Soru: Öfkemi Nasıl Kontrol Edebilirim?
İçindekiler
Öfkemi nasıl kontrol edebilirim? Öfkemi nasıl azaltabilirim? Öfkemi kontrol etmenin yolu nelerdir?
Öfkemi Nasıl Kontrol Edebilirim?
Yüce Rabbimiz bizlere uygun olan duyguları vermiştir. Bütün duygularımız kıymetlidir. Nasıl ki; sevmek, acımak, merak etmek gibi duygular önemli ise, korkmak, öfkelenmek, kızmak, iğrenmek ‘de bizim için kıymetlidir. Önemli olan insanın kendisine verilen bu duyguları yerinde kullanabilmesi. Mesela, öfke duygusu, insanın saygınlığını koruması, kendisine yapılan yanlış ve haksızlıklara karşı çıkması ve sınırlarını çizmesi için yaratılmış bir duygudur. Ama kontrol edilemediği zaman ne yazık ki kişiye ve çevresindekilere büyük zarar verir. Öfke sağlıklı bir duygu iken, maalesef yeri, zamanı ve ölçüsünün ayarlanamamasından kaynaklanan ve ağır sonuçları olan davranışlara dönüşebilmektedir.
Öfkemizi kontrol altına almak için öncelikle öfkemizi tanımamız gerekir.
Öfkelendiğiniz zaman;
- Kendinizi kontrol edemiyorsanız,
- Sonradan pişman olacağınız davranışlarda bulunuyorsanız,
- Tepkileriniz, ilişkilerinize, çalışmalarınıza, huzurunuza zarar veriyorsa,
- Öfkenizi azaltmak için zararlı alışkanlıklar edinmek zorunda hissediyorsanız,
- Tepkinizi göstermeniz gereken yerde göstermeyip içinize atıp öfkenizi biriktiriyorsanız;
- Öfkenizi sağlıklı ve ölçülü kullanmıyorsunuz demektir.
Peygamber Efendimiz’in Öfkeli Haldeyken Okunmasını Tavsiye Ettiği Dua.
- Süleyman bin Surad (r.a) şöyle anlatır: “Bir gün Peygamber Efendimiz’in yanında oturuyordum. İki kişi birbirine hakâret ettiler. Bunlardan birinin yüzü öfkeden kıpkırmızı oldu, boyun damarları şişti ve dışarı fırladı. Bunu gören Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: “Ben bir söz biliyorum, eğer bu kişi onu söylerse, üzerindeki bu kızgınlık hâli geçer. Eğer o: “Eûzu billahi mineş-şeytânirracîm. (İlâhî rahmetten kovulmuş şeytandan Allâh’a sığınırım.”) derse, üzerindeki bu hâl kaybolur.” Oradakiler Allah Resûlü’nün bu tavsiyesini ona ilettiler.” (Buhârî, Bed’ü’l-Halk 11, Edeb 44, 76; Müslim, Birr 109; Ebû Dâvûd, Edeb 3)