Tilavet adabı nedir? Tilavet adabı ‘nın dindeki yeri nedir? Tilavet adabı ile ilgili Resulullah’ın söylediği hadisler şunlardır;
ŞEHADET (ŞAHİTLİK)
Şehadet (Şahitlik) nedir? Şehadet ‘in dindeki yeri nedir? Şehadet ile ilgili Resulullah’ın söylediği hadisler şunlardır;
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Hain erkek ve haine kadının, zani erkek ve zaniye kadının, kardeşine kin taşıyan kimsenin şehadeti caiz değildir.” [Tirmizi’de Hazreti Aişe’den yapılan bir rivayette, haine kelimesinden sonra şu ziyade vardır: “Hadd-i hazfla celde tatbik edilenin, şehadette (yalanı) tecrübe edilmiş olanın, ev halkına hizmet edenin, kendisini nisbet ettiği mevla ve akrabaları hususlarında müttehem olan (gerçek nesebini, gizleyen)in.” Ebu Davud, Akdiye 16, (3600, 3601), İbnu Mace, Ahkam 30, (2366), Tirmizi, Şehadet 1, (2299)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Bedevinin, köylü aleyhindeki şehadeti caiz değildir.” Ebu Davud, Akdiye 17, (3602), İbnu Mace, Ahkam 30, (2367)
- Resulullah (sav): “Yalan şehadet Allah’a şirkle bir tutulmuştur!” buyurdular ve şu ayeti okudular. (Mealen): “…Putlara tapmak gibi bir pislikten ve yalan sözden de kaçının.” (Hacc 30). Tirmizi, Şehadet 3, (2300, 2301), Ebu Davud, Akdiye 15, (3599), İbnu Mace, Ahkam 32, (2372)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Size şahitlerin en hayırlısını haber vermeyeyim mi: O kendisine talep edilmezden önce şehadet etmeye gelendir.” Müslim, Akdiye 19, (1719), Muvatta, Akdiye 3, (2, 720), Ebu Davud, Akdiye 13, (3596), Tirmizi, Şehadat 1, (2296)
- Resulullah (sav) bir bedeviden bir at satın almıştı. Resulullah (sav), onu eve kadar getirivermesini ve orada parasını almasını söyledi. Bu sırada kendisi hızlı hızlı yürüdü, bedevi ise ağır ağır yürüyordu. (Aralarında epeyce bir mesafe hasıl oldu. Bu sırada) bazı kimseler bedeviye gelip at üzerinde pazarlık yapmaya başladılar. Onu Resulullah (sav)’ın satın almış olduğunu kimse bilmiyordu. Bedevi, Resûlullah’a (sav) seslenip: “Şu atı alacaksan al, değilse sattım!” dedi. Resulullah (sav) bedevinin bu sözünü işitince adama yönelip, “Ben onu zaten senden satın aldım ya!” buyurdular. Ama bedevi: “(Bu ne demek?) Vallahi ben onu sana satmadım!” dedi. Resûlullah (sav): “Bilakis! Ben onu senden aldım” dedi. Bunun üzerine bedevi: “Bir şahit getir!” demeye başladı. Hemen Huzeyme alınıp: “Ben şehadet ederim, siz onu satın aldınız!” dedi. Resûlullah (sav), Huzeyme’ye gelerek: “Ne ile şehadet ediyorsun?” diye sordu. Huzeyme: “Sana olan tasdikim ile, Ey Allah’ın Resulü!” dedi. Bunun üzerine (sav) Huzeyme’nin şehadetini iki kişinin şehadeti yerine koydu. Bedevi: “Bu, Resulullah mı?” dedi. Ebu Hureyre kendisine: “Peygamberini tanımaman cahillik olarak sana yeter, Allah Teala Hazretleri doğru söyledi: “Bedeviler küfür ve nifak yönünden daha şiddetli ve Allah’ın Resulü’ne indirdiği emir ve yasakları bilmemeye daha müsaitdirler” (Tevbe 97). Bedevi bunun üzerine atı sattığını itiraf etti.”] Ebu Davud, Akdiye 20, (3607), Nesai, Büyu 91, (7, 302)
- Şöyle hitap etmiştir: “Ey Müslümanlar! Peygamberiniz (sav)’e indirilen kitap, Allah’ın en yeni kitabı ve içine hiçbir şey karışmamış olduğu halde, onu okuyup durduğunuz halde, nasıl olur da Ehl-i Kitab’a (şeri) bir şey sormaktasınız? Halbuki Allah Teala Hazretleri, Ehl-i Kitab’ın Allah’ın kitabını değiştirip elleriyle yeni bir kitap yazdıklarını, sonra da az bir menfaati satın almak için: “Bu, Allah katındandır” dediklerini haber vermektedir. Bilesiniz, size gelen ilim, onlara soru sormanızı men etmektedir. Hayır! Vallahi onlardan bir kişinin bile size inen kitaptan sizlere bir şey sorduğunu görmüyoruz.” Buhari, İ’tisam 25, Şehadat 29, Tevhid 42
- Müslümanlardan birine, Dakuka’da ölüm geldi. Vasiyetine şahitlik edecek hiçbir Müslüman bulamadı. Bunun üzerine Ehl-i Kitap’tan iki kişiyi vasiyetine şahid kıldı. Bunlar Kufe’ye geldiler. Ebu Musa el-Eş’ari’yi bulup durumu haber verdiler. Bunlar ölenin tereke ve vasiyetini beraberlerinde getirmişlerdi. Ebu Musa onlara: “Bu hadise, Resulullah (sav) devrinden sonra hiç görülmeyen bir hadisedir” dedi. İkindi namazından sonra onlara, ihanet etmedikleri, yalan söylemedikleri, vasiyeti tebdil etmedikleri, gizlemedikleri, değiştirmedikleri, söylediklerinin o adamın vasiyeti, getirdiklerinin de terikesi olduğuna dair yemin ettirdi. Sonra şehadetlerinin gereğini yerine getirip uygulamaya koydu. Ebu Davud, Akdiye 19, (3605)
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR