AF VE MAĞFİRET
Af ve Mağfiret nedir? Af ve Mağfiret için neler yapabilirim? Af ve Mağfiret ile ilgili Resulullah’ın söylediği hadisler şunlardır;
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah Teala hazretleri sizi helak eder ve yerinize, günah işleyecek (fakat tövbeleri sebebiyle) mağfiret edeceği kimseler yaratırdı.” Müslim, Tevbe, 9, (2748), Tirmizi, Da’avat 105, (3533)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Nefsim kudret elinde olan Zat’a yemin ederim ki, eğer siz hiç günah istemeseniz, Allah sizi toptan helak eder, günah işleyen, arkadan da istiğfar eden bir kavim yaratır ve onları mağfiret ederdi.” [Rezin şu ziyadede bulundu: “Resulullah (sav) buyurdu ki: “Nefsim elinde bulunan Zat-ı Zülcelal’e yemin olsun ki, günah işlemediğiniz takdirde ondan daha büyük olan ucb’e düşeceğinizden korkarım.” [Bu rivayet, Münziri’nin et-Terğib ve’t-Terhib’inde kaydedilmiştir (4.20) Müslim, Tevbe 9, (2748)s
- Resulullah (sav) (bir hadis-i kudsi’de) Rabbinden naklen buyururlar ki: “Bir kul günah işledi ve: “Ya Rabbi günahımı affet!” dedi. Hak Teala da: “Kulum bir günah işledi, arkadan bildi ki günahları affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır.” Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve: “Ey Rabbim günahımı affet!” der. Allah Teala Hazretleri de: “Kulum bir günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır. Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve: “Ey Rabbim beni affeyle!” der. Allah Teala da: “Kulum günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle muaheze eden bir Rabbi olduğunu bildi. Dilediğini yap, ben seni affettim!” buyurdu.” Buhari, Tevhid 35, Müslim, Tevbe 29, (2758)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Allah Teala Hazretleri diyor ki: “Ey Ademoğlu! Sen bana dua edip, (affımı) ümit ettikçe ben senden her ne sadır olsa, aldırmam, ben seni affederim. Ey Ademoğlu! Senin günahın semanın bulutları kadar bile olsa, sonra bana dönüp istiğfar etsen, çok oluşuna bakmam, seni affederim. Ey Ademoğlu! Bana arz doluşu hata ile gelsen, sonunda hiç bir şirk koşmaksızın bana kavuşursan, seni arz doluşu mağfiretimle karşılarım.” Tirmizi, Da’avat 106, (3534)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Bir adam: “Vallahi Allah falancayı mağfiret etmeyecek!” diye kesip attı. Allah Teala Hazretleri de: “Falancaya mağfiret etmiyeceğim hususunda yemin eden de kim? Ben ona mağfiret ettim, senin amelini de iptal ettim!” buyurdu.” Müslim, Birr 137, (2621)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Beni İsrail’de birbirine zıt maksat güden iki kişi vardı: Biri günahkardı diğeri de ibadette gayret gösteriyordu. Abid olan diğerine günah işlerken rastlardı da: “Vazgeç!” derdi. Bir gün, yine onu günah üzerinde yakaladı. Yine, “vazgeç” dedi. Öbürü: “Beni Allah’la baş başa bırak. Sen benim başıma müfettiş misin?” dedi. Öbürü: “Vallahi Allah seni mağfiret etmez. Veya: “Allah seni cennetine koymaz!” dedi. Bunun üzerine Allah ikisininde ruhlarını kabzetti. Bunlar Rabbülaleminin huzurunda bir araya geldiler. Allah Teala Hazretleri ibadette gayret edene: “Sen benim elimdekine kadir misin?” dedi. Günahkara da dönerek: “Git, rahmetimle cennete gir!” buyurdu. Diğeri için de: “Bunu ateşe götürün” emretti. Ebu Hureyre Radıyallahu Anh der ki: “(Adamcağız Allah’ın gadabına dokunan münasebetsiz) bir kelime konuştu, bu kelime dünyasını da, ahiretini de heba etti. Ebu Davud, Edeb 51, (4901)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Bir adam vardı, (günah isteyerek nefsine zulmetmekte) çok ileri idi. Ölüm gelip çatınca oğullarına dedi ki: “Ben ölünce, cesedimi yakın, külümü iyice ezin ve rüzgarın önünde saçın, Allah’a yemin olsun, eğer Rabbim beni bir yakalarsa hiç kimseye vermediği azabı verir!” Ölünce, bu söylediği ona yapıldı. Allah da arz’a emrederek: “Sende ondan ne varsa bana toplayıver!” dedi. Arz da topladı. Adam ayakta duruyordu. “Sen böyle bir vasiyeti niye yaptın?” diye Rabb Teala sordu. “Senden korktuğum için ey Rabbim” cevabını verdi. Allah Teala hazretleri bu cevap üzerine onu affetti. Buhari, Tevhid 35, Enbiya 50, Müslim, Tevbe 25, (2756), Muvatta, Cenaiz 51, (1, 240), Nesai, Cenaiz 117, (4,113)
- Ebu’d-Derda ‘yı (r.a) işittim. Demişti ki: “Resulullah (sav)’ı işittim, şöyle buyurdu: “Müşrik olarak ölenle, bir Müslümanı haksız yere öldüren hariç, Allah bütün günahları affedebilir.” Ebu Davud, Fiten 6, (4270)
- Ebu Eyyub (r.a) anlatıyor: “Resûlullah ‘a (sav) bir adam gelerek: “Ey Allah’ın Resulü! Bana (dini) öğret ve fakat çok özlü olsun!” dedi. Aleyhissalâtu vesselâm: “Namazına kalktığın vakit (dünyaya) veda edenin (namazı gibi) namaz kıl. Sonradan (pişman olup) özür dileyeceğin söz söyleme. İnsanların elinde bulunan (dünyalık şeylerden) ümidini kesmeye azmet!” buyurdular.” İbnu Mace Sünen (4171) – Hadis 7270)
- Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: “Resûlullah (sav) buyurdular ki: “Bir meclise oturup hikmetli söz dinleyip, sonra bu meclisten bahsederken işittiği şeylerin sadece kötü kısımlarını anlatan bir kimsenin misali, bir çobana gelip: “Ey çoban, süründen bana bir koyun kes!” deyince, çobandan: “Git en iyisinin kulağından tut al” iznine rağmen gidip sürünün köpeğinin kulağından tutan adamın misalidir.” Ebu’l-Hasen İbnu Seleme de bu hadisin bir mislini rivayet etmiş, ancak rivayette şu farklılığa yer vermiştir: “Sürünün en iyi koyununun kulağını tut.” İbnu Mace Sünen (4172) – Hds 7271)
- Halid’in oğulları Habbe ve Sevâ (r.a) anlatıyor. “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm bir şey tamir etmekte iken yanına girdik. O işte kendisine yardım ettik. “Başlarınız kımıldadığı müddetçe rızık hususunda yeise düşmeyin. Zira insanı annesi kıpkızıl, üzerinde hiçbir şey olmadığı halde doğurur, sonra aziz ve celil olan Allah onu her çeşit rızıkla rızıklandırır” buyurdular.” İbnu Mace Sünen (4165) – Hds 7268)
- Amr İbnu’l-As (r.a) anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Şüphesiz, her derede, âdemoğlunun kalbinden bir parça bulunur (yani kalp her şeye karşı bir ilgi duyar). Öyleyse kimin kalbi bütün parçalara ilgi duyarsa, Allah onun hangi vadide helak olacağına hiç aldırmaz. Kim de Allah’a tevekkül ederse, kalbinin her şeye (ilgi kurarak dağılmasını önlemek için) Allah ona yeter.” İbnu Mace Sünen (4166) – Hds 7269)
- Hazreti Ali (r.a) anlatıyor: “Resûlullah ‘ın (sav) kızı (Fatıma gerdek gecesi) bana gönderildi. Onun gönderildiği gece yatağımız koyun derisinden başka bir şey değildi. İbnu Mace Sünen (4154) – Hds 7266)
- Hz. Enes (r.a) anlatıyor. “Resûlullah (sav), Ensâr’dan bir zâtın kapısının üstüne yaptırdığı bir kubbe gördü. Bu nedir?” diye sordu. “Bu falancanın inşa ettirdiği bir kubbedir!” dediler. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm: “Böyle sarfedilen her mal, Kıyamet günü sahibine bir vebaldir!” buyurdular. Bu söz Ensari’ye ulaşmıştı. Kubbe’yi hemen yıktı. Sonra, Aleyhissalâtu vesselâm oradan tekrar geçti, fakat kubbeyi göremedi, akıbetini sordu. “Sizin söylediğiniz kendisine ulaşınca yıktı” denildi. Bunun üzerine Resûlullah (sav): “Allah ona rahmet kılsın, Allah ona rahmet kılsın!” diye dua buyurdular. İbnu Mace Sünen (4161) – Hadis 7267)
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR