ABDULLAH BİN ABBAS
İçindekiler
- Sahabeler arasında “Kur’an Tercümanı” “Hadis Denizi” unvanıyla anılan sahabe.
- En çok hadis rivayet eden yedi sahabenin beşincisi.
- Efendimizin mübarek duasını alma şerefini elde eden yiğit.
- Efendimizin (sav) özel olarak eğittiği sahabe.
- Sohbet meclisleri zengin sahabe.
Abdullah bin Abbas ın Hayatı
İbn Abbas diye meşhur olan Abdullah bin Abbas Hicretten üç sene önce Mekke de dünyaya gelmiştir. Doğduğu sene Müslümanların Kureyş ‘in abluka altında olduğu seneydi. Efendimize (sav) çok bağlıydı ve Efendimizin (sav) duasını birçok kez alma şerefini elde etmiştir. Efendimiz (sav) kendisini özel olarak eğitmiştir. Sohbet meclisleri zengindi. Ders anlattığında herkes kendisini can kulağı ile dinlerdi. Hicretin 68. Yılında vefat etmiştir.
Abdullah bin Abbas ‘ın Doğumu
Abdullah bin Abbas İbn Abbas diye meşhur olmuştur. Hicretten üç sene önce Mekke de dünyaya gelmiştir. Onun doğduğu sene de Müslümanlar Kureyş in ablukası altında idi. Abdullah bin Abbas ın annesi Ümmü’l-Fazl Lübâbe Hz. Hatice validemizden hemen sonra Müslüman olmuştur. Abdullah bin Abbas doğduğunda babası kendisini Peygamber Efendimize (sav) götürerek duasını almıştır. Annesi Hicretten muaf tutulmuş ve Mekke de annesiyle kalmıştır. Rivayetlere göre annesiyle Mekke de kaldıktan sonra Medine ye göçmüştür. Babası Abbas ile fetih yılı (630) hicret ettiği de rivayetlerde geçmektedir.
Efendimizin (sav) Takdirini Kazanan Sahabe: Abdullah bin Abbas
Abdullah bin Abbas Peygamber Efendimizin (sav) yaptıklarını öğrenmek için O‘nun (sav) yanında kalır. Efendimizin (sav) eşlerinden biri olan Meymune annemiz Abdullah bin Abbas ın teyzesi olduğu için bazı geceler Efendimizin (sav) evine konuk edilirdi. Efendimize (sav) olan sevgisi, bağlılığı ve hizmeti ile Efendimizin (sav) takdirini elde etmiştir. Efendimiz (sav) bu nedenle kendisine şöyle dua etmiştir; “Allah’ım, ona Kitap’ı öğret ve dinde mütehassıs kıl!” Peygamber Efendimiz (sav) Abdullah bin Abbas ın alim olmasını ve çok iyi yetişmesini istiyor bu nedenle ders verip eğitiyordu. Bir gün Efendimiz (sav) ve Abdullah bin Abbas beraber namaz kılarlarken Abbas Efendimizin (sav) biraz uzağında kalmıştı. Resulullah (sav) ile aynı hizada namaz kılarsa bunun bir saygısızlık olabileceğini düşünüyordu. Peygamber Efendimiz (sav) Abbas’ın başından hafifçe tutup kendi sağına çekti tek kişi olduğu için cemaatin imamın sağında durması gerektiğini söyledi. Efendimiz (sav) daha sonraki zamanlarda Abdullah bin Abbas ‘a iki kez dua etmiştir. Bir duası da şöyledir: “Allah’ım! Onu büyük din âlimi (fakîh) yap ve ona Kur’an’ı öğret!” buyurmuştur. Efendimizin bu duasının hürmetine Abbas Kur’an-ı çok iyi öğrenmiş kendisine Tercümânü’l-Kur’ân denmiştir. Hatta Hibrü’l-ümme (ümmetin en alimi) diye de kendisine hitap edilmiştir. Peygamber Efendimiz (sav) vefat ettiğinde Abdullah bin Abbas ın yaşı 14-15 civarıydı. Âlim sahabelerden dersler alan Abdullah bin Abbas yılmadan çalışmıştır. Yaşı küçüktü ancak gayreti neticesinde büyük ilim meclislerine de katıldığı olmuştur. Hatta en zor meseleleri dahi hallettiği olmuştur.
Sohbet Meclisleri Zengin Sahabe: Abdullah bin Abbas
Ders halkası meşhur sahabe Abdullah bin Abbas ‘ın aynı zamanda sohbet meclisleri de zengindi. Sohbetine genç ihtiyar demeden herkes katılır bu meşhur ilimden istifade ederdi. Sohbet verdiği zaman ihlâsla anlatır açık konuşurdu. Herkes İbnu Abbas’ı can kulağı ile dinlerdi.
Abdullah bin Abbas’ın Rivayet Ettiği Hadisler
1600 hadisi rivayet ederek en çok hadis rivayet eden yedi sahabenin beşincisi olmuştur. Rivayet ettiği hadislerden birkaçı şöyledir;
- “Kardeşinle münakaşa etme. Aşırı bir şekilde de şakalaşma. Yerine getiremeyeceğin vaatte bulunma” Tirmizî, Birr: 58.
- “Doğru yol, güzel davranış ve iktisat, peygamberliğin 25 vasfından biridir.” Ebû Dâvud, Edeb: 3.
- “Bid’atını terk edinceye kadar, bid’atçı kimsenin amel ve ibadetini Cenâb-ı Hak kabul etmez.” İbni Mâce, Mukaddime: 7.
- “Resûlullah (sav) hayır yapma hususunda insanların en cömerdiydi. En cömert olduğu ay da Ramazan ayıydı. Cebrail (a.s.) her sene Ramazan ayında Resûlullah ile buluşur, tâ ayın sonuna kadar Resûlullah ona Kur’ân’ı arz eder, dinletirdi. Cebrail’le buluştuğu zaman Resûlullah hayır yapmakta, esen rüzgârdan daha cömert olurdu.” Buhârî, Bedü’l-Vahy: 6.
- “Kıyamet günü insanlar arasında en çok pişman olacaklardan biri, dünyadayken ilim öğrenme imkânına sahip olduğu hâlde öğrenmeyen kimsedir. Diğeri de, ilim öğrenmiş, fakat kendisi dışında herkes bu ilimden faydalanmıştır.” Kenzü’l-Ummal, 4: 29.
- İbnu Abbas (r.a) anlatıyor: “Resulullah (sav) buyurdular ki: “Allah, bid’at sahibi, bid’atını terk etmedikçe, onun amelini kabul etmeyecektir.” İbnu Mace Sünen (50) – Hds 5993)
- İbnu Abbas (r.a) anlatıyor: “Resulullah (sav), cin gecesinde İbnu Mes’ud’a: “Yanında su var mı?” diye sordu. O: “Hayır su yok. Ancak bir tulumda nebiz var!” deyince Resulullah (sav): “Hurma temizdir, su da temizleyicidir (binaenaleyh nebiz temizdir) bana dök abdest alayım” buyurdular.” İbnu Mace Sünen (385) – Hds 6111)
- İbnu Abbâs (r.a) anlatıyor: “Peygamberler Harem-i şerife yaya ve yalınayak olarak girerlerdi. Yine yalınayak ve yaya olarak Beytullah’ı tavaf edip, menâsiki (hacc ve umrenin gereklerini) bu şekilde ifa ederlerdi.” İbnu Mace Sünen (2939) – Hds 6889)
Abdullah bin Abbas’ın Vefatı
Ömrünün sonuna yaklaştığı zamanlarda kendisini en çok üzen olay Kerbela hadisesi idi. Bu olaydan sonra çok ağladığı için gözünü kaybetmişti. Ama kendisi her daim şükreder ve şöyle derdi; “Allah gözümden ışığı aldı, fakat kalbim ve dilim nursuz kalmadı.” Hicretin altmış sekizinci yılında vefat etmiştir.