Kurbanın Miktarı ne kadardır? Kurban nasıl kesilmeli? Kurbanın Miktarın ‘da nelere dikkat edilmeli? Kurbanın miktarı ile ilgili Resulullah’ın söylediği hadisler...
SELAMLAŞMAK
Selamlaşmak nedir? Selamlaşmak ‘ın dindeki yeri nedir? Selamlaşmak ile ilgili Resulullah’ın söylediği hadisler şunlardır;
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Biriniz bir meclise gelince selam versin. Kalkmak isteyince de selam versin. Birinci selam sonuncudan evla değildir (İkisi de aynı ölçüde ehemmiyetlidir). Tirmizi, İsti’zan 16, (2707), Ebu Davud, Edeb 150, (5208)
- Safvan İbnu Ümeyye (r.a) benimle, Resulullah (sav)’e süt, ağız ve bir miktar salatalık gönderdi. Resulullah (sav) o sırada Mekke’nin yukarısında idi. İzin istemeden selam vermeden huzuruna girdim. Bana: “Dön, esselamu aleyküm, gireyim mi? De!” buyurdu. Ben de öyle yaptım. Tirmizi, İsti’zan 18, (2711), Ebu Davud, Edeb 137, (5176)
- Resulullah (sav) bana buyurdular ki: “Ey oğulcuğum, ailene girdiğin zaman selam ver ki, selamın hem senin üzerine hem de aile halkına bereket olsun!” Tirmizi, İsti’zan 10, (2699)
- Resulullah’a: “İslam’ın hangi ameli daha hayırlı?” diye sorulmuştu. “Yemek yedirmen, tanıdığın ve tanımadığın herkese selam vermen” diye cevap verdi. Ebu Davud, Edeb 142, (5194)
- Resulullah (sav) biz bir grup kadına uğramıştı, selam verdi. (Tirmizi’nin bir rivayetinde: “Eliyle selamladı” denmiştir) Ebu Davud, Edeb 148, (5204), Tirmizi, İsti’zan 9, (2698), Buhari, İsti’zan 15
- Ubeydullah İbnu Ebi Rafi, Hazreti Ali ’den nakletmiştir: Ebu Davud der ki: “Hasan İbnu Ali ise bunu merfu olarak yani Hazreti Peygamber (sav)’dan rivayet etmiştir. Bir cemaat giderken, yeri gelince içlerinden bir kişinin selam vermesi hepsi için yeterlidir. Oturanlar adına da bir kişinin mukabelesi yeterlidir.” Ebu Davud, Edeb 152, (5210)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Allah’a en makbul insan, karşılaşmada selama önce davranandır.” Ebu Davud, Edeb 144, (5197), Tirmizi, İsti’zan 6, (2695)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Binekte olan yürüyene, yürüyen oturana, az çok’a selam verir.” Buhari, İsti’zan 4, 5, 6, Müslim, Selam 1, (2160), Ebu Davud, Edeb 145, (5198, 5199), Tirmizi, İsti’zan 4, (2704, 2705)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Allah Teala Hazretleri, Hazreti Adem (as)’i kendi sureti üzere ve boynunu da altmış zira olarak yaratınca: “Git, şu oturan meleklere selam ver, onların seni nasıl selamlayacaklarına da dikkat et, dinle. Zira o selam, senin ve zürriyetinin selamı olacaktır” dedi. (Bunun üzerine Adem onlara gidip): “Esselamü aleyküm!” diye selam verdi. Melekler: “Esselamü aleyke verahmetullahi” dediler ve selama mukabele ederken verahmetullahi’yi ilave ettiler. Cennete her giren Hazreti Adem suretinde (ve boyu da altmış arşın boyunda) olacak. Halk şu ana kadar (boyca) hep eksilmektedir.” Buhari, İsti’zan 1, Enbiya 1, Müslim, Cennet 28, (2841)
- Biz Resulullah (sav)’ın yanında iken bir adam gelerek selamı verdi ve: “Esselamu aleyküm!” dedi. Resulullah (sav) selamına mukabele etti. Adam da oturdu. Resulullah (sav) “On (sevap kazandı!)” dediler. Sonra birisi daha geldi. “Esselamu aleyküm ve rahmetullahi” dedi. Aleyhissalatu vesselam onun selamına da mukabele etti. Adam oturdu. Aleyhissalatu vesselam. “Yirmi!” dediler. Sonra biri daha geldi ve: “Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu” dedi. Resulullah, selamına mukabele etti, adam da oturdu. Hazreti Peygamber bu sefer: “Otuz!” buyurdular. Ebu Davud, Edeb 143, (5195), Tirmizi, İsti’zan 2, (2690)
- Ebu Davud’da Muaz İbnu Enes’den aynı ma’nada bir rivayet vardır. Ayrıca şu ziyade yer alır: “Sonra bir diğeri geldi ve dedi ki: “Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuhu ve mağfiretuhu.” Resulullah (sav) mukabelede bulundu ve: “Kırk (sevap)” deyip ilave etti: “Böylece (ziyade edilen her kelime için) sevap artar!” Ebu Davud, Edeb 143, (5196)
- Ebu Temime el-Hüceymi, Ebu Cüreyy el-Hüceymi’den, o da babasından Radıyallahu Anh anlatıyor: “Resulullah (sav)’e gelip: “Aleyke’s-selam ya Resulallah. (Sana selam olsun ey Allah’ın Resulü!)” dedim. Bana hemen müdahale etti: “Aleyke’s-selam deme. Çünkü aleyke’s-selam diye verilen selam, ölülerin tahiyyesidir. Selam verdiğin zaman, “Esselamu aleyke” de! Sana mukabele eden de, “Ve aleykesselam” der.” Ebu Davud, Libas 28, (4084), Edeb 161, (5209), Tirmizi, İsti’zan 28, (2722, 2723)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Yahudiler size selam verince onlardan biri, “es-samu aleyküm” der, sen de ona, “Ve aleyke!” de.” Buhari, İsti’zan 229, İstitabe 4, Müslim, Selam 8, (2164), Muvatta, Selam 3, (2, 960), Ebu Davud, Edeb 149, (5206), Tirmizi, Siyer 41, (1603)
- Resulullah (sav)’ın şu sözünü nakletmiştir: “Ehl-i Kitap size selam verince onlara “Ve aleyküm” diye cevap verin.” Buhari, İsti’zan 22, Müslim, Selam 6, (2163), Ebu Davud, Edeb 149, (5207), Tirmizi, Tefsir, Mücadele (3296)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Hıristiyan ve yahudilerle karşılaşınca önce siz selam vermeyip (onlar size versinler, siz mukabele edin). Bir yolda onlarla karşılaşınca, (kenardan geçmeleri için) yolu onlara daraltın.” Müslim, Selam 13, (2167), Tirmizi, İsti’zan 12, (2701), Ebu Davud, Edeb 149, (5205)
- Resulullah (sav) bevl ederken bir adam ona uğradı ve selam verdi. Ancak Resulullah (sav), selamına mukabelede bulunmadı. [Ebu Davud’un bir rivayetinde şu ziyade var: “Sonra adama (selama mukabele etmeyişinin) özrünü beyan etti: “Ben, temiz değilken Allah’ı zikretmeyi uygun bulmadım.”] Müslim, Hayz 115, (370), Ebu Davud, Taharet 8, 124, (16, 330, 331), Tirmizi, Taharet 67, (90), Nesai, Taharet 33, (1, 36)
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR