Alimlerin Fazileti nelerdir? Alimlerin Fazileti ‘nin dindeki yeri nedir? Alimlerin Fazileti ile ilgili Resulullah’ın söylediği hadisler şunlardır;
SEFER ADABI
Sefer Adabı nelerdir? Sefer Adabı’nın dindeki yeri nedir? Sefer Adabı ile ilgili Resulullah’ın söylediği hadisler şunlardır;
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Hacc veya umre veya Allah yolunda cihat maksatları dışında gemiye binme. Zira denizin altında ateş, ateşin altında da deniz vardır.” Ebu Davud, Cihad 9, (2489)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Allah’a ve ahiret gününe inanan bir kadına, bir gece ve gündüz devam edecek bir mesafeye, yanında bir mahremi olmadıkça gitmesi helal değildir.” Buhari, Taksiru’s- Salat 4, Müslim, Hacc 419, 422, (1339), Muvatta, İsti’zan 37, (2, 979), Ebu Davud, Menasik 2, (1723-1725), Tirmizi, Rada 15, (1170)
- Resulullah (sav) şöyle buyurdular: “Bir erkek, yanında mahremi bulunmayan (yabancı) bir kadınla yalnız kalmasın!” Bunun üzerine bir adam kalkarak: “Ey Allah’ın Resulü, kadınım hacc için yola çıktı, ben ise falan falan gazvelere yazıldım!” dedi. Resûlullah (sav): “Öyleyse git hanımına yetiş, onunla hacc yap!” diye emretti.” Buhari, Cezau’s-Sayd 26, Cihad 140, 181, Nikah 111, Müslim, Hacc 424, (1341)
- Resulullah (sav) bir seferden dönünce önce mescide uğrardı. Orada iki rekat namaz kılar, ondan sonra evine dönerdi.” Nafi’: “İbnu Ömer de öyle yapardı” demiştir. Ebu Davud, Cihad 178, (2781,2782)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Kimin yanında fazla hayvan varsa, onu hayvanı olmayana versin. Kimin de fazla azığı varsa onu azığı olmayana versin.” Resulullah (sav), bazı mal çeşitlerini bu suretle saymaya devam etti. Öyle ki, bizden hiç kimsenin yol sırasında herhangi bir fazlalıkta hakkı olmadığı düşüncesine vardık. Müslim, Lukata 18, (1728), Ebu Davud, Zekat 32, (1663)
- Resulullah (sav) yürüme sırasında geride kalır, (kafileye kavuşturmak için) zayıf hayvanı sürer, üzerindekini terkisine alır ve onlara dua ederdi. Ebu Davud, Cihad 103, (2639)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: Yolculuk azaptan bir parçadır, her birinizin yiyeceğine, içeceğine, uykusuna mani olur. Öyleyse işini bitiren, ailesine dönmede acele etsin.” Buhari, Umre 19, Cihad 136, Et’ime 30, Müslim, İmaret 179, (1927), Muvatta, İsti’zan 39, (2, 980)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Seferden dönünce ailene gece vakti gelme, ta ki kocasını bekleyen kadıncağız usturasını kullansın, dağınık saçlarını tarasın. Sana keys gerekir.” Buhari, Nikah 120, Umre 16, Müslim, İmaret 183-184, (715), Ebu Davud, Cihad 175, (2776, 2777, 2778), Tirmizi, Rada 17, (1172), İsti’zan 19, (2713)
- Bir diğer rivayette şöyle gelmiştir: “Resulullah (sav): “Kocası gurbette olan (yabancı) kadınların yanına girmeyin, Zira şeytan, her birinizin içinde, vücudunuzda kanın dolaştığı gibi, (kendisini hissettirmeden) dolaşır” buyurdu. Biz atılıp sorduk: “Sende de dolaşır mı?” “Bende de (dolaşır), ancak Allah bana yardım etti de (şeytanım) müslüman oldu.” Tirmizi, Rada 17, (1172)
- Bir diğer rivayette şöyle gelmiştir: “Resulullah (sav), bir gazveden -veya bir seferden- döndüğü vakit Medine’ye gece ulaşacak olsa girmez, sabahı beklerdi. Sabahtan önce ulaşacak olsa yine girmez, sabah vaktini beklerdi. Derdi ki: “Biraz mühlet tanıyın da kokusunu sürünmemiş olan taransın, kocası gurbette olan usturasını kullansın.” Buhari, Nikah 120, Umre 16, Müslim, İmaret 183-184, (715), Ebu Davud, Cihad 175, (2776, 2777, 2778), Tirmizi, Rada 17, (1172), İsti’zan 19, (2713)
- Resulullah (sav) onları kadınların yanına geceleyin gelmeyi yasakladığı zaman, iki kişi (bu yasağı dinlemeyip), geceleyin evlerine geldi. Her ikisi de evinde hanımının yanımda bir yabancı erkek buldu. Tirmizi, İsti’zan 19, (2713)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “İnsanlar yalnızlıktaki (mahzuru) benim kadar bilselerdi, hiçbir atlı tek başına bir gececik olsun yol yapmazdı.” Buhari, Cihad 135, Tirmizi, Cihad 4, (1673)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Şeytan tek başına olanla, iki kişi beraber olana sıkıntı verir. Eğer üç kişi olurlarsa onlara sıkıntı veremez.” Muvatta, İsti’zan 36, (2, 978)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Bir atlı bir şeytandır, iki atlı iki şeytandır, üç atlı bir gruptur.” Muvatta, İsti’zan 25, (2, 978), Ebu Davud, Cihad 86, (2607), Tirmizi, Cihad 4, (1674)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Bir sefere üç kişi beraber çıkınca birini emir (başkan) yapsınlar.” Ebu Davud, Cihad 87, (2609)
- Resulullah (sav) hep Perşembe günleri yola çıkardı. Perşembe dışında yola çıktığı nadirdi. Ebu Davud, Cihad 84, (2605), Buhari, Cihad 103
- Resulullah (sav) şöyle dua ederdi: “Allah’ım, ümmetime erkenciliği mübarek kıl.” Nitekim, Efendimiz (sav) bir seriyye veya bir ordu göndereceği zaman, onu günün erken saatinde yola çıkarırdı. (Sahr tüccardı, o da ticarete günün ilk saatinde çıkardı. Böylece zengin oldu ve malı arttı.) Ebu Davud, Cihad 85 (2606), Tirmizi, Büyu 6, (1212)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Melekler, içinde köpek ve çan bulunan kafileye arkadaşlık etmezler.” (Bir diğer rivayette şöyle denmiştir: “Çan şeytanın mizmarları (çalgılarıdır).” Ebu Davud’un bir diğer rivayetinde: “Melekler, içerisinde kaplan derisi bulunan kafileye refakat etmez” buyurmuştur.) Müslim, Libas 103, (2113, 2114), Ebu Davud, Cihad (2555, 2556), Tirmizi, Cihad 25, (1703)
- Tebük Gazvesi dönüşünde, biz çocuklarla birlikte, Resulullah (sav)’ı karşılamak üzere Seniyyetül Veda’ya gittik. Buhari, Cihad 196, Megazi 82, Tirmizi, 38, (1718), Ebu Davud, Cihad 176, (2779)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Münbit yerde sefer yaptığınız zaman, deveye arzdaki hissesini verin. Çorak yerde sefer yaptığınız zaman da orada yürümeyi hızlandırın ilikleri kurumasın. Mola verdiğiniz zaman yoldan sakının çünkü orası geceleyin haşeratın sığınağıdır.” (Ebu Davud’da “hissesini verin” dendikten sonra “mutad mola yerlerini (konaklamadan yürüyüp) geçmeyin” ibaresini ilave etmiştir.) Müslim, İmaret 178, (1926), Tirmizi, Edeb 75, (2862), Ebu Davud, Cihad 63, (2529)
- Merfu olarak yani Hz. Peygamber (sav)’in sözü olarak rivayet ediyor: Resulullah buyurdular ki: “Allah refikdir, (yumuşaklık, kolaylık, müsamaha sahibi). Bu sebeple rıfkı sever, rıfk sebebiyle razı olur, rıfk (sahibin)’a mahsus bir yardımı vardır ki, şiddet sahipleri bu yardımı göremez. Öyleyse bu, dili olmayan hayvanlara bindiğiniz zaman bunlara konaklama yerlerinde mola verin. Eğer geçtiğiniz arazi çoraksa, oradan hayvanın iliğini kurutmadan çıkın. Gece yürüyüşünü tercih edin. Zira geceleyin arz, gündüzleyin dürülmeyecek şekilde dürülür. Yol üzerine (geceleyin) konaklamaktan kaçının. Çünkü o, hayvanların yolu, yılanların sığınağıdır.” Muvatta, İsti’zan 38, (2, 979)
- Resulullah (sav) yolculuk sırasında geceleri uyumak üzere konaklayınca sağı üzerine yatardı. Sabah vaktine yakın konaklamış ise, (yastık yerine) kolunu diker, başını avucunun içine koyardı. Müslim, Mesacid 313, (683)
- Resulullah (sav) sefer sırasında konaklayınca yanında bulunan halk vadilere ve dağ geçitlerine dağılırdı. Bunun üzerine Resulullah (sav): “Vadilere ve geçitlere dağılmanız şeytan işidir” diye ikaz etti. Bundan sonra herhangi bir yere inilince birbirlerine yakın şekilde yerleşirlerdi. Öyle ki, “Üzerlerine bir yaygı atılsa hepsini örter” denirdi. Ebu Davud, Cihad 97, (2628)
- Sehl İbnu Muaz el-Cüheni, babası (Sehl)’den naklen anlatıyor: “Resulullah (sav) bir gazve sırasında bir yerde konaklamıştı. Askerler konakladıkları yerleri birbirine pek yakın tutarak darlığa sebep oldular ve yolu da kestiler. Bunun üzerine bir dellal çıkararak halka şunu ilan ettirdi: “Konak yerini daraltıp yolu kesenin cihadı yoktur.” Ebu Davud, Cihad 97, (2629, 2630)
- Resulullah (sav) odamda iken Zeyd İbnu Harise geldi ve kapıyı vurdu. Resulullah (sav) üryan vaziyette üzerindeki örtüsünü sürüyerek kalktı. Allah’a yemin olsun, O’nu, daha önce üryan olarak hiç görmemiştim, sonra da görmedim. Zeyd’i kucakladı ve öptü. Tirmizi, İsti’zan 32, (2733)
- Resulullah (sav), Cafer İbnu Ebi Talib’i karşıladı, kucakladı ve gözlerinin arasından öptü. Ebu Davud, Edeb 157, (5220)
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR