SEFERİ NAMAZI

16.01.2023
477
seferi namazı nasıl kılınır?

Seferi namazı

Seferi namazı kılmak için öncelikle kişi Seferi olup olmadığına karar vermeli. Vatanında veya vatan hükmünde olan bir yerde oturan kimseye “Mukim” denir. Böyle bir yerden çıkıp en az 18 saatlik bir mesafeye gitmeye başlamış olan kimseye de din deyiminde “Misafir/Yolcu” adı verilir. Bu yolculuk sonucunda farz namazların kılınması konusunda dinimiz bizlere bazı kolaylıklar tanımıştır. Bu kolaylığa Kasrı Salat denilir. Sefer, belli bir uzaklığa gitmektir. Bu da orta bir yürüyüşle üç günlük (18 saatlik) bir uzaklıktan ibarettir, Buna: “Üç merhale” de denir. Misafir 4 rekât farz namazlarını 2 rekât olarak kılar. Buna: “Kasr-ı Salat” denir. “Kasr-ı Salat=Namazı kısaltmak“, Namaz kısaltmak hicretin 4. yılında meşru kılınmıştır. Meşru oluşu, kitab, sünnet ve ümmetin icmai ile sabittir.

İmam Şafiî’ye göre misafir (yolcu) olan kimse serbesttir. Dilerse 4 rekatlı farzları 4 rekât olarak kılar. Hanefilerce, misafirin böyle namazını kısaltması gerekir. Buna aykırı olarak bu farzların 4 rekât olarak kılınması mekruhtur. Bununla beraber 2 rekât kılıp da teşehhüdde bulunduktan sonra 2 rekât daha kılacak olsa, farzı yerine getirmiş olur. Bu son 2 rekât nafile sayılır. Ancak selamı geciktirmiş olmasından dolayı hata işlemiş olur. Fakat birinci teşehhüdü terk etse veya önceki 2 rekâtta kıratta bulunmamış olsa, farzı yerine getirmiş olmaz. Sabah ve cuma namazlarında da hüküm böyledir.

Asıl vatana dönmekle yolculuk hali sona erer. Orada ikamete niyet edilmesi gerekmez. İkamet vatanı böyle değildir, orada (en az 15 gün) oturmaya niyet lazımdır. Bir insanın doğup büyüdüğü veya evlenip içinde yaşamak istediği veya içinde barınmayı kasdedip başka bir yere yerleşmek için gitmek istemediği yer, onun “asıl vatanıdır!” Bir kimsenin böyle doğduğu, evlendiği, içinde yerleşmeye karar verdiği yer olmayıp yalnız içinde en az 15 gün kalmak istediği yer de onun için bir “İkamet Vatanı”dır.

Seferi hakkında ayet ve hadisler

  • Nâfi’ şöyle demiştir: “İbn Ömer seferi olduğu zaman imamla birlikte kılınca dört rekât kılar; yalnız başına kıldığı zaman ise iki rekât kılardı.” (ez-Zühayli, a.g.e., II/335)
  • “Yeryüzünde yürüdüğünüz zaman sizin için namazları kısaltmanızda bir sakınca yoktur.” (Nisa/101)
  • Hz. Aişe (r. anha)’den şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Namaz ikişer rekât olarak farz kılındı, sonra hazarda ziyade olundu, seferde ise olduğu gibi bırakıldı.” (Buhari, Salat,1; Müslim, Misafirin,1; Ebû Davud, II/3).
  • İbn Abbas (r.a)’ın şöyle dediği nakledilmiştir: “Allah Teâlâ namazı, Peygamberimizin dili ile hazarda dört rekât, seferde iki rekât olarak farz kılmıştır.” (Müslim, Müsâfirîn, 5, 6; Ebû Davud Sefer, 18; Nesâî, Havf 4; İbn Mace İkame, 75).
  • Abdullah İbn Ömer (r.a) şöyle demiştir: “Hz. Peygamber (s.a.v)’e yolda arkadaşlık ettim. O, yolculuklarında iki rekâttan fazla kılmazdı. Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman da böyle yaparlardı.” (İbn Mâce, İkame, 75).
  • Hz. Ömer’in şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Yolcunun namazı, Nebinizin lisanı üzere kısaltılmaksızın tam iki rekattır.” (Buhârî, Taksir, 11; Küsuf, 4; İbn Mâce, İkame, 73, 124).

Kaynakça:

  • Kütübi sitte
  • Diyanet Kuranı kerim meali
  • https://www.namazzamani.net/
YAZAR BİLGİSİ
İslami hakikatleri Allah rızası için insanlara ulaştırmaya çalışan bir kul.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.