HZ. HATİCE

  • İlk iman eden hanım sahabi
  • Edep timsali hanımefendi
  • Müminlerin annesi
  • Efendimiz’ in (sav) en büyük destekçisi
  • Efendimize olan sevgisi ile eşsiz bir örnek
  • Üstün iffet sahibi
  • Lakabı “Tahire”
  • Büyük bir tüccar

Hz. Hatice’nin Hayatı

Hz. Hatice, Miladi 556 yılında Mekke de dünyaya gelmiştir. Asil bir soydan gelmektedir. Soyu Efendimizin (sav) soyuna dayanır. Annesi Fâtıma babası Huveylid’dir. Hatice annemiz cahiliye devrinde iki evlilik yapmıştır. Kendisi büyük bir tüccardı ve büyük kervanlara sahipti. Peygamber Efendimiz (sav) ile evlendiğinde yaşı 40 Efendimizin (sav) yaşı 25 idi. Efendimiz ile evliliklerinden dördü kız ikisi erkek toplam altı çocukları olmuştur.  Bunlar; “ Kasım, Abdullah, Zeynep, Rukiyye, Ümmü Gülsüm, Fâtıma”dır. Hatice annemiz Peygamberimize (sav) ilk iman eden kişi olmuştur. İlk iman edenlerden olduğu gibi Efendimize (sav) namaz emri geldiğinde de Efendimizin (sav) arkasından ilk namaz kılanlardan olmuştur. Hicretten 3 yıl kadar önce Ramazan ayında hastalanmıştır. Milâdî 620 senesinde vefat etmiştir. Vefatından sonra da Peygamber Efendimiz (sav) annemizi hiç unutmamıştır.

Hz. Hatice’nin Doğumu

Hazret-i Hatice annemiz 556 Miladi yılında Mekke’de dünyaya gelmiştir. Asil bir soydan gelmektedir. Soyu baba tarafından Kusay’da, anne tarafından da Lüey’de sevgili Peygamberimizin soyuna dayanır. Babası Huveylid, annesi Fâtıma’dır.

Hatice Annemiz ve Efendimizin (sav) Evlilikleri

Hatice annemiz cahiliye devrinde iki evlilik yapmıştır. İkinci kocası vefat edince sonrasında kendisine edilen evlilik tekliflerini kabul etmemiştir. Büyük bir tüccar olan Hatice validemiz büyük kervanlara sahipti. Çevresinde bulunan tanıdıkları aracılığıyla üstün ahlak sahibi Efendimiz(sav) ile anlaşma yaptı. Kölesi Meysereyi’de Efendimiz (sav) ile Şam’a gönderdi. Görev süresince Meysere Efendimizin(sav) dürüst ahlaklı ve akıllıca yaptığı ticarete hayran kalmıştır. Dönüşte bu durumu annemize anlatmış, Hatice annemizde Efendimiz ’in bu durumuna hayran kalmıştı. Bu hayranlığını gizleyememiş ve Efendimize(sav) evlilik teklifini yapmıştır. Efendimiz ’de (sav) bu tekliften memnun kalmış ve annemizin teklifini kabul etmiştir. Efendimiz (sav) oradan ayrılarak durumu amcası Ebu Talibe anlatmıştır. Ebu Talib, kardeşleri ve Efendimizi ’de (sav) yanına alarak toplantı yapmıştır. Annemizin amcası Amr b. Esed’e Efendimizin (sav) Hatice validemize talip olduğunu söylemiştir. Yeğeni Muhammed’in(sav) mehir olarak 400-500 dirhem vereceğini söylemiştir. Hatice annemizin amcası Amr bu evliliğe onay vermiştir. Evlendiklerinde Hatice annemizin yaşı 40 Efendimiz Hz. Muhammed(sav) ‘in yaşı 25 idi.

Efendimiz(sav) ile Evliliğinden Dünyaya Gelen Çocukları

Hatice annemiz ve Efendimiz(sav)’in iki erkek dört kız olmak üzere toplam 6 çocuğu olmuştur. Bunlar:

  1. Kasım
  2. Abdullah
  3. Zeynep
  4. Rukiyye
  5. Ümmü Gülsüm
  6. Fatma

Hz. Hatice’nin Peygamber Efendimize(sav) İman Edişi

Efendimiz(sav)’e Peygamberlik gelmeden önce çoğu zaman yalnız kalmak ister ve bu nedenle Hira mağarasından inzivaya çekilirdi. Bu günlerde Efendimizin en büyük destekçisi ve kendisini hiç yalnız bırakmayan refikası Hatice annemiz olmuştur. Efendimiz (sav) eve gelmediğinde veya geç geldiğinde annemiz bu durumu sorgulamaz yemeğini bizzat Efendimize(sav) kendi elleriyle götürürdü. Efendimiz (sav) Hatice annemizin yorulmasına gönlü razı gelmez uzaktan annemizin geldiğini görünce yolun yarısına kadar gider yemeği annemizden kendi elleriyle alırdı. Efendimiz bir gün yine Hira mağarasında iken Cebrail gelmiş ve kendisine Peygamberlik müjdesini vermiştir. Cebrail Efendimize ilk ayet olan ‘Oku’ emrini getirmiştir. Efendimiz ben okuma bilmem diyerek yanıt verince Cebrail kendisini 3 defa kuvvetlice sıkmış. Ardından Alak Suresinin ilk 5 ayetini okumuştur. Efendimiz(sav) yaşadığı bu durum karşısında çok korkmuş ve büyük bir heyecanla evine dönmek üzere mağaradan ayrılmıştır. Eve geldiğinde büyük bir heyecanla örtün beni diyerek uyumaya çalışmıştır. Hatice annemiz Efendimiz ‘in(sav) sözünü ikiletmemiş ne dediyse onu yapmıştır. Belli zaman sonra kendisine gelen Efendimiz(sav) başından geçen olayları bir bir anlattıktan sonra ‘Bana ne oluyor Hatice’ diyerek kendisinden korktuğunu ifade etmiştir. Bunun üzerine Hatice annemiz(sav) teselli dolu şu konuşmayı yapmıştır: “ Öyle deme! Yemin ederim ki Allah hiçbir zaman seni utandırıp üzmez. Çünkü sen akrabanı gözetirsin, doğru konuşursun, işini görmekten âciz kimselerin elinden tutarsın, yoksulları kayırırsın, misafirleri ağırlarsın, haksızlığa uğrayan kimselere yardım edersin” (Buhari, “Bedʾü’l-vaḥy”, 3, “Tefsir”, 96/1, “Taʿbîr”, 1; Müslim, “İman”, 252).  Hatice annemiz daha sonra Efendimiz’i (sav) alıp amcasının oğlu Varaka b. Nevfel’e götürdü. İbranice bilen, bu sebeple Tevrat ve İncil’i okuyan, daha önceleri Hıristiyanlığı kabul etmiş olan bu âlim, Efendimizi dinledikten sonra ona görünen meleğin bütün peygamberlere vahiy getiren melek olduğunu söyledi (Buhari, “Bedʾü’l-vaḥy”, 3). Hatice annemiz Efendimize (sav) : “Senin Allah’ın Resulü olduğuna şehadet ederim” diyerek Efendimize ilk iman edenlerden olmuştur.

İslam’da Kılınan İlk Namaz

Hatice annemizin iman etmesi Efendimiz (sav) için büyük moral oldu. Efendimiz (sav) hiç vakit kaybetmeden annemize abdest almayı öğretti. Sonra Cebrail’in (as) öğrettiği şekilde gizliden namaz kılmaya başladılar. Belirli bir zaman sonra çocuk yaşta olan Ali Efendimiz onları namaz kılarken görmüş ve ne yaptıklarını sormuş. Efendimiz (sav) olanları anlattıktan sonra çocuk yaştaki Ali Efendimiz de iman etmiştir.

Hz. Hatice Efendimizi (sav) Hiç Yalnız Bırakmadı

Vefa ve sadâkat timsali Hazret-i Hatice annemiz, müşriklerin zulmü karşısında Efendimizi (sav) hiçbir zaman yalnız bırakmamış. Servetini Efendimizin (sav) davası uğrunda harcamaktan geri durmamıştır. Yirmi beş yıl mutlu bir evlilik hayatı yaşadı. Sıkıntılara göğüs germiş, sabretmiştir.

Hz. Hatice’nin Vefatı

Hicretten 3 yıl kadar önce Ramazan’da hastalanan Hazret-i Hatice (r.a.) annemiz miladi 620 tarihinde hayata gözlerini yumdu. Hacun Kabristanı’na defnedildi. Kabrine bizzat Peygamberimiz indi. O tarihte farz olmadığı için cenaze namazı kılınmamıştır. Aynı sene Efendimiz amcası Ebu Talib’i de kaybetti. O seneye üzüntü, keder yılı manasına “Senetü’l-Hüzn” dendi.

Efendimiz (sav) Hatice Annemizi Ömrü Boyunca Hiç Unutmamıştır

Efendimiz (sav) Hatice annemizi ömrü boyunca hiç unutmamıştır. Onun fedakârlığını, dostluğunu her fırsatta anmıştır. Evde koyun kesildiği zaman Hazret-i Hatice annemizin eski dostlarına birer parça gönderirdi. Bir defasında kız kardeşi Hâle hane-i seâdete girmek üzere izin almak için kapıyı çaldı. Efendimiz (sav)  onun sesini Hazret-i Hatice annemizin sesine benzeterek heyecanlandı ve:

“Allah’ım bu Huveylid kızı Hâle’dir!” dedi. Bu sevgiyi Hazret-i Ayşe annemiz kendinin tutamayarak:

“Ya Resûlullah! Devamlı Hatice’den bahsediyorsunuz. Hâlbuki Allah size ondan daha hayırlısını verdi.” dedi.

Rahmet ve şefkat Peygamberi Efendimiz (sav) derhal müdahale etti ve:

“Hayır, ondan iyisi verilmedi. Çünkü o, herkes küfür içindeyken bana iman etti. Herkes beni yalanlarken o tasdik etti. Herkes malını benden esirgerken o malına ortak etti. Ve Allah bana ondan çocuklar ihsan etti.” buyurdu.

Hazret-i Ayşe validemiz, Efendimiz (sav)’ den özür dilercesine:

“Ya Resûlullah! Allah’a yemin olsun ki, bundan sonra Hatice’nin hatıralarını sizden dinlemek istiyorum.” dedi.

YAZAR BİLGİSİ
İslami hakikatleri Allah rızası için insanlara ulaştırmaya çalışan bir kul.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.