidir: “Bir adam kendi kavmine gelip: “Ben gözlerimle düşman ordusunu gördüm, tehlikeyi haber veriyorum, tedbir alın!” der. Kavminden bir kısmı tavsiyesine uyup, geceleyin, telaşa düşmeden oradan uzaklaşır. Bir kısmı da bu haberciyi yalanlar ve yerinden ayrılmaz. Ancak sabahleyin ordu onları yakalar ve imha eder. İşte bu temsil bana itaat edip getirdiklerime uyanlarla, bana isyan edip Cenab-ı Hakk’tan getirdiklerimi tekzip edip yalanlayanları göstermektedir.” Buhari, Rikak 26, Müslim, Fezail 15, (2283)
  • Hazreti Peygamber (sav) buyurdular ki: “Benim misalimle sizin misaliniz, şu temsile benzer: Bir adam var ateş yakmış. Ateş etrafı aydınlatınca, pervaneler (gece kelebekleri) ve aydınlığı seven bir kısım hayvanlar bu ateşe kendilerini atmaya başlarlar. Adamcağız onları kurtarmaya (mani olmaya) çalışır. Ancak hayvanlar galebe çalarak çoklukla ateşe atılırlar. Ben (tıpkı o adam gibi) ateşe düşmememiz için belinizden yakalıyorum, ancak siz ateşe ateşe koşuyorsunuz.” Buhari, Rikak 26, Enbiya 40, Müslim, Fezfiil 17, (2284), Tirmizi, Emsal 7, (2877)
  • Şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Muhakkak ki, en güzel söz Allah’ın kitabıdır. En güzel yol da Muhammed (sav)’in yoludur. İşlerin en kötüsü de dine aykırı olarak sonradan çıkarılanıdır. Size vade dilen mutlaka yerine gelecektir. Siz Allah’ı aciz bırakamazsınız.” Buhari, İ’tisam 2, Edeb 70
  • Hazreti Peygamber (sav) buyurdu ki: “Kim şu dine uymayan bir şey uyduracak olursa, bu, merduddur kabul edilemez.” (Bir rivayette de şöyle denmektedir: “Bizim sünnetimize uymayan bir amel işleyenin yaptığı amel de merduddur.”) Buhari, İ’tisam 5, Büyu 60, Sulh 5, Müslim, Akdiye 18 (1718), Ebu Davud, Sünnet 6, (4606)
  • Resulullah (sav) şöyle buyurdular: “Kim cemaati(imiz)den bir karış uzaklaşırsa (kendini dine bağlayan) İslam bağını boynundan çıkarıp atmış olur.” Ebu Davud, Sünne 30, (4758), Tirmizi, Emsal 3, (2867)
  • Şöyle demiştir: “Daha önce hükmettiğiniz şekilde hükmedin. Zira ben (kargaşaya, nizaya götürecek) muhalefeti sevmem, ta ki halk tek bir cemaat teşkil etsinler veya arkadaşlarımın öldüğü gibi ben de öleyim.” İbnu Şirin merhum, Hazreti Ali ’den (r.a) yapılan rivayetlerin çoğunun uydurma ve yalan olduğu görüşünde idi. Buhari, Fedailu’l-Ashab 9
  • Şöyle demiştir: Hazreti Peygamber (sav) devrinde mevcut olan şeylerden (kelime-i şehadet dışında) hiçbirini artık göremiyorum.” Kendisine “namazı da mı?” diye itiraz edilince: “Namaza da ne yaptığınızı bilmiyor musunuz, (öğleyi akşama yakın kılmadınız mı)? Cevabını verir.  Buhari, Mevakit 7, Tirmizi, Kıyamet 17, (2449)
YAZAR BİLGİSİ
İslami hakikatleri Allah rızası için insanlara ulaştırmaya çalışan bir kul.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.