ABDULLAH BİN ZÜBEYR

  • Hicretten sonra dünyaya gelen ilk kişi.
  • Doğumu ile Müslümanlar sevinç yaşamıştır.
  • Akıllı, ahlaklı bir kişiliğe sahip.
  • Azim sahibi kahraman.
  • İslam sancağını dalgalandıran yiğit.

Abdullah bin Zübeyr’ in Hayatı

Abdullah bin Zübeyr (r.a) hicretin ikinci senesinde Medine’de dünyaya gelmiştir. Kureyş kabilesinin Esed b Abdülazza kolundandır. Babası Zübeyr b Avvam, annesi Hz. Ebubekir’in (r.a) kızı Esma validemizdir. Ailesi Mekke’nin ileri gelenlerindendir. Kendisi çok iyi eğitim görmüştür. Hem akıllı hem ahlaklı idi. İmanı çok yüksekti. Abdullah bin Zübeyr (r.a) ibadetleri ile meşhur sahabeydi. Gece olunca sürekli namaz kılar, gündüzleri de oruç tutardı. İbadet etmeye düşkün olduğu için kendisine “mescit güvercini” derlerdi. Peygamber Efendimizin (sav) torunu Hz. Hüseyin (r.a) şehit edilince Abdullah bin Zübeyr (r.a) Hicaz’da bulunan Yezid’in adamlarını çıkartıp halifeliğini ilan etmiştir. On sene kadar bir süre boyunca halifelik yapmıştır. Rivayet ettiği hadislerin sayısı otuz üçtür. Vefat ettiğinde yaşı yetmiş üç idi.

Abdullah bin Zübeyr’ in Doğumu

Hicretin 2. senesinde Medine’de dünyaya gelmiştir. (Mayıs 624) Kureyş kabilesinden olan Esad b. Abdülazza kolundandır. Babası Zübeyr b Avvam, annesi Hz. Ebubekir (r.a) Efendimizin kızı Esma validemizdir. Hicretten sonra ilk dünyaya gelen kişi olduğu için Medine’de bulunan müslümanlar Abdullah bin Zübeyr (r.a) doğduğu zaman çok mutlu olmuştur. Adını Peygamber Efendimiz (sav) bırakmıştır. Abdullah bin Zübeyr (r.a) çocuk olmasına rağmen Efendimizin (sav) dizinin dibinden hiç ayrılmazdı. 7 yaşına geldiği vakit Peygamber Efendimize (sav) biat etmiş. Hem akıllı hem ahlaklı bir kişiliğe sahipti. Yüksek imana sahip bir kahramandı. Hem savaşta hem kullukta yüksek kahraman sahibiydi.

İbadetleri ile Meşhur Sahabe: Abdullah bin Zübeyr (r.a)

 Gece olunca sürekli namaz kılar, gündüz vakitlerinde de oruçlu olurdu. Namazlarını kılarken her daim huşu içindeydi. Hatta bir gün namaz kılarken mancınıktan gülle sakalı ile göğsü arasına girmiş bunu hiç hissetmemiş, hissetmediği için namazını dahi bozmamıştı. Bir gün Ömer Bin Abdülaziz İbni Ebi Müleyke’ye: “Bize Abdullah İbni Zübeyr’i anlat” diye rica etmişti. Bunun üzerine Ömer Bin Abdülaziz de şöyle buyurmuştur: “Vallahi onun nefsi gibi iki yönlü oluşturulmuş hiç kimse görmedim O, namaza girer, kıyama durur ve secdede dalıp giderdi Rüku ve secdede sırtına, omuzuna kuşlar konardı” Onun namazı, orucu, tüm ibadetleri savaştaki kahramanlığı gibi tam bir efsane idi.

İbni Abbas’a o sorulduğunda şunları söylemiştir: “Allah için namaz kılar, Allah korkusu ile çok sıcak günlerde dahi oruç tutardı.”

Abdullah bin Zübeyr (r.a) ibadete çok düşkün olduğu için kendisine “mescit güvercini” denilirdi.

İslam Sancağını Dalgalandıran Yiğit Abdullah bin Zübeyr

Abdullah bin Zübeyr (r.a) 12 yaşına geldiğinde babası ile beraber hem Yermük savaşına katılmış hem de Mısır fethine katılmıştır. Hatta Kuzey Afrika’da Berberîlerle savaş yapılınca tek başına safları yenerek komutana saldırmıştır. Kendisi İslâmın sancağını dalgalandırma şerefini elde eden bir yiğittir.

Abdullah bin Zübeyr ‘in (r.a) Halifeliğini İlan Edişi

Hz. Hüseyin (r.a) şehit edilince Abdullah bin Zübeyr (r.a) Hicaz’da bulunan Yezid’in adamlarını çıkartıp halifeliğini ilan etti ardından Mekke’yi de hilafet merkezi yaptı. Mekke’de ve Medine’de bulunan halk ona biat etti. Yezid vefat ettikten sonra Yemen, Basra, Küfe ve Horasan da bulunan halkta kendisine biat etmiştir. Halifeliği 9 sene sürmüş ve bu 9 sene boyunca Mısır ve Şam Emevilerin elinde kalmıştı. Mısır ve Şam hükümeti Abdülmelik bin Mervan başa geçtiğinde daha da güçlenmiştir. Abdülmelik bin Mervan başa geçince Hicaz tarafına Haccac bin Yusuf es-Sekafi yi göndermiştir. Haccac bin Yusuf es-Sekafi Mekke’yi kuşattı. Bunu yapmalarındaki tek amaçları onu bir başına bırakmak, ona gelen yardımları engellemekti. Sadece bunu yapmakla kalmadılar aynı zamanda halkın yiyecek ve içeceğini de kestiler. Ebu Kubeys dağına mancınık kurup şehrin altını üstüne getirdiler.

Abdullah bin Zübeyr’ in Annesi ile Yaptığı Konuşma

Abdullah bin Zübeyr’in (r.a) etrafında bulunanlar savaşa devam ediyor, kendisi de maalesef bir başına kalakalmıştı. Annesini ziyarete etmeye gitmişti. Annesi ile aralarında şu konuşmalar geçmiştir:

  • Abdullah Bin Zübeyr (r.a.): “Anneciğim, halkın çoğu teslim oldu. Yanımda çok az adamım kaldı. Onlar da fazla dayanamıyorlar. Düşman bana dilediğim kadar dünyalık veriyor. Bu durumda ne yapayım?” 
  • Annesi Esma (r.a.): “Oğlum! Sen kendini daha iyi bilirsin. Eğer hak yolda olduğuna inanıyorsan o yolda ölünceye kadar devam et. Eğer meramın dünya ise sen ne kötü adammışsın ki hem kendini hem de arkadaşlarını helak etmiş olacaksın. Dünyada daha ne kadar kalacaksın? Ölüm daha iyidir” 
  • Abdullah bin Zübeyr (r.a): “Anneciğim! Benim fikrim de budur. Dünyaya asla itibar etmedim ve etmemde… Allah’ın emrinden asla sapmadım… Kimseye zulmetmedim. Emanete hıyanet etmedim… Benim için Rabbimin rızası her şeyin üstündedir.” 
  • Annesi Esma (r. a.) “Umarım ki sabr-ı cemil üzere bulunurum. Allah’ım Abdullah’ı sana havale ediyorum. Onun için takdir ettiğine razı oldum. Bana sabredenler sevabını ver.

Cesur Bir Asker İyi Bir Kumandan: Abdullah bin Zübeyr (r.a)

Abdullah bin Zübeyr (r.a) genç sahabeler arasından önde gelen isimler arasında yer alıyordu. İslam dünyasında on sene kadar bir süre boyunca halifelik yapmıştır. Kendisi güçlü bir siyasetçi, cesur asker ve iyi kumandandı. Ailesi Mekke’nin ileri gelenlerindendir. Kendisi çok iyi eğitim görmüştür aynı zamanda.

Abdullah bin Zübeyr’ in Rivayet Ettiği Hadisler

Abdullah bin Zübeyr (r.a) 33 adet hadis rivayet etmiştir. 2 hadis Müslim’ de 2 hadis Buhârî ’de bir tanesi de hem Müslim’ de hem Buhârî ‘de yer alır. Abdullah bin Zübeyr ‘in (r.a) iki oğlu Abbad ve Amir, kardeşi Urve, yeğenleri Hişam, Muhammed b. Urve gibi isimlerde kendisinden hadis rivayet edenler arasında yer almaktadır. Aynı zamanda Kur’an-ı Kerimi çoğaltan heyetin içerisinde yer almıştır. İslam da ilk gümüş parayı da bastırmıştır.

Abdullah bin Zübeyr’ in Vefatı

Abdullah bin Zübeyr (r.a) 73 yaşına geldiğinde annesinden helallik isteyerek oradan ayrılmış. Yaşının büyük olduğunu aldırmadan çıkıp yiğitçe, cesurca savaşmıştır. Öyle cesurca savaşıyordu ki kimse yanına yaklaşamıyordu. Haccac, onu tek başına yakalayamayacağını anlayınca bir sürü kişiyi arkasına alıp onlarla beraber hücum etmeye başladı. Etrafı kuşatılan Abdullah bin Zübeyr (r.a) yüzüne taş yiyince vefat etmiştir.

YAZAR BİLGİSİ
İslami hakikatleri Allah rızası için insanlara ulaştırmaya çalışan bir kul.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.