HAZRETİ ŞUAYB

Hz. Şuayb (a.s) Peygamberin Hayatı

Hazreti Şuayb, Peygamber (a.s) Medyen’ de doğmuş ve büyümüştür. Soyu anne tarafından Lut Peygamberin kızına dayanır. Musa Peygamberin de kayınpederidir. Doğup büyüdüğü Medyen halkı hak yolunu değil batıl yolu tercih etmişlerdir. Şuayb Peygamber Medyen halkı gibi Eyke halkına da gönderilmiştir. Tebliğ vazifesini yaparken güzel üslup kullanır sorulan sorulara net ve ikna edici şekilde cevap verirdi. Ancak Medyen ve Eyke halkı kendilerine gelen Peygamberin (a.s) sözünü hiç dinlenmemiş ve yoldan sapmışlardı. Bu nedenle Yüce Rabbimiz (c.c) bu iki kavmi de helak etmişti. Medyen halkı deprem ile Eyke halkı ise yağan ateşlerle helak olmuştu. Şuayb Peygamber halkı helak olduktan sonra Medyen’e yerleşmiş ve iki kız çocuğu olmuştur. Ardından kendisine inanlar ile Mekke’ye yerleşen Şuayb Peygamber burada vefat etmiştir. Kâbe de Altınoluk altına defnedilmiştir.

Hz. Şuayb’in (a.s) Doğumu

Medyen kavminin soylu ailelerinden olan Şuayb Peygamber (a.s) Medyen’ de doğmuş ve büyümüştür. Aynı şekilde gençliği de bu kavimle geçmiştir. Şuayb Peygamber (a.s) İbrahim Peygamberin veya Salih Peygamberin neslindendir. Anne tarafından Lut Peygamberin kızına dayanır soyu. Bu nedenle Eyüp Peygamber ile teyze çocukları olduğu söylenir. Şuayb Peygamber Musa Peygamberin de kayınpederidir.  Ne yazık ki doğup büyüdüğü ve hatta gençliğini geçirdiği bu Medyen’ halkı yoldan dönmüş sapıklığı ve azgınlığı tercih etmiştir. Sapıklığı ve azgınlığı tercih eden bu kavim arasında olan Şuayb Peygamber (a.s) doğru yoldan ayrılmamış daima Allah’ın yolunu seçmiş çizgisini bozmamıştır. Temiz bir hayat yaşıyor insanlara doğru yolu gösteriyordu.

Hz. Şuayb (a.s) Peygamberlik Vazifesini Nerede Yapmıştır?

Kaynaklarda Şuayb Peygamberin (a.s) peygamberlik görevini Hud Peygamberin ve Salih Peygamberin vatanı Kuzeybatı Arabistan ve Akabe körfezinin doğu kıyıları olduğu söylenmektedir.

Şuayb Peygamber (a.s) Hangi Kavme Gönderildi?

Hadis-i Şerifte şöyle geçmektedir; Dağlık ve ormanlık iki komşu ülke olan Medyen ve Eyke halkına gönderilmiştir. (Hâkim, Müstedrek, II, 621/4075)

Medyen Halkı Kimdir?

Medyen halkı yoldan sapıp sapıklığa düşmüşlerdi. Putlara tapıyorlardı. Medyen halkı ticaretle meşguldüler. Bunun nedeni ise Medyen’ in kervan yolları üzerinde olmasıydı. Zamanla hile yayılmış ve ne yazık ki marifet, sanat haline gelmişti. Hak yoluna girmeyip sapıklık yolunu tercih eden halk alışverişte de hileye başvurmuşlardır. Alışveriş yaparken tartıyı fazla gösterir bir şeyi satarken az gösterirlerdi. Satış yaparken fazla ücret alırlar malı ise eksik verirlerdi. Hile yoluna başvuruyorlar alış ve veriş yaparken terazileri bile farklı farklı kullanırlardı. Yol kesip insanların mallarına el koyarlardı. Allah’ın verdiği nimetler için hiçbir zaman şükür etmezler, Allah’a isyan edip nankörlük ederlerdi. Medyen halkı böylesine kötü bir yolda iken Yüce Rabbimiz (c.c) bu kavme Şuayb Peygamberi (a.s) gönderdi. Peygamber, kavmi doğru yola çağırdı, en güzel nasihatleri verdi, Allah’ın emirlerini tek tek anlattı, iman yolunun doğru yol olduğunu anlattı ve Allah’ın azabının çok şiddetli olduğunu söyledi. Şuayb Peygamber (a.s) Medyen halkına olduğu gibi Eyke halkına da gönderilmiştir. Eyke’ nin kelime manası sık ormanlık idi. Coğrafi olarak Kızıldeniz’ den Medyen’e kadar uzanır. Eyke halkı bolluk ve bereket içinde yaşarlardı. Ama ne yazık ki Allah’ın yolundan giden bir kavim değillerdi. Hak yolundan sapmış sapıklık yolunu tercih etmişlerdi. Aynen Medyen’ halkı gibi Şuayb Peygamberi (a.s) yalancılık ile suçlamışlardı.

Medyen Halkı ile İlgili Kur’an-ı Kerim’de Geçen Ayetler

Yüce Rabbimiz Medyen Halkı ile ilgili Ayet-i Kerime’de şöyle buyuruyor:

  • Medyen’e de kardeşleri Şuayb’ı gönderdik. Onlara şöyle dedi: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin, O’ndan başka tanrınız yoktur. Ölçüyü, tartıyı eksik tutmayın. Ben sizi maddî bakımdan iyi bir durumda görüyorum; ama doğrusu hakkınızda kuşatıcı bir azap gününden de korkuyorum. (Hûd /84)
  • Ey kavmim! Ölçüyü, tartıyı adaletle tam yapın; insanların mallarının değerini düşürmeyin, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın. (Hûd /85)
  • Eğer müminseniz Allah’ın bıraktığı (meşrû) kazanç sizin için daha hayırlıdır. Ben üzerinize bir bekçi değilim.” (Hûd /86)
  • Medyen’e kardeşleri Şuayb’ı (gönderdik). Dedi ki: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin; sizin O’ndan başka tanrınız yoktur. Size rabbinizden açık bir delil gelmiştir. Artık ölçüyü tartıyı tam yapın, insanların mallarının değerini düşürmeyin, düzene sokulduktan sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Eğer inananlar iseniz bunlar sizin için daha hayırlıdır.” (A’râf , 85)
  • Kavminden büyüklük taslayan önderler kesimi şöyle dediler: “Ey Şuayb! Ya seni ve seninle beraber inananları kesinlikle şehrimizden çıkaracağız veya mutlaka dinimize döneceksiniz!” Şuayb dedi ki: “İstemesek de mi?” (A’râf /88)
  • “Doğrusu Allah bizi ondan kurtardıktan sonra tekrar sizin dininize dönersek Allah hakkında yalan uydurmuş oluruz. Rabbimiz Allah dilemedikçe sizin dininize dönmemiz bizim için olacak şey değildir! Rabbimizin ilmi her şeyi kuşatmıştır. Biz sadece Allah’a dayanırız. Ey rabbimiz! Kavmimizle bizim aramızda adaletli hükmünü ver. Sen hüküm verenlerin en hayırlısısın.” (A’râf /89)
  • Kavminin inkârcı ileri gelenleri, “Eğer Şuayb’a uyarsanız o takdirde siz mutlaka hüsrana uğrarsınız!” dediler. (A’râf /90)
  • Nihayet o şiddetli deprem onları yakalayıverdi de yurtlarında yere serilip kaldılar. (A’râf /91)
  • Şuayb’ı yalanlayanlar sanki orada hiç yurt tutmamış gibi oldular. Böylece asıl hüsrana uğrayanlar, Şuayb’ı yalanlayanlar oldu. (A’râf /92)
  • Şuayb onlardan ayrıldı ve (bu arada) “Ey kavmim!” dedi, “Ben size rabbimizin gönderdiği gerçekleri duyurdum ve size öğüt verdim. Artık kâfir bir kavme nasıl acırım!” (A’râf/ 93)
  • Medyenliler’e de kardeşleri Şuayb’ı gönderdik. “Ey kavmim” dedi, “Allah’a kul olun, ahiret gününü ümitle bekleyin; yeryüzünde bozgunculuk yapıp karışıklık çıkarmayın!” (Ankebut, 36)

Eyke Halkı ile İlgili Kur’an-ı Kerim’ de Geçen Ayetler

Allah (c.c) Eyke halkından ayetinde şöyle bahseder:

  • Eyke halkı da peygamberleri yalancılıkla suçladı.  (Şuarâ /176)
  • Şuayb onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? (Şuarâ /177)
  • Bakınız ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. (Şuarâ /178)
  • Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin. (Şuarâ /179)
  • Bunun için sizden bir karşılık beklemiyorum. Benim ecrimi vermek yalnız âlemlerin rabbine aittir. (Şuarâ /180)
  • Eyke halkı da gerçekten bir zalimler topluluğu idi. ( Hicr, 78)

Hz. Şuayb’ in (a.s) Tebliğ Üslubu Nasıldı ?

Kur’anı Kerim’ de Şuayb Peygamberin (a.s) tebliğ üslubu şöyle geçmektedir:

  • Şuayb de şöyle dedi: “Ey kavmim! Bir de şöyle düşünün: Ya benim, rabbimden açık bir delilim varsa ve O bana tarafından güzel bir nasip vermişse! Size yasakladığımı kendim yapmak niyetinde değilim. Ben sadece gücümün yettiği kadar ıslah etmek istiyorum. Fakat başarmam Allah’ın yardımına bağlıdır. Yalnız O’na dayanıyor ve O’na yöneliyorum. (Hûd, 88)

İsrâiloğulları’nın huyu geçen zaman içerisinde gittikçe kötüleşmişti. Böyle oldukları için Yüce Rabbimiz (c.c) buna karşılık ayetinde şöyle buyurmaktadır:

  • Sizler kitabı okuduğunuz halde insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuz? (Bakara, 44)

Ne yazık ki azgınlaşan kavim Şuayb Peygamberin (a.s) hiçbir uyarısını dinlemedi. Hatta zaman geçtikçe bu azgınlıkları artmıştı. Azgın kavim Şuayb Peygamberin (a.s)  güçlü kabileye sahip olmasından dolayı kötülük yapmamışlar ancak tehditlerden de vazgeçmemişlerdir. Bu durumlarından dolayı Şuayb Peygamber onları birçok kez uyarmıştır. Kur’an-ı Kerim’de şöyle anlatılır:

  • “İnananları tehdit edip Allah yolundan alıkoyarak ve onu eğri göstermek maksadıyla her yolun başında oturmayın. Düşünün ki, siz az sayıdaydınız, sonra O sizi çoğalttı. Bozguncuların sonunun nasıl olduğunu da düşünün!” (A’râf , 86)

Hz. Şuayb’in (a.s) Kavminin Helaki

Şuayb Peygamberin (a.s) kavminin helak oluşu Ayet-i Kerime’ de şöyle geçmektedir:

  • Ölçüyü tam tutun, eksik verenlerden olmayın. (Şuarâ /181)
  • Doğru terazi ile tartın. (Şuarâ /182)
  • İnsanların hakkı olan şeyleri kısmayın, bozgunculuk yaparak yeryüzünde karışıklık çıkarmayın. (Şuarâ /183)
  • Sizi ve önceki nesilleri yaratana saygılı olun.” (Şuarâ /184)
  • Şöyle cevap verdiler: “Sen, gerçekten büyü yapılmış birisin! (Şuarâ /185)
  • Sen de sadece bizim gibi bir beşersin. Biz senin kuşkusuz yalancılardan biri olduğuna inanıyoruz. (Şuarâ /186)
  • Eğer doğru sözlü isen, haydi üstümüze gökten azap yağdır.” (Şuarâ /187)
  • Şuayb, “Yaptıklarınızı en iyi bilen rabbimdir” dedi. (Şuarâ /188)
  • Onu yalancılıkla suçladılar, derken gölge gününün azabı üzerlerine çöküverdi. O gerçekten büyük bir günün azabıydı! (Şuarâ /189)
  • Doğrusu almak isteyenler için bunda büyük bir ders vardır; ama çokları iman etmezler. (Şuarâ /190)
  • Şüphesiz rabbin, işte O, mutlak güç ve engin merhamet sahibidir. (Şuarâ /191)

Medyen halkı deprem ile, Eyke halkı ise yağan ateşlerle helak oldular.

Şuayb Peygamber (a.s) Kavmi Helak Olduktan Sonra Ne Yaptı?

Hz. Şuayb(a.s) kavmi helak olduktan sonra Medyen’e yerleşti, evlendi ve iki kızı oldu.

Hatîbü’l Enbiya: Hz. Şuayb(a.s)

Şuayb Peygamber (a.s) nebiler arasında Hatîbü’l Enbiya diye geçerdi. Bunun nedeni kavmiyle konuşurken güzel dil ile konuşması ve sorulan soruları net ve ikna edici şekilde yanıtlaması idi. Şuayb Peygamber (a.s) kul hakkına çok dikkat eder, çokça namaz kılardı. Ölçü de ve tartı da çok titiz davranırdı.

Çok Gözyaşı Döken Peygamber: Hz. Şuayb(a.s)

Hz. Şuayb çokça gözyaşı dökerdi. Yaşlanınca gözleri az görmeye başlamıştı. Kuvveti de gittikçe azalmıştı. Birkaç kez gözleri kör olma derecesine gelene dek ağlamıştı. Yüce Allah (c.c) gözlerini kaybeden Peygamberi Hz. Şuayb’ in gözlerini tekrar açmıştı ve şöyle buyurmuştu:  “Ey Şuayb! Bu ağlama nedir? Cennet iştiyâkından mı, Cehennem korkusundan mı?”

 Şuayb Peygamber şöyle cevap vermişti: “Yâ Rabbi! Sen bilirsin ki, ağlayışım ne cennet iştiyâkından, ne de cehennem korkusundandır. Muhabbetin kalbime yerleşmiştir. Bir de endişem vardır: Cemâlini müşahede edebilmek! Eğer Sana nazar edebileceksem, hiçbir şeye gam yemem…” dedi.

Cenâb-ı Hak vahyedip: “Sözünde sâdık olduğuna göre cemâlimi seyretmek Sana mübârek olsun ey Şuayb! Bu sebeple kelimim Mûsâ bin İmrân’ı da Sana hâdim olarak veriyorum!” buyurdu.

Şuayb Peygamberin (a.s) Vefatı

Şuayb Peygamber (a.s) kavmi helak olduktan sonra ömrünün geri kalan kısmında kendisine inananlar ile beraber Mekke’ye gitmiştir ve orada hakkı rahmetine kavuşmuştur. Kâbe de Altınoluk altına (Hatim’ e) defnedilmiştir.

YAZAR BİLGİSİ
İslami hakikatleri Allah rızası için insanlara ulaştırmaya çalışan bir kul.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.