Abdestin Sünnetleri nelerdir? Abdest alırken neye dikkat edilmesi gerekiyor? Abdestin sünnetleri hakkında Resullah’ın söylediği hadisi şerifler;
İSTİNCA ‘NIN ADABI
İstinca nedir? İstinca nasıl yapılır? İstinca, terim olarak tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra dışkı ve idrar kalıntısını su vb. şeylerle temizlemeyi anlatır. Malikî, Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre istinca vacip (farz), Hanefiler’e ve Maliki mezhebinde bir görüşe göre ise sünnettir. İstinca ile ilgili Resulullah’ın söylediği hadisler;
- Bir gün Resulullah (sav)’la birlikte idim. Resulullah (sav) küçük abdest bozmak ihtiyacını duymuşta. Hemen bir duvarın dibine, kumlu toprak bulunan bir noktaya gelip abdest bozdular. Sonra da: “Sizden biri, küçük abdest bozmak isteyince bevli için uygun bir yer arasın!” buyurdular. Ebu Davud, Taharet 2, (3)
- Resulullah (sav) kazayı hacet için gidince, yoldan uzak olurdu. Ebu Davud, Taharet 1, (1), Tirmizi, Taharet 16, (20), Nesai, Taharet 16, (1, 18,19)
- Resulullah (sav): “İki lanetten korkun.” Buyurdular. Ashap: “İki lanet de nedir?” diye sorunca, açıkladılar: “İnsanların yollarına abdest bozanla, gölgelerine abdest bozanlardır.” Müslim, Teharet 68, (269), Ebu Davud, Taharet 14, (25)
- Ebu Davud, Hz. Muaz ‘dan (r.a) şu rivayeti kaydetmiştir: “Lanete sebep olan üç yere abdest bozmaktan kaçının: Su yollarına, işlek yollara ve gölgeliklere.” Ebu Davud, Taharet 14, (26)
- Resulullah (sav) yer üzerindeki haşerat deliklerine akıtmayı yasakladı. Katade ’ye: “Bu deliklere akıtmak niye mekruh kılındı?” diye sorulmuştu. Şu cevabı verdi: “Bunların cinlere ait meskenler olduğu söyleniyordu.” Ebu Davud, Taharet 16, (29), Nesai, Taharet 30, (1,33,34)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Sizden kimse hamam yaptığı yere akıtmasın. Zira vesveselerin çoğu bu yüzden hasıl olur.” Ebu Davud’un rivayetinde şu ziyade var: “…sonra dönüp içinde yıkanacaktır.” Ebu Davud, Taharet 15 (27), Tirmizi, Taharet 17, (21), Nesai, Taharet 32, (1, 34)
- Resulullah (sav)’ın karyolasının altında bulundurduğu hurma kütüğünden bir çanağı vardı. Geceleyin ona küçük abdest bozardı. Ebu Davud, Taharet 13, (24), Nesai, Taharet 28, (1, 31)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Helaya gittiğiniz vakit, abdest bozarken) kıbleye ne önünüzü ne de arkanızı dönmeyin. Fakat yüzünüzü doğuya ve batıya döndürün.” Ebu Eyyûb der ki: “Şam’a gelince helaların yönlerinin hep kıble cihetine inşa edildiğini gördük. Onları kullanırken yönünü yan çeviriyor, ayrıca Allah’tan mağfiret de diliyorduk.” Buhari, Vudu 11, Salat 29, Müslim, Taharet 59, (264), Ebu Davud, Taharet 4, (9), Tirmizi, Taharet 6, (8), Nesai, Taharet 19, 20, 21, (1, 21, 22, 23)
- İmam Malikin bir rivayeti şöyledir: “Ebu Eyyûb Radıyallahu Anh Mısır’da iken demiştir ki: “Vallahi bu kiryas denen kenefleri nasıl kullanacağımı bilemiyorum. Zira Resulullah (sav): “Biriniz büyük veya küçük abdest bozunca kıbleye yönelmesin, arka fercini de çevirmesin” demişti.” Muvatta, Kıble 1, (1, 193)
- İbnu Ömer ‘i (r.a) devesini kıble istikametine ıhtırmış, sonra onun duldasına çömelip deveye doğru yönelerek akıtıyorken gördüm. Kendisine: “Ey Ebu Abdurrahman, bu tarz akıtmaktan nehyedilmedik mi?” dedim. “Evet, ama bundan, açık arazide nehyedildik. Seninle kıble arasında sana perde olan bir şey varsa bu durumda akıtmanda bir beis yok!” dedi. Ebu Davud, Taharet 4, (11)
- Bir ihtiyacım için, bir gün kız kardeşim Hz. Hafsa ‘nın evinin damına çıkmıştım. Resulullah (sav)’ı yüzünü Şam’a, arkasını da kıbleye çevirmiş olarak kazayı hacet yapıyor gördüm. Buhari, Vudu 12, 14, Humus 4, Müslim, Taharet 62, (266), Muvatta, Kıble 3, (1, 193, 194), Ebu Davud, Taharet 5, (12), Tirmizi, Taharet 7, (11), Nesai, Taharet 22, (1, 23)
- Müslim’in bir diğer rivayetinde şöyle gelmiştir: “Abdullah anlatıyor: “Halk: “Kazayı hacet için çömelince ne kıbleye karşı ne de Mescid-i Aksa ’ya yönelme” demektedir. Halbuki ben, bir işim için Hafsa ‘nın (r.a) evinin damına çıkmıştım…” Gerisi aynen devam eder. Müslim, Taharet 61, (266)
- Ebu Musa (r.a) küçük abdest hususunda çok titiz davranır üzerine sıçrantı değmemesi için azami gayreti gösterirdi. O kadar ki küçük abdestini bir şişe içerisine bozar ve: “Beni İsrail’den birinin bedenine sidik değecek olsa, adam kirlenen derisini bıçakla kazırdı” derdi. (Bunu işiten) Huzeyfe Radıyallahu Anh dedi ki: “Arkadaşınızın titizliği bu kadar ileri götürmemesini tercih ederim. Ben, Resulullah (sav)’la bir beraberliğimizi hatırlıyorum. Beraber yürüyorduk. Derken bir kavmin bir duvar gerisindeki küllüğüne rastladık. Resulullah (sav), tıpkı sizden birinin ayakta bevletmesi gibi durup ayakta bevletti. Ben bu esnada kendilerinden uzaklaşmak istedim. Bana yakın durmamı işaret buyurdu. Geri gelip, hemen arkasına dikilip abdestini bozuncaya kadar bekledim.” Buhari, Vudu 62, 60, 61, Mezalim 27, Müslim, Taharet 73, 74, (273), Ebu Davud, Taharet 12, (23), Tirmizi, Taharet 9, (13), Nesai, Taharet 24, (3,. 25)
- İbnu Ömer ‘i (r.a) ayakta bevlederken gördüm. Muvatta, Taharet 112, (1, 65)
- Ben ayakta abdest bozarken, Resulullah (sav) beni gördü ve: “Ey Ömer, ayakta akıtma” buyurdu. Ondan sonra hiç ayakta akıtmadım. Tirmizi, Taharet 8, (12)
- Ubeydullah, Nafi’den, o da Abdullah İbnu Ömer ‘den (r.a) anlattığına göre, Hazreti Ömer (r.a): “Ben müslüman olduğum zamandan beri ayakta abdest bozmadım!” demiştir. (Tirmizi: “Bu, Hazreti Ömer’den daha sıhhatli olan rivayettir. Önceki rivayet zayıftır” der. Keza ilaveten der ki: “Ayakta abdest bozma yasağı tedib içindir, tahrim için değil.” Yine der ki: “İbnu Mes’ud ‘dan (r.a) şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Kişinin ayakta akıtması, nefsine karşı işlediği bir kabalıktır.”) Tirmizi, Taharet 8, (12)
- Size kim, Resulullah (sav)’ın ayakta bevlettiğini söylerse, sakın onu tasdik etmeyin. O, daima çömelerek abdest bozardı. Tirmizi, Taharet 8, (12), Nesai, Taharet 25, (1, 26)
- Bir gün Resulullah (sav) beni, bineğinin terkine bindirdi. Bana halktan kimseye söylemeyeceğim bir sözü sır olarak söyledi. Resulullah (sav)’ın kaza-ı hacet için perdelendiği şeylerin O’na en hoş geleni ya bir tümsek veya bir hurma kümesiydi. Müslim, Hayz 79, (342), Ebu Davud, Cihad 47, (2549)
- Resulullah (sav), elinde kalkan gibi bir şey olduğu halde bize doğru geldi ve onu yere bıraktı. Sonra onun gerisine çömelip ona doğru küçük abdest bozdu. Yanımızdakilerden biri: “Resulullah ’a bakın tıpkı kadınlar gibi abdest bozuyor” dedi. Resulullah (sav) bu sözü işitmişti: “Beni İsrail’in arkadaşının başına geleni işitmedin mi” dedi ve devam etti: “Onlara idrar bulaşınca, bıçakla idrarın değdiği yeri kazıyorlardı. Arkadaşları onları bu tatbikattan yasakladı. Bu adam, yasaklaması sebebiyle kabrinde azaba uğradı.” Ebu Davud, Teharet 11, (22), Nesai, Taharet 26, (1,26-28)
- Resulullah (sav)’ı işittim, şöyle demişti: “İki kişi beraberce helaya gidip, avretleri açık kaza-yı hacet ederken konuşmasınlar. Zira Allah Teala Hazretleri, bu hale gadap eder.” Ebu Davud, Taharet 7, (15)
- Resulullah (sav) kazayı hacette bulunmak istediği zaman yere yaklaşıncaya kadar elbisesini kaldırmazdı. Ebu Davud, Taharet 6, (14), Tirmizi, Taharet 10, (14)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Kim gözüne sürme çekerse teklesin. Bu sözümü kim tutarsa işi en güzel şekilde yapmış olur, tutmayana bir mahzur yok. Kim abdest bozduktan sonra taş kullanarak temizlenirse teklesin. Kim böyle yaparsa güzel yapar, kim de yapmazsa bir mahzur yok. Kim yemek yer ve dişlerinin arasından bir şey çıkarırsa onu dışarı atsın, kim de diliyle çıkarmışsa onu yesin. Kim bu söylediğimi yaparsa güzel yapar, kim de yapmazsa bir mahzur yok. Kim helaya giderse imkan nispetinde tesettürde bulunsun, kuytu bir yer bulamazsa, hiç olmazsa kum taş vs.den bir tümsek yapıp ona arkasını dönsün, zira şeytan, insanoğlunun makadlarıyla (oturak kısmıyla) oynar. Kim bunu yaparsa en güzelini yapmış olur, yapamayana bir beis yok.” Ebu Davud, Taharet 19, (35)
- Resulullah (sav) abdest bozmak isteyince hiç kimsenin göremeyeceği kadar uzaklara giderdi. Ebu Davud, Taharet 1, (2)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Biriniz istincada taş kullanırsa teklesin. Müslim, Taharet 24, (239)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Biriniz bevlederken zekerini sağ eliyle tutmasın, sağ eliyle istinca etmesin, su içerken kabın içine solumasın.” Buhari, Vudu 18, 19, 25, Müslim, Taharet 63, (267), Ebu Davud, Taharet 18, (31), Tirmizi, Taharet, 11, (15), Nesai, Taharet 23,42, (1, 25, 43)
- Resulullah (sav)’ın sağ eli, suyuna ve yiyeceği ne değmek içindi. Sol eli de istinca ve kirletme hasıl edecek şeyler içindi. Ebu Davud, Taharet 18, (33)
- Hazreti Osman ‘ı (r.a) işittim. Diyordu ki: “Resulullah’a biatta kullandığım sağ elle, müslüman olduğum o günden beri zekerime hiç değmedim.” Bu söz, “O, sağ eliyle hiç istincada bulunmamıştır” şeklinde tefsir edilmiştir. İbnu Mace, Taharet 15, (311)
- Resulullah (sav) helaya girince yüzüğünü çıkarırdı. Ebu Davud, Taharet 10, (19), Tirmizi, Libas 16, (1746), Nesai, Zinet 54, (8,178)
- Resulullah (sav) helaya girince: “Allahümme inni eüzü bike mine’l-hubsi ve’l-habais, (Ya Rabbi! Pislikten ve pislenmekten sana sığınırım) derdi. Ebu Davud, Taharet 3, (4)
- Bir rivayette şöyle gelmiştir: “Resulullah (sav) buyurmuştur ki: “Şu kenefler, cin ve şeytanların hazır bulundukları yerlerdir. Öyleyse biriniz helaya girince: “Euzu billahi mine’l-hubsi ve’l’habais” (Pislikten ve pislenmekten Allah’a sığınırım) desin. Ebu Davud, Taharet 3, (6)
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR