AİŞE BİNTİ SAD
- Aişe binti Sad, süs takmayı seven genç hanımefendi.
- Babası meşhur sahabe Sad bin Ebu Vakkas ‘tır.
- Cennetle müjdelenen on sahabeden biri.
Aişe Binti Sadın Hayatı
Aişe binti Sad (r.a) sevgi dolu bir gönüle sahipti. Edep ve nezaketliydi. Sevgili Peygamberimizin aileleri olan annelerimizi ziyaret etmeyi ihmal etmezdi. Annesi, Zeynep binti Hâris, babası Sad bin Ebu Vakkas ‘tır. Süs takmayı severdi. Takı taktığı dönemlerde ziynetlerin gizlenmesi ile ilgili ayetler inmemişti. Kaynaklarda hayatı hakkında pek fazla bilgi bulunmamaktadır. Medine’de 84 yaşlarında iken vefat etmiştir.
Aişe Binti Sad Kimdir?
Sevgi dolu bir gönle sahip olan Aişe Binti Sad edep ve nezaket sahibi bir hanımefendi idi. Babası Sad bin Ebu Vakkas, annesi Zeynep Binti Haris ‘tir. Aişe Binti Sad Efendimizin (sav) eşleri olan annelerimizi ziyaret etmeyi ihmal etmez, yaptığı bu ziyaretlerin tadını unutmazdı. Kendisi bir hatırasını şöyle anlatır: “Ben Resûl-i Ekrem (sav) Efendimizin hanımlarından altısını gördüm. Onlarla beraber oturdum. Hiçbirisinin beyaz elbise giydiğini görmedim. Yine bir defasında onların yanına gitmiştim. Üzerimde süsler vardı. Hiçbirisi beni ayıplamadı. Ziynetimden dolayı bana bir şey söylemedi. Aişe (r. Anhâ)’nın yanında bulunanlar kendisine: “ Üzerindeki o süsler nelerdi? Diye sordu.” O da: “ Altın gerdanlık ve diğer altın takılardı” diye cevap verdi.
Aişe Binti Sad süslenmeyi, takı takmayı severdi. O günlerde ziynetlerin gizlenmesi ile ilgili ayetler inmemişti. Bu nedenle hanımlar ziynetlerin gizlemezlerdi.
Aişe Binti Sad zeki bir hanımefendi idi. Babası hadisleri iyi bellemiş ve birçok hadis kaynaklarında rivayeti de vardır. Miras ile ilgili hadisi babasından dinlemiş babası hadisi şöyle nakleder: “Veda Haccından sonra Mekke’de hastalandım. Şiddetli ağrılarım sebebiyle kalkamadım. Yattım kaldım. Bu sebepten Resul-i Ekrem (sav) Efendimiz geçmiş olsun ziyaretine geldi. Ben de bunu fırsat bilip: “ Ya Resûlullah! Gördüğünüz gibi ağrılarım şiddetlendi. Ben mal-mülk sahibiyim. Bana vâris olacak tek kızımdan başka kimsem yok. Malımın üçte ikisini tasadduk etmek istiyorum.” Dedim. Efendimiz hemen: “Olmaz!” buyurdular. “Yarısını?” dedim. Yine: “Olmaz!” buyurdular. “Üçte birini?” dedim. Efendimiz: “Üçte birini mi?” dedi. Sonra: “ Üçte biri de çok. Senin vârislerini zengin olarak bırakman, halka ihtiyaçlarını açan fakirler olarak bırakmandan daha hayırlıdır. Sen aziz ve celil olan Allah’ın rızasını arayarak her ne harcarsan, -hatta bu, hanımının ağzına koyduğun bir lokma bile olsa- mutlaka onun sebebiyle mükâfatlanacaksın.” Buyurdular. Sonra ben: “ Ya Resûlullah! Siz Medine’ye döneceksiniz de ben arkadaşlarımdan geriye mi kalacağım?” dedim. Efendimiz tebessüm ederek: “Eğer geri kalır, Allah’ın rızasını düşündüğün bir amel yapacak olursan mutlaka derecen artacak, merteben yükselecektir. Bununla beraber sen daha uzun zaman yaşayacaksın. Öyle ki, Allah seninle bir kısım kavimlere hayır ulaştıracak, diğer kısımlarına da şer.” Buyurdular.
Sonra Resûlullah (sav) elini alnıma koydu. Yüzüme ve karnıma sürdü ve şöyle dua buyurdu: “Allah’ım! Ashabımın Medine’ye dönüşünü tamamla. Sa’d’e şifa ihsan eyle.” Dedi. (Buharî, Cenâiz, 37; Buharî, Vesâya, 2-3; Ebu Davud, 2864)
Uhud’da babasının kahramanlık sahnelerini anlatırken. Efendimizin: “At Ya Sa’d! Anam-babam sana fedâ olsun” iltifatını ve: “Allah’ım! Sa’d’ın okunu hedefine ulaştır. Duâsına icabet eyle!” diye duâ ettiğini de nakleder.
Aişe binti Sa’d (r.a) babasından zikir ve tesbih konusunda da şu rivayeti nakleder: Sa’d İbin Ebi Vakkas, Rasûlullah ile beraber bir kadının yanına vardılar. Kadının önünde hurma çekirdeği veya çakıl taşı vardı. Tespihini onunla sayıyordu. Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem ona: “ Sana bundan daha kolayını veya daha faziletlisini haber vereyim. Şöyle dersin: “Gökteki mahlûkatı sayısınca Allah’ı tenzih ederim. Yerdeki mahlûkat sayısınca Allah’ı tenzih ederim. Gökle yer arasındaki mahlûkat sayısınca Allah’ı tenzih ederim. Yaratacağı şeyler sayısınca Allah’ı tenzih ederim. Yukarıda sayılanlar adedince Allahu Ekber, bunun kadar Elhamdülillah, bunun kadar lâ havle velâ kuvvete illâ billah.” Dersin.” Buyurdu. (Ebu Davud, Hadis no: 1500)
Aişe Binti Sadın Vefatı
Aişe Binti Sad hakkında kaynaklarda pek fazla bilgi bulunmamaktadır. Babasından ve müminlerin annelerinden hadis rivayet etmiştir. 84 yaşlarında iken Medine ‘de vefat etmiştir.