ABDULLAH BİN EBUBEKİR
İçindekiler
- Efendimizin (sav) Mekke’den Medine’ye hicret sürecinde Sevr Mağarasında istihbarat görevlisi yiğit
- İlk Müslümanlardan
- Cesur genç sahabe
Abdullah bin Ebubekir’in Hayatı
Abdullah bin Ebubekir Mekke’de dünyaya geldi. Babası Hz. Ebubekir (r.a) annesi Kaatile Binti Abduluzza dır. Babası Hz. Ebubekir in daveti ile küçük yaşta iken İslamiyet’i kabul etmiştir. Abdullah bin Ebubekir hem zeki hem anlayışlı idi. Efendimiz (sav) ve babası Hz. Ebubekir Sevr Mağarasında iken istihbarat görevini yapmıştır. Bu görevini başarı ile tamamlamıştır. İlk Müslümanlardandır. Peygamber Efendimiz (sav) Mekke’den Medine’ye sağ salim hicret edince kendisi de ailesi ile birlikte hicret etmiştir. Abdullah bin Ebubekir Said bin Zeyd in kız kardeşi Atike ile evliydi. Katıldığı Huneyn Savaşında yara almış ve bu yara nedeni ile vefat etmiştir. Cenaze namazını babası Hz. Ebubekir kıldırmıştır.
Abdullah bin Ebubekir‘in Doğumu
Abdullah bin Ebubekir (r.a) Mekke’de dünyaya geldi. Babası Hz. Ebubekir (r.a) annesi Kaatile Binti Abduluzza ‘dır. Esma (r.a) ile öz Âişe (r.a) ile baba bir kardeştirler. Abdullah bin Ebubekir (r.a) babası Hz. Ebubekir ‘in (r.a) davet etmesi ile küçük yaşta iken İslamiyet’i kabul etmiştir.
Anlayışlı Zeki Becerikli Genç; Abdullah bin Ebubekir (r.a)
Abdullah bin Ebubekir (r.a) hem anlayışlı hem de zeki ve becerikli idi. Peygamber Efendimiz (sav) Medine ‘ye hicret ettiğinde kendisi büyük hizmetler yapmıştır. Efendimiz (sav) ve babası Hz. Ebubekir (r.a) üç gün boyunca Sevr Mağarasında iken istihbarat hizmetlerini yerine getirmiştir. Babasının her söylediğini harfi harfine yerine getirmiştir. Hem kimseye bir şey hissettirmemiş hem de sır saklamasını bilmişti. Her gece Sevr Mağarasına gider gün içerisinde olan biteni anlatırdı. Seher vaktinde oradan ayrılır sabah vakti halk ile birlikte olurdu. Gündüz olunca Mekke’ye gider orada Kureyşliler ile birlikte bulunur yapılan toplantıların takibini yapardı. Peygamber Efendimizin (sav) aleyhine konuşulanları ve Efendimizin (sav) hakkında verilen kararları detaylıca öğrenir anlamaya çalışırdı. Öğrendiği her bilgiyi zihninde sağlam tutardı. Akşam olunca gizliden Sevr Mağarasına gider şehirde yaşanılan bütün hadiseleri, konuşulan mevzuları, kurulan tuzakları Peygamber Efendimize (sav) harfiyen haber verirdi. Geceyi mağarada geçirir alacakaranlıkta gizliden tekrar Mekke’ye dönerdi. Çocuk yaşta olan Abdullah (r.a) çok önemli vazifeyi yerine getiriyordu. Bu tehlikeli ve bir o kadar önemli olan istihbarat görevini yerine getirirken hiçbir zaman tereddüt etmemişti. Cesur çocuk Abdullah vazifesini başarıyla tamamlamıştı.
Abdullah bin Ebubekir’in (r.a) Hicreti
Abdullah bin Ebubekir (r.a) Peygamber Efendimizin (sav) güven içerisinde Medine’ye vardığını öğrenince kendisi de ailesi ile birlikte hicret etmiştir. Peygamber Efendimiz (sav) Abdullah bin Ebubekir i (r.a) Ali bin Ebu Talip ile ahiret kardeşi ilan etmiştir. Abdullah aşere-i mübeşşere den olan Said bin Zeyd in kız kardeşi Atike ile evliydi.
Abdullah bin Ebubekir’in Katıldığı Gazveler
Abdullah bin Ebubekir (r.a) Mekke Fethinde yer almıştır. Sonrasında ise Huneyn Savaşına katılmıştır. Huneyn den kaçan Sakiflileri ve Hevazinlilerin toplanmasına engel olmak istemiş ve sığındıkları Taif kalesini kuşatmıştır. Burada yiğitçe çarpışmıştı. Ancak kendisine ok saplanmış ve ağır yara almıştır. Medine’ye dönerken yaralı idi. Bir süre sonra tam iyileşti derken daha sonra yarası tekrar açılmıştır.
Abdullah bin Ebubekir’in Vefatı
Babası Hz. Ebubekir in (r.a) hilafetinin başlarıydı. Hicretin on birinci yılında Şevval ayında yarası açılan Abdullah bin Ebubekir in bu yarası bir daha kapanmamıştır. İyileştirme imkanı da bulunamamıştı. Yara büyüyüp derinleşti. Bu nedenle Abdullah bin Ebubekir şehadet şerbetini içerek vefat etmiştir. Cenaze namazı babası Hz. Ebubekir (r.a) kıldırmıştır. Hz. Ömer ve kardeşi Abdurrahman bin Ebubekir kendisini kabrine bırakmıştır.
Abdullah bin Ebubekir in vefatından bir süre sonra Sakif heyeti Hz. Ebubekir’in yanına gelmiştir. Bu esnada Hz. Ebubekir in yanında Hz.. Abdullah’ın vefatına sebep olan ok vardı. Heyette yer alanlara : “ Bu oku tanıyanınız var mı ? “ diye sordu. Said bin Ubeyd : “Bu oku ben yonttum. Ucunu ben sivrilttim. Tüyünü ben taktım. Bunu atan da benim” dedi. Bunun üzerine Hz. Ebubekir: “Bu ok, Abdullah’ı şehit eden oktur. Senin elinle ona şehitlik şerbetini içiren, onun eliyle seni öldürtmeyen Allah’a hamdolsun. Allah’ın himayesi geniştir” diyerek yüreğinin acısını dile getirmişti.