ÜMMÜ MÜBEŞŞİR
İçindekiler
ÜMMÜ MÜBEŞŞİR
Özellikleri
- “Ensarlı mümin kadın” diye anılan ve hurma bahçelerine sahip olan bir hanım sahabe.
- Efendimiz’in zaman zaman bahçesine uğrayıp öğle kaylulesini yaptığı bir bahtiyar hanım.
- Efendimizden birkaç hadîs-i şerifin bizlere kadar ulaşmasına vesile olan bir iman eri.
Ümmü Mübeşşir ‘in Hayatı
Ümmü Mübeşşir, efendimiz’in (sav) zaman zaman bahçesine uğrayıp öğle kaylûlesini yaptığı bir bahtiyar hanım. Efendimizden birkaç hadîs-i şerifin bizlere kadar ulaşmasına vesile olan bir iman eri. O Medîneli olup Berâ ibni Mağrur ’un kızıdır. Hurma bahçelerine sahib bulunan varlıklı bir aileden. Bahçe bakım işlerinden anlayan, çalışkan, cömert, sevgi dolu bir hanım. Bizzat kendisi hurma ağaçlarını sular, onlara çocuğu gibi bakmaktan zevk alırdı. Hurmalar olgunlaşınca ilk topladığı turfanda meyveyi Resûl-i Ekrem (sav)!Efendimize gönderirdi. Mübeşşir (r.a) ashâb-ı şeceredendir. Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimize bir ağaç altında biat etmiştir. Mübeşşir (r.a) akıllı, kendine güvenli bir hanımdı. Ümmü Mübeşşir (r.a) hakkında kaynaklarda fazla bir bilgiye rastlanmamaktadır.
Cömert Sevgi Dolu Hanım Sahabe Ümmü Mübeşşir
- Ümmü Mübeşşir Medinelidir. Bera bin Mağrur ‘un kızıdır. Hem cömert hem sevgi doluydu. Ailesi hurma bahçelerine sahipti ve varlıklıydı. Ümmü Mübeşşir bahçe işlerinden anlardı. Hurma ağaçlarının sulamayı çok severdi. Hurmalar olgunlaşınca Ümmü Mübeşşir topladığı ilk hurmaları Efendimize (sav) gönderirdi. Efendimiz (sav) hurmaları alır ve Ümmü Mübeşşire dua ederdi. Efendimiz (sav) ara ara Ümmü Mübeşşiri bahçesinde ziyaret ederdi. Bir seferindeki ziyaretini Cabir ibni Abdullah (r.a) Ümmü Mübeşşir el-Ensariyye (r.a) dan şöyle nakleder: “Ben hurma bahçemizde olduğum bir gün Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz çıkageldi. Bana yönelerek şöyle dedi: “Bu ağaçları kim dikti. Müslüman mı, yoksa kâfir mi?..” diye sordu. Ben hemen: “Müslüman Ya Rasûlallah!” deyince şu hadis-i şerifi îrâd buyurdular: “Bir müslüman bir ağaç diker veya bir şey eker de; ondan herhangi bir insan veya bir hayvan yer istifade ederse o yenen şeyler o kimse hakkında sadaka olur.” (Müslim, Müsâkat, 8)
Ümmü Mübeşşir‘in Biat Edişi
- Ashab-ı şecereden olan Ümmü Mübeşşir bir ağaç altında Peygamber Efendimize (sav) biat etmiştir. Bir gün bu ağaç altında Hazreti Hafsa annemizle otururlarken oraya İki Cihan Güneşi Efendimiz gelmişti. Burada aralarında geçen bir hâdiseyi Cabir ibni Abdullah(r.a.) yine Ümmü Mübeşşir (r.a) dan şöyle nakletmektedir: “Mübeşşir (r.a) Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin, Hazreti Hafsa (r.a)’nın yanında şöyle dediğini işitmiştir: “İnşaallah şu ağacın altında biat eden, ashâb-ı şecereden hiç kimse cehenneme girmeyecek” buyurdu. Bu söz üzerine aklına bir soru takılan Hazreti Hafsa (r.a) annemiz Resûl-i Ekrem Efendimize: “Peki ya Rasûlallah Cenab-ı Hak âyet-i celîlesinde: “ İçinizden hiçbiri istisna edilmemek üzere mutlaka Herkes cehenneme uğrayacaktır.” (Meryem 19/71) buyuruyor. Bu nasıl olacak? Dedi. Fahr-i Kâinat Efendimiz (sav): “Allah Teâlâ şöyle de buyurdu” diyerek bir sonraki ayeti okudu. Meâlen: “Sonra müttakî olanları kurtarırız da zâlimleri dizleri üstü bırakırız.” (Meryem 19/72) Akabinde de buradaki “cehenneme varmaktan” maksadın sırattan geçerken cehennemin yanından geçmek mânâsına geldiğini, yoksa içine girmek demek olmadığını açıkladı. (Müslim, Fedâilü’s-sahâbe, 163)
İnsanların En Hayırlısı
- Ümmü Mübeşşir hem akıllı hem kendine güvenen hanımefendiydi. Bir gün Efendimizin (sav) bir topluluğa fitnelerin yaklaştığını dair bilgi verdiğini görünce şu soruya sormuştu: “ Ya Resulullah! O fitne devrinde insanların en hayırlısı kimdir?” Resûl-i Ekrem Efendimiz (sav) bu soruya şöyle cevap vermiştir: “Kendisine ait üç beş koyun ile birlikte Rabbisine ibadet eden, namazını kılan, zekatını veren ve insanların şerrinden uzaklaşan kimsedir.” (Tirmizi, Fiten, 15/2177)
- Ümmü Mübeşşir (r.a)’dan en çok hadis rivayet eden râvi Cabir ibni Abdullah (r.a.)’dır. Resulullah Efendimizden (sav) rivayetle Ümmü Mübeşşir (r.a)’nın şöyle söylediğini nakleder: “Ben Neccaroğullarının bahçelerinden bir bahçede idim. İçerisinde o kabileden Cahiliye döneminde ölmüş olan birtakım kimselere ait mezarlar bulunuyordu. Resulullah (sav) yanıma geldi. Onların azap gördüklerini duyunca dışarı çıktı ve : “Kabir azabından Allah’a sığının” buyurdu. Ben kendisine: “Ey Allah’ın Resulü! Onlar kabirlerinde azap görüyorlar mı?” diye sordum. Efendimiz: “Evet, hayvanların tümünün duyduğu bir azap görüyorlar” diye buyurdu. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 6, s. 362)