Nefes aldığına şükret, Verdiğinde şükret, Şükür ettiğinede şükret.
Kuvvetlinin yükünü zayıflar çekerken padişaha tatlı uyku haramdır. Aziz Mahmud Hüdayi
Murdar tohumdan temiz...
ORUÇ İLE İLGİLİ SÖZLER
- AIIah’ım senin rızanIa oruç tuttum, senin rızanIa orucumu açıyorum.
- Yemekten ve içmekten kesiImek oruç değiIdir. Oruç, çirkin söz söyIemekten, kötü temastan, nefsin boyunduruğundan kurtuImak ve fena hareketIerden sakınmaktır.
- Bu ayda (Ramazan) bir farzı yapmak, başka ayIarda yetmiş farz yerine geçer.
- Her bir iyiIik için on misIinden yedi yüz misIine kadar karşıIık oIabiIir, fakat oruç başkadır. Çünkü oruç benim içindir ve onun ecrini ben vereceğim.
- Bu ayda (Ramazan) küçük büyük bir hayır yapan insan, başka ayIarda bir farz eda etmiş gibi sevap aIır.
- OruçIunun yanında oruçsuzIar yemek yiyecek oIursa, meIekIer oruçIuya rahmet okurIar.
- Kim AIIah TeâIa yoIunda bir gün oruç tutsa, AIIah onunIa ateş arasına, sozlersitesi.com genişIiği sema iIe arz arasını tutan bir hendek kıIar. (Tirmizi, Cihad 3, (1624)
- OruçIunun iftar anında reddediImeyen bir duası vardır.
- Kim Ramazan orucunu farz oIduğuna inanarak ve sevabını AIIah’tan isteyerek gönüI hoşIuğu ve tam bir ihIas iIe tutarsa geçmiş küçük günahIarı bağışIanır.
- YaIanIa, gıybetIe zedeIenmeyen oruç, fenaIıkIara siperdir. OruçIu oIan bir kimse, bir müminin aIeyhinde dedikodu ve ona eziyet etmedikçe, iftar edinceye kadar ibadettedir.
- OruçIu için birisi iftar ettiği vakit, öteki Rabbi iIe karşıIaştığı vakit oImak üzere iki sevinç vardır.
- Ramazan’da orucunu tutup da ŞevvaI’den de aItı gün tutan kimse bütün sene oruç tutmuş gibidir. (R. SaIihin, 1259)
- Kim bir kavme misafir oIursa, onIar müsaade etmedikçe (nafiIe) oruç tutmasın.
- Oruç der ki: Ey Rabbim, hakikat ben onu, yâni oruçIuyu, gündüzIeri sozlersitesi.com yemekten ve şehvetIerden menettim. Onun hakkında beni şefaatçi kıI!
- Şurası muhakkak ki, oruçIunun iftarını açtığı zaman reddediImeyen makbuI bir duası vardır.
- Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıIarı açıIır, cehennemin kapıIarı kapanır ve şeytanIar da zincire vuruIur. (MüsIim, Sıyam 2, (1079)
- Kim oruçIu oIduğu haIde unutur ve yerse veya içerse orucunu tamamIasın. Çünkü ona AIIah yedirip içirmiştir. (MüsIim, Sıyam 171, (1155); Tirmizi, Savm 26, (721))
- Kim, üzerinde Ramazan ayının orucu oIduğu haIde öIecek oIursa, (öIünün veIisi) her bir gün yerine, bir fakire yiyecek versin.
- Her kim oruçIuya bir yudum su verirse, AIIah da ona benim mahşerdeki havuzumdan öyIe bir su içirecektir ki, Cennete girinceye kadar bir daha susuzIuk çekmeyecektir.”
- Bu ay (Ramazan) AIIah için açIık ve susuzIuğun, takat ve ibadetin meşakkatIerine sabır ve tahammüI ayıdır.
- İsIam beş esas üzerine bina ediImiştir: AIIah’tan başka iIah oImadığına ve Muhammed’in O’nun kuIu ve eIçisi oIduğuna şehadet etmek, namaz kıImak, oruç tutmak, Kâbe’ye haccetmek, Ramazan orucu tutmak. ( Tirmizi, İman 3, (2612)
- Bu ayda (Ramazan) her kim oruçIu bir mümine iftar edecek bir şey verirse, yaptığı bu iş günahIarının bağışIanmasına ve Cehennemden kurtuImasına sebep oIur. OruçIunun sevabından da hiçbir şey eksiImeden onun kadar sevaba kavuşur.
- Canımı eIinde tutan AIIah’a yemin ederim ki; oruçIunun ağız kokusu, AIIah katında misk kokusundan daha hoştur: AIIah der ki: Ağzı kokan şu kuI şehvetini, yemesini, içmesini benim için terk ediyor. Mademki sırf benim için oruç tutmuş, o orucun ecrini ben veririm.
- Ramazan ayını, hiIâIi görmedikçe veya sayıyı ikmaI etmedikçe öne aIıp başIatmayın. (HiIaIi görüp veya sayıyı tamamIadıktan) sonra müteakip hiIâIi görünceye veya sayıyı tamamIayıncaya kadar orucu tutun.
- ResuI-i Ekrem Efendimiz; “Ey insanIar büyük ve mübarek bir ay yakIaştı, göIgesi başınızın üstüne düştü. Bu öyIe bir aydır ki, içinde bin aydan daha hayırIı oIan Kadir Gecesi vardır. AIIah o mübarek ayın gündüzIerinde orucu farz, geceIerinde nafiIe namazı meşru kıIdı.”
- Eğer Allahü teâlâya tâatta bulunamazsanız, hiç olmazsa oruç tutun. Burhaneddin Tirmizi
- Karnınızı aç tutmaya ve acı çekmeğe önem verin. Çünkü oruç tutmaktan daha iyi bir tâat yoktur. Burhaneddin Tirmizi
- Peygamber ve velilerin kalplerinden hikmet pınarları, açlık ve oruç bereketi ile fışkırmıştır. Burhaneddin Tirmizi
- Allahü teâlâya ulaştıracak oruçtan daha iyi bir binek yoktur. Burhaneddin Tirmizi
- Oruç ehlinin dualarına karşılık verilir ve kabul edilir. Burhaneddin Tirmizi
- Orucun Allahü teâlâ katında büyük değer ve önemi vardır. Burhaneddin Tirmizi
- Oruç, hikmet hazinelerinin anahtarıdır. Burhaneddin Tirmizi
- Bir kimse bütün kulluk vazifelerini yerine getirse, fakat mîdesini doldursa hiç bir yere ulaşamaz. Burhaneddin Tirmizi
- Orucu gereğince tutsa, başka kulluk vazifelerinde kusur olsa bile, yine bir yere erişir. Burhaneddin Tirmizi
- Oruca yavaş yavaş alışmak gerekir ki, sıhhate ziyan gelmesin, insanı işten alıkoymasın. Burhaneddin Tirmizi
- Oruç, can gözünün açılması için bedenleri kör eder. Senin gönül gözün kör de, o yüzden kıldığın namazlar, yaptığın ibadetler sana o aydınlığı vermiyor, hakikati göstermiyor. Hz. Mevlana
- Oruç, insan şeklindeki hayvanın hayvanlığını giderir. Bu yüzdendir ki oruç, insanın insanlığını olgunlaştırmaya mahsustur. Hz. Mevlana
- İslam’ın binası şu beş direk üstüne kurulmuştur: “Kelime-i Şahadet, Zekat, Hac, Oruç, Namaz.” Allah’ a yemin ederim ki, bu direklerin en kuvvetlisi, en büyüğü oruçtur! Hz. Mevlana
- Sen, hiç bilgi nuruyla nurlanmış bir hayvan gördün mü? Beden de bir hayvandır. Hayvanın ardına düşüp de orucu bırakma! Hz. Mevlana
- Oruç hamama benzer. Seni maddî ve manevi kirliliklerden, bütün kötülüklerden temizler. Hz. Mevlana
- Ey gönül! Oruçlu iken Allah’a misafirsin; sana gökyüzü sofrası yakışır! Hz. Mevlana
- Ramazan ayında gereği gibi oruç tutarsan, senin vücut toprağını altın ederler. Senin fani varlığını taş gibi ezerler de göğe sürme yaparlar. Hz. Mevlana
- Ramazan’da yemekte, içmekte, kötü söz söylemekte, kötü iş işlemekte sabırlı olduğun için, bu sabır, senin manevî görüşünü artırır, gönlünün gözünü açar. Hz. Mevlana
- Oruç sevdası bambaşka bir sevdadır. Hz. Mevlana
- Ey gönül oruçluyken Allah’a misafirsin.
- Oruç; aç gözlülüğün zindanından tok gönüllüğün sarayına yükseliş.
- Ey oruç; biz seni iftar ederken, sen bizimle iftihar et!
- Orucun faziletleri saymakla bitmez oruç sizi, siz orucu tutun.
- Oruçlunun yanında oruçsuzlar yemek yiyecek olursa, melekler oruçluya rahmet okurlar.
- Bu ay Ramazan Allah için açlık ve susuzluğun, takat ve ibadetin meşakkatlerine sabır ve tahammül ayıdır.
- Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. (Bakara Suresi 183)
- Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır. (Bakara Suresi 184)
- (O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir. (Bakara Suresi 185)
- Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı. Onlar, size örtüdürler, siz de onlara örtüsünüz. Allah, (Ramazan gecelerinde hanımlarınıza yaklaşarak) kendinize zulmetmekte olduğunuzu bildi de tövbenizi kabul edip sizi affetti. Artık eşlerinize yaklaşın ve Allah’ın sizin için yazıp takdir etmiş olduğu şeyi arayın. Şafağın aydınlığı gecenin karanlığından ayırt edilinceye (tan yeri ağarıncaya) kadar yiyin, için. Sonra da akşama kadar orucu tam tutun. Bununla birlikte siz mescitlerde itikâfta iken eşlerinize yaklaşmayın. Bunlar, Allah’ın koyduğu sınırlardır. Bu sınırlara yaklaşmayın. Allah, kendine karşı gelmekten sakınsınlar diye, ayetlerini insanlara böylece açıklar. (Bakara Suresi 187)
- Haccı da, umreyi de Allah için tamamlayın. Eğer (düşman, hastalık ve benzer sebeplerle) engellenmiş olursanız artık size kolay gelen kurbanı gönderin. Bu kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden her kim hastalanır veya başından rahatsız olur da tıraş olmak zorunda kalırsa fidye olarak ya oruç tutması, ya sadaka vermesi, ya da kurban kesmesi gerekir. Güvende olduğunuz zaman hacca kadar umreyle faydalanmak isteyen kimse, kolayına gelen kurbanı keser. Kurban bulamayan kimse üçü hacda, yedisi de döndüğünüz zaman (olmak üzere) tam on gün oruç tutar. Bu (durum), ailesi Mescid-i Haram civarında olmayanlar içindir. Allah’a karşı gelmekten sakının ve Allah’ın cezasının çetin olduğunu bilin. (Bakara Suresi 196)
- Bir Mü’minin bir mü ‘mini öldürmesi olacak şey değildir. Ancak yanlışlıkla olması başka. Kim bir mü ‘mini yanlışlıkla öldürürse, bir mü’min köleyi azad etmesi ve bağışlamadıkları sürece ailesine diyet ödemesi gerekir. (Öldürülen kimse) mü’min olur ve düşmanınız olan bir topluluktan bulunursa, mü’min bir köle azad etmek gerekir. Eğer sizinle kendileri arasında antlaşma bulunan bir topluluktan ise ailesine verilecek bir diyet ve mü’min bir köle azad etmek gerekir. Bunlara imkân bulamayanın, Allah tarafından tövbesinin kabulü için iki ay ard arda oruç tutması gerekir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Nisâ Suresi 92)
- Allah, boş bulunarak ettiğiniz yeminlerle sizi sorumlu tutmaz. Ama bile bile yaptığınız yeminlerle sizi sorumlu tutar. Bu durumda yeminin keffareti, ailenize yedirdiğinizin orta hâllisinden on yoksulu doyurmak, yahut onları giydirmek ya da bir köle azat etmektir. Kim (bu imkânı) bulamazsa, onun keffareti üç gün oruç tutmaktır. İşte yemin ettiğiniz vakit yeminlerinizin keffareti budur. Yeminlerinizi tutun. Allah, size ayetlerini işte böyle açıklıyor ki şükredesiniz. (Maide Suresi 89)
- Ey iman edenler! İhramlı iken (karada) av hayvanı öldürmeyin. Kim (ihramlı iken) onu kasten öldürürse (kendisine) bir ceza vardır. (Bu ceza), Kâbe’ye ulaştırılmak üzere, öldürdüğünün dengi olup, içinizden iki âdil kimsenin takdir edeceği bir kurbanlık hayvan; veya yoksulları yedirmek suretiyle keffaret; yahut onun dengi oruç tutmaktır. (Bu) yaptığı işin kötü sonucunu tatması içindir. Allah, geçmiştekileri affetmiştir. Fakat kim bir daha böyle yaparsa, Allah ondan intikam alır. Allah, mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir. (Maide Suresi 95)
- Bunlar, tövbe edenler, ibadet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rükû’ ve secde edenler, iyiliği emredip kötülükten alıkoyanlar ve Allah’ın koyduğu sınırları hakkıyla koruyanlardır. Mü’minleri müjdele. (Tevbe Suresi 112)
- “Ye, iç, gözün aydın olsun. İnsanlardan birini görecek olursan, “Şüphesiz ben Rahman’a susmayı (oruç) adadım. Bugün hiçbir insan ile konuşmayacağım” de. (Meryem Suresi 26)
- Şüphesiz Müslüman erkeklerle Müslüman kadınlar, mü’min erkeklerle mü’min kadınlar, itaatkâr erkeklerle itaatkâr kadınlar, doğru erkeklerle doğru kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden kadınlar, Allah’a derinden saygı duyan erkekler, Allah’a derinden saygı duyan kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar, namuslarını koruyan erkeklerle namuslarını koruyan kadınlar, Allah’ı çokça anan erkeklerle çokça anan kadınlar var ya, işte onlar için Allah bağışlanma ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır. (Ahzab Suresi 35)
- Kim (köle azat etme imkânı) bulamazsa, eşine dokunmadan önce ard arda iki ay oruç tutmalıdır. Kimin de buna gücü yetmezse altmış fakiri doyurmalıdır. Bunlar, Allah’a ve Resulüne hakkıyla iman edesiniz, diyedir. İşte bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kâfirler için elem dolu bir azap vardır. (Mücadele Suresi 4)
- Eğer o sizi boşarsa, Rabbi ona, sizden daha hayırlı, Müslüman, inanan, sebatla itaat eden, tövbe eden, ibadet eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verebilir. (Tahrim Suresi 5)
- Biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar. O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar. (Kadir Suresi 1-5)
- İbni Ömer’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah şöyle buyurdu:
- “İslâm beş temel üzerine bina kılınmıştır: Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Resulü olduğuna şahitlik etmek. Namazı dosdoğru kılmak, zekâtı hakkıyla vermek, Allah’ın evi Kâbe’yi haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak.” (Buhârî, İman 1, 2, Tefsîru sure(2) 30; Müslim, İman 19-22)
- Ebu Ümâme Sudayy İbni Aclân el-Bâhilî’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah’ı Vedâ hutbesinde şöyle buyururken dinledim demiştir: “Allah’tan korkunuz. Beş vakit namazınızı kılınız. Ramazan orucunuzu tutunuz. Mallarınızın zekâtını veriniz. Yöneticilerinize itaat ediniz! (Bu takdirde doğruca) Rabbinizin cennetine girersiniz.” (Tirmizî, Cum’a 80)
- Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurdu: Aziz ve celil olan Allah “İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükâfatını da ben vereceğim” buyurmuştur.
- Oruç kalkandır. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver ya da çatarsa: ‘Ben oruçluyum’ desin.
- Muhammed’in canı kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir.
- Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır: Birisi, iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır.” (Buhari, Savm 9; Müslim, Sıyâm 163)
- Sehl İbni Sad’dan (r.a.) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu:”Cennette reyyân denilen bir kapı vardır ki, kıyamet günü oradan ancak oruçlular girecek, onlardan başka kimse giremeyecektir. Oruçlular nerede? diye çağrılır. Onlar da kalkıp girerler ve o kapıdan onlardan başkası asla giremez. Oruçlular girince o kapı kapanır ve bir daha oradan kimse girmez.” (Buhari, Savm 4; Müslim, Sıyâm 166.)
- Ebu Saîd el-Hudrî’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurdu: “Allah rızâsı için bir gün oruç tutan kimseyi Allah Teâlâ, bu bir günlük oruç sebebiyle cehennem ateşinden yetmiş yıl uzak tutar.” (Buhârî, Cihâd 36; Müslim, Sıyâm 167-168.)
- Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurdu: “Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari, İman 28, Savm 6)
- Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurdu: “Hiçbiriniz, oruçlu olduğu gün çirkin söz söylemesin ve kimse ile çekişmesin. Eğer biri kendisine söver veya çatarsa, ‘ben oruçluyum desin’” (Buhari, Savm 9)
- Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: “Kim yalan konuşmayı ve yalan-dolanla iş yapmayı terk etmezse, Allah o kimsenin yemesini, içmesini bırakmasına kıymet vermez.” (Buhari, Savm 8, Edeb 51)
- Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: “Sizden biriniz bir-iki gün öncesinden oruç tutarak Ramazan’ı karşılamaya kalkmasın. Ancak belli günlerde oruç tutmayı âdet edinmiş olan kimse, o gün orucunu tutsun.” (Buhari, Savm 5, 14; Müslim, Sıyâm 21)
- Hz. Peygamber şöyle buyurmuşlardır: “Nice oruç tutanlar vardır ki, orucundan kendisine kuru bir açlıktan başka bir şey kalmaz! Geceleri nice namaz (teravih ve teheccüd) kılanlar vardır ki, namazlarından kendilerine kalan yalnız uykusuzluktur.” (İbn-i Mâce, Sıyâm, 21)
- Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurdu: “Ramazan hilâlini görünce oruç tutunuz. Şevval hilâlini görünce de oruca son veriniz. Ramazan’ın başlangıcı bulutlu bir güne rastlarsa, Şâban’ı otuza tamamlayınız.” (Buhari, Savm 11)
- Resûlullah Efendimiz buyurmuşlardır: “Oruç tutunuz ki, (madden ve manen) sıhhat bulasınız!” (Heysemî, 203 III, 179)
- Peygamber Efendimiz buyurmuşlardır: “Mü’min öldüğü zaman, namazı başucunda, zekâtı sağında, orucu solunda bulur.” (Bkz. Heysemî, III, 51)
- Allah Resulü bir gün: “Oruç, oruçluya yakışmayan şeylerle zedelenmedikçe (tutan için) bir kalkandır.” buyurdu.
- Ashâb-ı Kirâm: “(Oruçlu) onu ne ile zedeler?” diye sorunca Resul-i Ekrem: “Yalan ve gıybetle…” cevabını verdiler. (Nesâî; Sıyâm, 43)
- Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: “Sizden biriniz unutarak bir şey yer veya içerse, orucunu tamamlasın. Çünkü onu Allah yedirmiş ve içirmiştir.” (Buhari, Savm 26, Eymân 15)
- Oruç bir kalkandır.
- Oruç sabrın yarısıdır.
- Oruçlunun uykusu ibadettir.
- Oruç her Müslümanın iman ayıdır. Bu ay Müminlerin rızkını arttıracak aydır.
- Oruç tutmak ruhu temizler, imanı genişletir.
- Oruç, karnı aç bırakarak, kalbi doyurmaktır.
- Oruç; Gökte hilali, yerde helali gözetme şuurudur.
- Oruç; Sayılı günlerin sayısız güzelliklerin ibadetidir.
- Az yiyenin vücudu her zaman sıhhatli olur.
- Hadis-i şerifte Oruç; İçimizdeki düşmana karşı en büyük cihadın yegane adı.
- Oruç; Nefsi sabır kafesinde tutmak, aşk semasında ruha tutunmak.
- Oruç; İsyankar bir açlık grevi değil, itaatkar bir kulluk görevi.
- Ey kul, tüm günahlardan “İMSAK” et ki, cennette “İFTAR” edebilesin!
- Allah, orucu ihlasın sağlamlaşması için farz kılmıştır. Hz. Fatima
- Oruç der ki; niyetim sizi aç bırakmak değildi. Emelim size aç’ı anlatmaktır.
- Oruç; Şefkat ve merhametin kitaplardan kalplere hicret ettiği ihsan mevsimidir.
- Oruç; Bir nefis terbiyesi, bir gönül tezkiyesi, içteki bütün kirlerin tasfiyesi.
- Cennet’in bir kapısı var, adına Reyyan derler, oradan ancak oruçlular girebilir.
- Oruç; Çileyle yoğrulmak, aşkla kavrulmak, sabırla doğrulmak, rıza ile doyurulmaktır.
- Şurası muhakkak ki, oruçlunun iftarını açtığı zaman reddedilmeyen makbul bir duası vardır.
- Oruç da, Kur’ân da kula, yani, kendilerine devam edenlere, kıyamet günü şefaat edeceklerdir.
- Eğer ibadet bir kuş olsaydı, şüphesiz ki onun kanatları oruç ile namaz olurdu. Yahya bin Muaz
- Kim iman ederek ve sevabını Allah’tan umarak ramazan orucunu tutarsa önceki günahları affedilir. Öyle bir ayın gölgesi doğdu ki üstümüze, gecesi ayrı rahmet, gündüzü ise ayrı bereket, elhamdülillah. Allah yolunda sadece bir gün oruç tutanın yüzünü, Allahü teâlâ yetmiş yıl ateşten uzaklaştırır. Müslim
- Ramazan’da orucunu tutup da Şevval’den de altı gün tutan kimse bütün sene oruç tutmuş gibidir. R. Salihin, 1259
- Kim oruçlu olduğu halde unutur ve yerse veya içerse orucunu tamamlasın. Çünkü ona Allah yedirip içirmiştir. Müslim, Sıyam 171, (1155)
- Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur. Müslim, Sıyam 2, 1079
- Ramazan ayın için ailenizin nafakasını geniş tutun! Bu ayda yapılan harcama, Allah yolunda yapılan harcama kadar sevaptır. – İbni Ebiddünya
- Kim Ramazan orucunu farz olduğuna inanarak ve sevabını Allah’tan isteyerek gönül hoşluğu ve tam bir ihlas ile tutarsa geçmiş küçük günahları bağışlanır. Kim bir oruçluya iftar ettirirse, kendisine onun sevabı kadar sevap yazılır. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksilme olmaz. Tirmizi, Savm 82, (807)
- Her kim oruçluya bir yudum su verirse, Allah da ona benim mahşerdeki havuzumdan öyle bir su içirecektir ki, Cennete girinceye kadar bir daha susuzluk çekmeyecektir.
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR