AMİR BİN FUHEYRE
İçindekiler
- Hicrette canı pahasına büyük hizmet gören sahabe.
- Efendimiz (sav) ve Hz. Ebubekir ile hicret etme şerefine eren yiğit.
- İslam davasına gönül vermiş kahraman.
- İslam davetine ilk icabet eden sahabe.
Amir bin Fuheyre‘nin Hayatı
Amir bin Fuheyre, Ezd kabilesine mensuptur. Yeni dinin geldiğini, İslam güneşinin gönülleri aydınlattığını duydu. Resûlullah (s.a.) Efendimizi sordu ve buldu. Onu görür görmez gönlü ışıyıverdi. Kelime-i şehadet getirerek İslam’a girdi. Resûl-i Ekrem Efendimiz bir gece yarısı Hz. Ebubekir (r.a.)’a vardı. İlahi iradeden izin çıkmıştı. Hicret edilecekti. O da refiki olacaktı. Hazırlıklar yapıldı. Gece yarısı evden çıkıldı. Sevr mağarasında izlerini kaybettirip ertesi gece yola devam edilecekti. Amir (r.a) de o iki sevgilinin yiyecek ve içecek ihtiyaçlarını temin edecek, ahvali onlara bildirecekti. Bedir ve Uhud savaşlarına katılan Amir Bin Fuheyre (r.a.) İslam davasına gönül vermiş bir kahramandı. Resûlullah (s.a.) Efendimizin itimadını kazanmış fedakar bir yiğitti. Necidlilere gönderilen irşad heyetî içindeydi. Bi’ri Maûne faciasında şehit edildi. Necid şeyhi Ebû Bera, Medine’ye gelerek Resûl-i Ekrem (s.a.) Efendimizden İslam’ı öğretecek muallimler istedi. Sevgili Peygamberimiz de yetmiş kişilik bir irşad heyeti hazırladı. Amir (r.a.) de bu seçkin heyetin içindeydi. Hicretin dördüncü senesiydi. Necidlilere gönderilen bu irşad heyeti Bi’ri Maûne’ye gelince tuzağa düşürüldü. Umeyye oğlu Amr’ın dışında bütün sahabiler şehit edildi. Bu irfan ordusunun uğradığı akıbet Müslümanlar arasında unutulmaz bir acı oldu. Henüz kırk yaşlarında bulunan Amir Bin Fuheyre (r.a.) de burada şehit edildi.
Amir bin Fuheyre‘nin İslam ile Şereflenişi
Ezd kabilesine mensup olan Amir bin Fuheyre Beni Teym kabilesinden olan Tufeyl bin Abdullah ‘ın kölesi idi. Ruhu açtı, gönlü doymak bilmiyordu. Ruhuna iyi gelecek şeyleri arar dururdu. İslam dininin geldiğini ve gönüllere ışık olduğunu duymuştu. Efendimizi (sav) sordu soruşturdu ve buldu. Efendimizi (sav) gören Amir bin Fuheyre ‘nin gönlü aydınlanmış ve kelime-i şehadet getirerek Müslüman olmuştu. Ne yazık ki diğer Müslümanlar gibi İslamiyet’i seçtiği için müşriklerin işkencelerine maruz kalmıştı. Ancak işkenceye maruz kalmasına rağmen gönlü huzurluydu. Dininden hiçbir zaman dönmemişti.
Amir bin Fuheyre‘nin Azat Edilmesi
Amir bin Fuheyre gördüğü işkencelere sabretti gönlünü sürekli şöyle teselli ediyordu: “Bu beden çürüyecek, her şey geçici, ruh ölmez, ruhun gıdası imandır.” Bu düşünceye sahipti Amir . Asla imanından taviz vermedi. İhlâsı ve imanı tamdı, Resulullah’a (sav) gönülden teslim olmuştu. Hz. Ebubekir kendisini satın alıp azat etti. İşkencelerden kurtulan Amir dünyaya yeniden gelmiş gibi hissediyordu. Hz. Ebubekir ‘in koyunlarına çobanlık yapıyordu. Gönlü huzur doluydu. Çobanlık yaparak hem geçimini sağlıyor hem de Allah’a kulluğun, imanın lezzetini alıyordu.
Amir bin Fuheyre ‘nin Efendimiz (sav) ile Hicret Etme Şerefine Nail Olması
Bu arada müşrikler Müslümanlara karşı işkenceleri arttırmıştı ve Efendimiz ‘de (sav) bu durumdan dolayı sürekli dua ediyordu. Hicret izni çıkmış ve Efendimiz de (sav) sadık dostu Hz. Ebubekir ile hicret edecekti bir müddet sonra. Amir bin Fuheyre ‘de Efendimiz (sav) ve Hz. Ebubekir ile hicret edecekti.
Efendimiz (sav) bir gece yarısı Hz. Ebubekir ‘in yanına varmış hicret etme vaktinin geldiğini haber vermişti. Hazırlıklar yapılmış gece yarısı evden ayrılmışlardı. Sevr Mağarasına gidince izlerini kaybettirip ertesi gece yola devam edeceklerdi. Amir ise Efendimizin (sav) ve Hz. Ebubekir ‘in yiyecek ve içecek ihtiyaçlarını karşılayacak durumu onlara arz edecekti. Amir bin Fuheyre sabah olunca sürülerini Sevr Mağarasına sürmüş etrafı kontrol edip mağaraya yaklaştı. Efendimiz (sav) ve Hz. Ebubekir ‘e süt ve yiyecek vermişti. Efendimiz (sav) Medine’ye hicret edince Amir bin Fuheyreyi Haris bin Evs bin Muaz ile kardeş ilan etmişti.
Amir bin Fuheyre ‘nin Katıldığı Savaşlar
Amir bin Fuheyre Bedir ve Uhud savaşlarına katılmıştı. Necidlilere gönderilen irşad heyetinin içindeydi. Necid şeyhi Ebu Bera Medine’ye gelip Efendimizden (sav) İslam’ı kendilerine öğretecek öğretmenler isteyince Efendimiz (sav) yetmiş kişilik irşad heyetini gönderdi. Amir bin Fuheyre ‘de bu seçkin heyetin içinde yer alıyordu.
Amir bin Fuheyre ‘nin Vefatı
Hicretin dördüncü yılıydı. Necidlilere gönderilen irşad heyeti Bi’ri Maine ‘ye geldiği vakit tuzağa düşürüldü. Umeyye ‘nin oğlu Amr dışında diğer sahabeler şehit edilmişti. Bu olay Müslümanlar için unutulmaz bir acı olmuştu. Burada şehit edilenler arasında o yıllarda 40 yaşlarında olan Amir bin Fuheyre ‘de vardı. Şehadeti şöyle gerçekleşmiştir: “Azgın müşriklerden olan Cebbar bin Sülman mızrak atmış ve bu mızrak Amir bin Fuheyre ‘nin göğsünü yarmıştı. Kanlar içinde kalan Amir bu durumu aldırmıyordu bile. Bu haldeyken şu sözler dilinden dökülüyordu: “Kazandım!.. Kurtuldum. Vallahi….” diyerek sevinç çığlıkları atıyordu. Cebbar onun bu haline hayretle bakıyor ve bir türlü anlam veremiyordu. Amir şehit edilince melekler onu semaya çıkarmış tekrar yeryüzüne indirip defnetmişti. Bu olay karşısında iyice şaşıran Cebbar hayretler içerisinde kalmıştı. Bu olaylar Cebbar ‘ın hidayetine vesile olmuş ve İslam ile şereflenmişti.