ÜMMÜ SELEME
İçindekiler
- Erkam’ın evinde İslam ile şereflenen ilk Müslümanlardan.
- İslam mücahidesi.
- Mü’minlerin annesi.
- Efendimizin (sav) vefat eden son hanımlarından.
Ümmü Seleme ‘nin Hayatı
Ümmü Seleme, Mekke’de dünyaya gelmiştir. Asıl adı Hind’dir. Künyesi Ebu Seleme ‘dir. Babası Ebu Ümeyye Süheyl İbni Muğıyre’dir. Annesi Âtike binti Âmir’dir. İlk evliliğini hala oğlu Abdullah İbni Abdülesed ile yapmıştır. Eşi ile birlikte Müslüman olmuşlardır. Çok eziyet çekmişlerdir. Eşi Uhud harbine katılmış ve yara almıştır. Daha sonraki zamanlarda bu yaranın etkisi geçmemiş ve eşi şehit olmuştur. Efendimiz’in (sav) teklif etmesiyle ikinci evliliğini Efendimiz (sav) ile yapmıştır. Efendimiz (sav) ile evlendiğinde yaşı 44 idi. Hicretin 59. senesinde 84 yaşında iken vefat etmiştir. Cenaze namazını Ebû Hureyre kıldırmıştır.
Ümmü Seleme ‘nin Doğumu
Ümmü Seleme Mekke’de dünyaya gelmiştir. Asıl adı Hind’dir. Künyesi Ebu Seleme ‘dir. Mahzum kabilesindendir. Babası Ebu Ümeyye Süheyl İbni Muğıyre’dir. Kendisi Kureyş’in cömertlerindendir. Babasının lakabı Zâdür-Rakb ( yol azığı )’dır. Bu lakabı almasının nedeni yolculuğa her gidişinde arkadaşına da yetecek kadar azık almasındandır. Annesi Âtike binti Âmir’dir.
Ümmü Seleme ‘nin İlk Evliliği
İlk evliliğini hala oğlu Abdullah İbni Abdülesed ile yapmıştır. Habeşistan da ilk eşinden Seleme adında bir erkek evladı dünyaya gelmiştir. Bu nedenle kendisine Ümmü Seleme denilmiştir. Kendisi bu künye ile meşhur olmuştur. Ümmü Seleme eşi ile Erkam’ın evinde İslam ile İlk şereflenenler arasına katılmıştır. Habeşistan’a eşi ile birlikte hicret etmiştir. Medine’ye hicretleri de çok sıkıntılı ve eziyetli olmuştur. Müşrik olan akrabaları Ebû Seleme’ ye Ümmü Selemeyi götürmesine izin vermeyeceklerini söylemiştir. Yollarını tuttular, kocasından ve çocuklarından ayırdılar. Ebû Seleme bir başına kalmıştı. Tek başına Medine’nin yolunu tuttu. Oğlu ile hanımını Mekke’de bırakmak zorunda kalmıştır. Ümmü Seleme o anları şöyle anlatır: “ Akrabalarım beni Ebû Seleme’ nin elinden alınca, onun yakınları da oğlum Seleme’yi benim yanımdan almak istediler. Oğlumu aralarında çekiştirmeye başladılar. Münakaşa ve gürültüler arasında çocuğu, kolundan, ayağından çeke çeke alıp götürdüler. Bir yıla yakın, sabahtan akşama gözyaşı döktüm. Nihayet bana acıdılar da: “İstersen kocanın yanına gidebilirsin” dediler. Ebû Seleme’ nin akrabaları da oğlumu getirip bana verdiler. Ben ve oğlum birlikte Medine’ye hareket ettik.”
Ümmü Seleme sıkıntılı yolculuk sonunda Medine’ye varmış ve kocası Ebû Selemeye kavuşmuştur. Çile sona ermiş aile üyeleri birbirine kavuşmuştu. Artık mutluydular. Bir gün eşi Ebû Seleme sevinçli bir halde iken eve geldi. Sevincinin sebebini şöyle anlatmaya başladı: “ Resulullah (sav)’den bir söz işittim de ona sevindim. Müslümanlardan bir kimse müsîbete uğradığı zaman “innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn” der, sonra da: “Allah’ım! Bu uğradığım musîbetin mükâfatını ihsan et ve beni ondan daha hayırlısına nâil eyle” diye duâ ederse, muhakkak Allah onun duâsını kabul eder” buyurdu. Bahtiyar karı-koca birbirine büyük bir sevgi ile bağlıydı. Ümmü Seleme kocasını o kadar çok seviyordu ki bu nedenle kendisi ile bir anlaşma yapmak istemiş ve şunları söylemiştir: “Ey Ebû Seleme! Cennetlik kocası ölen cennetlik bir kadın, sonradan başkası ile evlenmezse, Allah muhakkak onu cennette kocasıyla bir araya getirecektir. Aynı şekilde, cennetlik bir hanımı vefât eden cennetlik bir erkek de sonradan başka bir kadınla evlenmezse, Allah muhakkak onu da hanımıyla bir araya getirecektir. Öyle ise gel seninle sözleşelim. Ne sen benden sonra evlen, ne de ben senden sonra evleneyim.” dedi. Ebû Seleme, hanımının bu teklifini kabul etmedi. Ona: “Sen benim sözümü dinle! Ben öldüğüm zaman sen evlen” dedi. Arkasından çok sevdiği hanımı için duâ etti: “Allahım! Ümmü Seleme’ye benden sonra daha hayırlı ve onu hor görmeyecek, incitmeyecek bir koca nasib et” dedi. Ümmü Seleme bunu duyunca bir şey söylememiş ve konu böylece kapanmıştır.
Aradan çok zam geçmemiş ve Uhud Harbi yaşanmıştır. Uhud’da Ümmü Seleme annemizin eşi Ebu Seleme de savaşmış hatta birkaç yerinden derin yaralar almıştı. Tedavi edilmiş fakat yaraları tam kapanmamıştı. Kendisi yaralı olmasına rağmen Beni Esad kabilesine komutan olarak gönderilmiştir. Buradan da zaferle Medine’ye dönmüştür. Ama bu sefer sırasında yaraları tekrar açılmıştı. Bu nedenle yatağa düşmüş ve beş ay kadar bir süre böyle kalmıştır. Eşi Ümmü Seleme kendisine çok iyi bakmış hizmette kusur etmemiştir. Gün geçtikçe durumu ağırlaşan Ebu Seleme iyileşememiş ve şehadet şerbetini içmiştir. Efendimiz (sav) vefat haberini alır almaz evlerine gitmiş . Geldiğinde gözlerin açık olan Ebu Seleme ‘nin gözlerini kapatmış ve şunları söylemiştir: “Şüphesiz ruh çıktığında göz onu takip eder” buyurdu. Daha sonra Ebu Seleme (r.a.) için şöyle duâ etti. “Allahım! Ebû Selemeyi affet.. Derecesini hidâyete erenler arasına yükselt. Arkasında kalanlar için de sen halef ol! Bizi de onu da affet. Ey âlemlerin rabbi! Ona kabri içinde genişlik ver. Orada onun nurunu çoğalt” buyurdu.
Ümmü Seleme Efendimize(sav) eşi için nasıl dua edeceğini sormuş. Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: “Yâ Rabbi! Beni ve onu affet. Bana onun ardından, daha hayırlı bir bedel ihsan et diye duâ et”buyurdu.
Ümmü Seleme’ nin Peygamber Efendimiz(sav) ile Evliliği
Ümmü Seleme’ nin eşi vefat ettikten sonra Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer efendilerimiz kendisine evlilik teklifi yapmıştır. Ancak Seleme bu teklifleri kabul etmemiştir. Daha sonra Efendimiz (sav)kendisini ve çocuklarını himayesine almak istediğini söyleyerek evlilik teklifini yapmıştır. Seleme bu teklifi duyunca şunları söyledi: “Ben hem yaşlı, hem de kıskanç bir kadınım. Aynı zamanda çoluk çocukluyum. Şahid olarak da velilerimden yanımda hiç kimse yoktur.” dedi. Bunun üzerine Efendimiz (sav) şunları söyledi : “Yaşlı bir kadın olduğunu söylüyorsun. Halbuki, bir kadına kendisinden daha yaşlı bir erkekle evlenmesi ayıp değildir.” Yetimlerin annesi olduğunu söyledin. Bunu bil ki, onların geçimleri Allah ve Resûlüne âittir. Kıskanç bir kadınım diyorsun. Bunun da senden izâlesi için Allah’a duâ ederim. Yanında velilerinden kimsenin bulunmadığını söylüyorsun. Onlardan hazır bulunan veya bulunmayanlardan bana razı olmayacak hiçbir kimse yoktur.” Bunun üzerine müminlerin annesi oğluna dönerek : “Kalk yâ Ömer, Resûlullah’a (sav) beni nikâhla. dedi.
Böylece Cenâb-ı Hak, Ebû Seleme’nin vefatından önce “Allah’ım, Ümmü Seleme’ ye benden sonra daha hayırlı, onu hor görmeyecek, incitmeyecek bir koca nasib et.” duâsını kabul etmiştir.
Ümmü Seleme Efendimiz ile evlendiğinde yaşı 44 idi.
Ümmü Seleme’ nin Vefatı
Hicretin 59. yılında vefat etmiştir. Vefat ettiğinde yaşı 84 idi. Cenaze namazını Ebu Hureyre kıldırmıştır. Kendisi Bâki mezarlığına defnedilmiştir.