HAVVA BİNTİ ZEYD
İçindekiler

- Gördüğü işkencelere rağmen Efendimizin (sav) yolundan ayrılmayan hanım sahabe.
- İnancından asla dönmeyen mücahide hanım.
- İslam’dan önce iman ile şereflenen Ensar ‘dan olan hanım sahabi.
HAVVA BİNTİ ZEYD’İN HAYATI
Havva binti Zeyd putperest kocasından gördüğü ezâ ve cefâlara rağmen Rasûlullah (sav) Efendimizin yolundan ayrılmayan bir mücâhide hanım!.. İnancından aslâ taviz vermeyen bir iman eri!.. Önüne çıkartılan engelleri aşmasını bilen ve bu uğurda sürekli mücâhede ederek hayat geçiren bir cihad eri… Hicretten önce İslâm’la şereflenen, Ensar’dan bir hanım sahâbî. Havva binti Zeyd (r.a) Medine’lidir. İslâm’ın ilk devirlerinde İslâm’la şereflendi. Babası Zeyd ibni Seken el-Evsî’dir. Annesi Abdüleşhel oğullarından Akreb binti Muaz’dır. O, Bedir savaşında şehid düşen sahâbilerden Râfî ibni Yezid’in kızkardeşidir. Havva (r.a) dâvâsında pes etmeyen ve inancı uğrunda çok mücâdele vermiş bir hanımdır. İslâm’ı yaşama konusunda çok çileler çekti. Rasûlullah (sav) Efendimize biat ederken verdiği söze sâdık kalabilmek için çok gayret gösterdi. Önüne çıkan engelleri aşabilmek için sabır ve metanetle hareket etti. İslâm’ın ilk dönemleri çilelerle geçmişti.
HAVVA BİNTİ ZEYD
Medineli olan Havva binti Zeyd İslam’ın ilk yıllarında İslam ile şereflenmiştir. Annesi Abdüleşhel oğullarından Akreb binti Muaz, babası Zeyd ibni Seken el-Evsî’dir. Havva binti Zeyd ‘in kardeşi Bedir Savaşında şehit olan Rafı bin Yezid ‘dir.
İNANCI UĞRUNA ÇİLELER ÇEKEN HANIM SAHABİ HAVVA BİNTİ ZEYD
Davasında pes etmeden çabalayan Havva binti Zeyd inancı uğruna mücadele vermiş çok çile çekmiştir. Efendimize (sav) biat ederken söz vermiş ve bu söze sadık kalmak için çaba sarf etmiştir. Sabrı ile önüne çıkan engellere karşı dik durmuş. İslam’ın yayılmasını istemeyen müşrikler Müslümanlara her türlü zulmü uyguluyorlardı. Havva binti Zeyd ‘in kocası kendisine işkence uyguluyordu. İslamiyetten önce Kays bin Adiy ile evli olan Havva binti Zeyd ‘in Sabit adında oğlu vardı. Kocası putperestti. Havva binti Zeyd ‘in Müslüman oluşunu kabbulenmiyor her türlü işkenceyi kendisine uyguluyordu. Her işinde onu aşağıladı ve her davranışını hor, hakir gördü. Elinden gelen her türlü kötülüğü yaptı. Onu İslâm’dan uzaklaştırmak için çalıştı. Havva binti Zeyd tam bir iman eri hanımefendi idi. Ne yaşarsa yaşasın hangi işkenceye maruz kalırsa kalsın hiçbir zaman dininden dönmedi. Allah’a ve Resulullah ‘a bağlılığından taviz vermedi. Havva binti Zeyd ‘in çektiği sıkıntı haberi Efendimize (sav) ulaşınca Efendimiz (sav) kendisini bu durumdan kurtarmak için düşünmeye başlamıştı.
KAYSIN EFENDİMİZE (SAV) VERDİĞİ SÖZ
Resûl-i Ekrem (sav) Efendimiz İslâm’ın ilk günlerinde davâsını anlatabilmek için Mekke’de kurulan panayırları dolaşırdı. Çevre kabîlelerden gelen ziyaretçilerle tanışır onlara İslâm’ı anlatırdı. İrşad ve tebliğ vazifesini buralarda devam ettirirdi. İki Cihan Güneşi efendimiz bir gün Zül-Mecaz panayırına gelmişti. Burada Medine’den gelen Kays’la karşılaştı. Ona yakın ilgi ve sevgi gösterdi. Birlikte oturup konuştu. Hanımı Havva (r. Anhâ) İslâm’la şereflendiği için onun da müslüman olmasını çok arzu ediyordu. Ona İslâm’ı anlattı. Müslüman olması için çok çaba sarfetti. Fakat Kays bir türlü Allah Rasûlüne teslim olamadı. İslâm’a koşamadı.
Aralarında geçen konuşma şu şekildedir:
- Kays: “Beni davet ettiğin bu din gerçekten güzel bir şey. Fakat beni harp telâşı, savaş bu dini kabul etmekten alıkoydu.”
- Efendimiz (sav): “Ya Ebâ Yezid! Seni Allah’a çağırıyorum. Duyduğuma göre hanımına kötülük ediyormuşsun. Senin dinini terk edeli ona zulmediyormuşsun. Allah’tan kork, bana söz ver ve bir daha böyle yapma!”
- Kays: “Ne hoş konuştunuz. Peki… Bundan böyle ona hayırla muamele edeceğim. Hoşlandığı şeyleri yapacağım.”
- Kays Medine’ye dönünce hanımına çok yumuşak davranıyordu. Havva binti Zeyd ‘e şunları söyledi: “Arkadaşın Muhammed’i gördüm. Benden, senin hakkını korumamı istedi. Getirdiği din konusunda, o dinden dolayı sana zulmetmemem için benden söz aldı. Allah’a yemin ederim ki, ona verdiğim sözü yerine getireceğim. O sözümde duracağım. Sen artık istediğin gibi yaşayabilirsin. Senin din işin beni ilgilendirmez. Vallahi bundan böyle benden sana kesinlikle bir zarar gelmeyecektir. Benden ezâ-cefa görmeyeceksin.”
Havva (r.a) ömrünün geri kalan kısmında İslâm’ın güzelliklerini daha rahat yaşamak üzere bir fırsat yakalamış oldu. O, gizli tuttuğu İslâmî vazifeleri âşikar yapmaya başladı. Huzur ve mutluluk içerisinde Allah’a kulluğunu îfâ etti. İbadetlerini herkesin gözü önünde kılar oldu. Müslümanlık adına gizlediği şeyleri bütünüyle açığa vurdu. Kocası Kays’tan en küçük bir tepki görmedi. Kays artık hiçbir aykırı davranışta bulunmuyordu. Öylesine değişmişti ki, Müşrikler kendisine gelip: “Ya Ebâ Yezid! Karın Muhammed’in dinine tâbi olmuş, öyle mi?” diye sataşıyorlardı. Kays da onlara karşı şöyle cevap veriyordu: “Ben ona kötü davranmamaya, kendisinin hakkını korumaya dâir Muhammed’e söz verdim.”