ME‘MUM (İMAMA UYAN) İLE İLGİLİ HADİSLER

03.08.2023
317

Me’mun kimdir ? kimlere Me’mun denir ? Me’mun imama uyan kişi anlamına gelmektedir Me’mun kişi hakkında Resulullahın söylemiş olduğu hadisi şerifler şunlardır;

  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namazda omuzlarımıza eliyle dokunur ve: “Düzgün olun! Karışık durmayın, sonra kalplerinize de karışıklık ve ihtilaf girer. Hemen arkama, sizden akıl ve dirayet sahibi olanlar dursun. Sonra tedricen bunları takibedenler, sonra da onları takibedenler dursun” derdi. (Ebu Mes’ud ilave eder: “Bugün sizler ihtilafta çok ilerisiniz.”) (Müslim, Salat 122, (432), Nesai, İmamet 26, (2, 90), Ebu Davud, Salat 96, (674)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “Benim hemen arkama sizden akıl ve dirayet sahipleri dursun. Sonra onları takip edenler, sonra onları takip edenler, sonra da onları takip edenler dursun. Çarşıların karışıklığından sakının. (Müslim, Salat 123, (432), Ebu Davud, Salat 96, (675), Tirmizi, Salat 168, (228)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte (bir gece) namaz kıldım. Soluna duruvermiştim, perçemimden tutarak sağına koydu. (Buhari, Ezan57,58,59,77,79, İlm41, Vudu5,36,Ezan161,Vitr 1,Amel fi’s-Salat 1,Tefsir,Al-i İmran 17,18,19,20,Libas 71,Edeb 118,Da’avat 10,Tevhid 27,Müslim,Salatu’l-Müsafirin 181,(763),Muvatta,Salatu’l-Leyl 11,(1,121,122),Ebu Davud,Salat70,(610,611),Tirmizi
  • İbnu Mes’ud Radıyallahu anh’un yanına girmek için kendisinden müsaade istedik. Bize izin verdi. Sonra kalkıp ikimizin arasında namaz kıldı. Sonra da: “Ben Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın böyle yaptığını gördüm” dedi. (Müslim, Mesacid 26, (534), Ebu Davud, Salat 71, (613), Nesai, Mesacid 27, (2, 49-50), İftitah 90, (2,183)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “Erkeklerin teşkil ettiği safların en hayırlısı birinci saftır. En kötüsü de en son saftır. Kadınların teşkil ettikleri safların en hayırlısı en son saftır, en kötüsü de en öndekidir.” (Müslim, Salat 132, (440), Ebu Davud, Salat 98, (678), Tirmizi, Salat 166, (224), Nesai, İmamet 32, (2, 93)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “Ya saflarınızı düzeltirsiniz ya da Allah kalplerinize muhalefet atar – veya yüzlerinize…” demişti. (Buhari, Ezan 71, Müslim, Salat 127, (436), Ebu Davud, Salat 94, (662, 663), Tirmizi,Salat 167, (227), Nesai, İmamet 25, (2, 89)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “Saflarınızı düzgün kılın, zira safların düzeltilmesi namazın kemalini sağlayan şartlardandır.” (Buhari, Ezan 132, 72, 74, 76, Müslim, Salat 124, (433, 434), Ebu Davud, Salat 94, (667-671), Nesai, İmamet 27, 28, 30, (2, 91)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “Safları düz kılın, omuzları bir hizaya getirin, aradaki boşlukları kapatın, kardeşlerinize (sizi düzeltmeye çalışan) ellerine karşı nezaketli olun. Arada şeytan gedikleri bırakmayın. Kim safa kavuşursa Allah ona kavuşur. Kim de saftan koparsa Allah da ondan kopar.” (Ebu Davud, Salat 94, (666), Nesai, İmamet 31, (2, 93)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “Sizin en hayırlınız, namazda omuzları en yumuşak olandır.” (Ebu Davud, Salat 94, (672)
  • Resulullah bir adam gördü, safın gerisinde tek başına namaz kılıyordu. Ona namazını yeniden kılmayı emretti. (Ebu Davud, Salat 100, (682), Tirmizi, Salat 170, (230)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Ashabında bir gerileme görmüştü: “İlerleyin bana uyun. Sizden sonrakiler de size uysunlar. Bir kavm gerilemeye devam eder eder de Allah da onları geriletiverir” buyurdu. (Müslim, Salat 130, (438), Ebu Davud, Salat 98, (680), Nesai, İmamet 17, (2, 83)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “Meleklerin Rableri indinde saf tutmaları gibi siz de saf tutmaz mısınız?” Biz: “Melekler nasıl saf tutarlar?” dedik. “Onlar dedi, ön safları tamamlarlar ve safta muntazam dururlar.” (Müslim, Salat 119, (430), Ebu Davud, Salat 94, (661), Nesai, İmamet 28, (2, 92)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “Eğer birinci safta ne olduğunu bilseydiniz, mutlaka kur’a çekilirdi.” (Müslim, Salat 131, (439)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “İmam, kendisine uyulmak için meşru kılınmıştır. Öyleyse o tekbir getirdi mi siz de tekbir getirin. Rükuya gidince siz de rükuya gidin.” “Semi’allahu li-men hamide” (Allah kendisine hamdedeni işitir) deyince “Allahümme Rabbena leke’l hamd” (Ey Rabbimiz hamdler sanadır) deyin. O ayakta namaz kılarsa siz de ayakta kılın, oturarak kılarsa siz de hepiniz oturarak namaz kılın.” (Buhari, Ezan 74, 82, Müslim, Salat 86-89, (414-417), Ebu Davud, Salat 69, (603, 604), Nesai, İftitah 30, (2, 141-142)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “Sizden biri, rüku ve secdede başını imamdan önce kaldırdığı zaman Cenab-ı Hakk’ın, (Kıyamet günü) başını, eşek başına veya suretine çevirerek dirilteceğinden korkmaz mı.” (Buhari, Ezan 53, Müslim, Salat 114, (427), Ebu Davud, Salat 76, (623), Tirmizi, Salat 409, (682), Nesai, İmamet 38. (2, 96)
  • Başını imamdan önce kaldırıp indiren kimsenin alnı şeytanın elindedir. (Muvatta, Salat 57,(1,92)
  • Biz Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte namaz kılarken, o “semi’allahu li-men hamideh” deyince, bizden kimse, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) alnını yere koyuncaya kadar, sırtını eğmezdi. (Buhari, Ezan 52, 91, 133, Müslim, Salat 198, (474), Ebu Davud, Salat 75, (620, 621, 622), Tirmizi, Salat 208, (281), Nesai, İmamet 38, (2, 96)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “Bir kimse, namazdan tek rekatı imamla kılabilmişse, namazın tamamını beraber kılmış gibi olur.” (Buhari, Mevakitu’s-Salat 29, Müslim, Mesacid 162, (607)
  • Ebu Davud’un bir diğer rivayetinde şöyle gelmiştir: “Siz namaza gelince biz secdede isek hemen secdeye katılın, fakat onu (rek’at veya başka) bir şey saymayın, tek rekate kavuşan namaza kavuşmuş sayılır.” (Ebu Davud, Salat 156, (893)
  • Muvatta’nın rivayetinde şöyledir: “Rekate kavuşan secdeye kavuşur. Kim Fatiha’ya yetişemezse, pek çok hayrı kaçırmış demektir.” (Muvatta, Vukütu’s-Salat 18, (1, 11)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “Siz mescide geldiğiniz(de cemaatle namaza başlanmış ise), imam (kıyam, rüku, secde) hangi hal üzere olursa olsun hemen uyun ve yapmakta olduğunu yapın.” (Tirmizi, Salat 414, (591), Ebu Davud, Salat 28, (506)
  • Huzeyfe Radıyallahu Anh Medain şehrinde yüksekçe bir yerde durarak cemaate imam olmuştu. Ebu Mes’ud kamisinden tutarak onu çekti. Namazdan çıkınca, Ebu Mes’ud: “İnsanların bundan men edildiklerini bilmiyor musun?” dedi. Öbürü: “Evet, ancak siz beni (gömleğimden tutup) çekince hatırladım!” dedi. (Ebu Davud, Salat 67, (597)
  • Sehl İbnu Sa’d’a bir grup insan Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in minberinin hangi ağaçtan yapıldığı hususunda münakaşa etmek üzere geldiler. Sehl: “Ben onun hangi ağaçtan yapıldığını, kimin yaptığını, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın hangi gün üzerine oturduğunu biliyorum” dedi ve açıkladı: “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Ensardan falanca kadına bir adam gönderdi: “Marangoz kölene söyle, bana ahşaptan münasib bir şey yapsın da üzerine çıkıp halka hitabette bulunayım”” dedi. Köle de O’na şu üç basamaklı şeyi imal ediverdi. Sonra Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), bunun şu yere konmasını emretti. Mezkur minber, el-Gabe’nin ılgın ağacından yapılmıştır. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) minberin üzerine çıkıp namaza durdu ve tekbir getirdi, cemaat de Onunla birlikte arkasından tekbir getirdi. Sonra rükuya gitti, sonra geri geri gelerek minberden indi ve minberin dibinde secde yaptı, sonra namazdan çıktı, sonra halka yöneldi ve: “Ben bunu, bana uymanız ve namazımı bilmeniz için yaptım” buyurdu. (Buhari, Salat 64, 18, Cuma 36, İtikâf 32, Hibe 3, Müslim, Mesacid 44, (544), Ebu Davud, Salat 221, (1080), Nesai, Mesacid 45, (2, 57-50)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) geceleyin duvarları alçak olan hücresinde namaz kılardı. Halk bu sebeple Aleyhissalatu Vesselam’ın karaltısını (siluetini) görürdü. Böylece onlar da kalkıp geceleyin, O’na uyarak (Onunki gibi namaz kıldılar. Sabah olunca bu durumu konuştular. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ikinci gecede de kalktı, halk da aynı şekilde yaptı. Üçüncü gece de aynı şey tekerrür etti. Bundan sonra Resulullah oturdu ve çıkmadı. Sabah olunca durumu medar-ı bahs ettiler, sebebini sordular. Efendimiz şu cevabı verdi: “Gece namazının sizlere farz olmasından korktum.” (Buhari, Ezan 80, Libas 43, Ebu Davud, Salat 243, (1126)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “İkametin okunduğunu duydunuz mu namaza yürüyün. Sakin ve vakur olmayı unutmayın. Sakın koşuşmayın. Yetiştiğiniz yerden kılın, kaçırdığınız kısmı tamamlayın.” (Buhari, Ezan 23, Cuma 18, Müslim, Mesacid 151, (602), Muvatta, Salat 4, (1, 68-69), Ebu Davud, Salat 66, (672-573), Tirmizi, Salat 244, (327), Nesai, İmamet 67, (2,114-116)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ı işittim, kadınlara diyordu ki: “Sizden kim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa, erkekler başlarını kaldırıncaya kadar başını yerden kaldırmasın, böylece erkeklerin avretlerini görmekten korunmuş olur.” (Ebu Davud, Salat 146, (851)
  • Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) bize, içinde Kuranın cehren okunduğu bir namaz kıldırdı. Namazda kıraatta bir iltibasta bulundu. Namazdan çıkınca yüzünü bize çevirdi ve: “Kıraati cehren okuduğum zaman siz de okuyor musunuz?” diye sordu. Bazılarımız: “Evet bunu yapıyoruz!” dediler. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): “Sakın ha! Ben kendi kendime: “Kim, ben okurken okuyarak benden okumayı kapmaya çalışıyor?” diyordum. Kur’an’ı cehren okuduğum zaman, Kur’an’dan Fatiha hariç hiçbir şeyi okumayın” buyurdular. (Ebu Davud, Salat 136, (823, 824), Tirmizi, Salat 232, (311), Nesai, İftitah 29, (2,141)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namazda (cehri olarak) kıraatte bulunuyordu. Bir kısmını okumayı terk etti. (Namazdan sonra, cemaatten) bir adam: “Ey Allah’ın Resulü, şu ayetleri okumayı terk ettiniz!” dedi. Resulullah: “Niye bana hatırlatmadın?” buyurdular. (Bir rivayette şu ziyade gelmiştir: “(Adam)… ben onların neshedildiğini zannetmiştim.” ) (Ebu Davud, Salat 163, (907)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “Ey Ali, namazda (takılırsa) imamı açma!” (Ebu Davud, Salat 164, (903)
  • Bişr İbnu Mihcan babasından anlattığına göre, babası (Mihcan) Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’ın meclisinde idi. O sırada namaz için ezan okundu. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) kalktı, namaz kıldı ve döndü. Mihcan hala yerindeydi. “Herkesle beraber namaz kılmana mani olan şey nedir, sen müslüman değil misin?” diye sordu. Mihcan: “Elbette müslümanım, ancak ben ailemle namazımı kılmıştım!” Dedi. Efendimiz: “Mescide geldiğin zaman namaza kalkılırsa kılmış bile olsan cemaatle birlikte sen de katıl.” Buyurdu. (Muvatta, Salatu’l-Cema’a 8, (1, 132), Nesai, İmamet 53,(2,112)
  • Anlattığına göre, bir adam kendisine sordu: “Ben evde namazımı kılıp sonra da imamla namaza yetişiyorum, onunla da namaz kılayım mı?” “Evet” deyince adam tekrar sordu: “Peki, bunlardan hangisini (farz olan) namazım yapayım?” “Bu senin elinde mi?” dedi, “bu Allah’a kalmıştır, dilediğini (asıl farz olan) namazın yerine sayar!” (Muvatta, Salatu’l-Cema’a 9, (1, 133)
  • Süleyman Mevla Meymune’nin İbnu Ömer Radıyallahu Anh’den naklettiğine göre, İbnu Ömer şunu anlatmıştır: “Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “Bir günde aynı namazı iki sefer kılmayın.” (Ebu Davud, Salat 68, (579), Nesai, İmamet 56, (2,114)
  • İbnu Ömer Radıyallahu Anh diyordu ki: “Kim akşamla sabahı kılar sonra da bu namazlarda imama yetişirse, onlara dönmesin.” (Muvatta, Salatu’l-Cema’a 12, (1, 133)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “Namaz için ikamet okununca farzdan başka namaz yoktur (kılınmaz).” (Müslim, Müsafirin 63, (710), Ebu Davud, Salat 294, (1266), Tirmizi, Salat 312, (421), Nesai, İmamet 60, (2, 126)
  • Hazreti Ömer Radıyallahu Anh, mescide geldiği vakit, cemaat namazı kılmış ise hemen farza başlardı, ondan önce başka namaz kılmazdı. (Muvatta, Kasru’s-Salat 75, (1, 168)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “İmam namazı kılıp teşehhüdü tamamladıktan sonra, selam vermezden önce hades vaki olsa (yani abdesti bozulsa), namazı tamamlanmıştır, namazını tamamlayan cemaatteki diğer kimselerin namazı da tamamlanmıştır.” (Ebu Davud, Salat 74, (617), Tirmizi, Salat 300, (408)
  • Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdular ki: “(imamlar) sizin için kılarlar. Doğru kılarlarsa (sevabı) sizedir. Hatalı kılarlarsa (sizin namazınızın sevabı) sizedir, hata onların aleyhlerinedir.” (Buhari, Ezan 55)
YAZAR BİLGİSİ
İslami hakikatleri Allah rızası için insanlara ulaştırmaya çalışan bir kul.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.