Soru: Müslümanın İnternet Ve Sosyal Medya Adabı

18.03.2025
82

MÜSLÜMANIN İNTERNET VE SOSYAL MEDYA ADABI NASIL OLMALIDIR?

Müslümanın İnternet Ve Sosyal Medya Adabı Nasıl Olmalıdır? Müslümanın İnternet Ve Sosyal Medya Kullanımı Nasıl Olmalıdır?

Dünya nîmetleri, iki uçlu bir bıçak gibidir; onu doğru kullanmasını bilenler için bir lütuf ve ikram iken, Allâh’ı ve âhireti unutacak derecede câzibesine kapılıp gaflet sarhoşluğuna düşenler için, büyük bir fitne ve hüsran sebebidir.

Bu bakımdan insanoğlu, bu nimetlerin, günün birinde hesâbı verilecek emânetler hükmünde olduğunun idrâki içinde yaşamalıdır. Zîra âyet-i kerîmede: “Bizim sizi boşuna yarattığımızı ve tekrar huzurumuza döndürülüp hesap vermeyeceğinizi mi sandınız?” (el-Mü’minûn, 115) buyrulmaktadır.

Bir mü’minin telefon, televizyon, internet ve sosyal medya gibi iletişim araçlarını kullanırken şu hususlara dikkat etmelidir:

Zamanı israf etmemek

Son derece kıymetli bir sermâye olan zamanı, boş ve abes şeylerle isrâf etmek, âhiret hayâtını tehlikeye atmaktır. Bu yüzden, gaflet perdelerini aralayabilenler için zaman, hiçbir şeyle kıyaslanamayacak derecede kıymetli bir nîmettir. Asr Sûresi’nde: “Asra (zamana) yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir. Bundan ancak îmân edip sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnâdır.” (el-Asr, 1-3) buyurulmaktadır.

Tecessüste bulunmamak,

Cenâb-ı Hak âyet-i kerîmede; “…Tecessüste bulunmayın!..” (el-Hucurât, 12) buyurarak mü’minleri, din kardeşlerinin gizli ve mahrem olan hatâ, kusur ve ayıplarını araştırmaktan men etmektedir.

Konuyla ilgili olarak Peygamber Efendimiz (sav) de şöyle buyurmaktadır: “Kendisini doğrudan ilgilendirmeyen şeyleri terk etmek, kişinin iyi bir müslüman olduğunu gösterir.” (Tirmizî, Zühd, 11)

Doğruluğunu araştırmadan her gördüğünü paylaşmamak,

Bir Müslümanın zanlara, hayallere, hurafelere, gelişi güzel haberlere, dedikodulara, sünnetullaha aykırı iddialara inanması ve bunları yayması vebaldir. Cenâb-ı hak bizi bu durumdan sakındırmakta ve şöyle buyurmaktadır. “Hakkında kesin bilgin olmayan şeyin peşine düşme. Zîra kulak, göz ve kalp, bunların hepsi yaptıklarından sorumludur.” (el-İsra, 36)

Menfi tesirlerden gözü, gönlü ve kulağı korumak,

İnternetin yanlış ve çıkmaz sokaklarına girmemek hatta yaklaşmamak gerekir. Zîra uçurumun yanında gezen oraya düşme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bu sebeple bir Müslümana yakışan günah uçurumlarına yaklaşmamaktır.

Kur’ân’da, “Zinaya yaklaşmayın, zira o bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur” (el-İsrâ, 32) buyurularak hem zinanın apaçık bir çirkinlik ve sapma olduğu belirtilmiş hem de zinanın yanı sıra kişiyi zinaya götürecek yol ve ortamlar yasaklanmıştır.

Fotoğraf paylaşımı konusunda dikkat etmek.

İslâm, hayatın hiçbir safhasında unutulmamalıdır. İnsanoğlunun gaflet ve nisyanı sebebiyle yaptığı yanlışlıklar birçok kapıyı aralamaktadır.

Meselâ; bir Müslüman lüks bir mekânda yemek yediği aile sofrasının resmini, internette neşretmesiyle hem aile mahremiyeti ihlâl edilmekte hem de çok çirkin bir enâniyet ve tefâhur manzarası zuhûr etmekte, diğer taraftan da mahrumların nazarları tahrik edilmektedir.

Niyetler ne olursa olsun; ortaya çıkan manzara, İslâm terbiye ve edep gerçeğine uymamaktadır.

YAZAR BİLGİSİ
İslami hakikatleri Allah rızası için insanlara ulaştırmaya çalışan bir kul.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.