HZ. ÖMER

Hz. Ömer hayatı
  • İslam’ın şanlı halifesi.
  • Emirül müminin ismini ilk kullanan halife.
  • Adaleti ile tanınan halife.
  • Efendimizin deyimiyle ‘Benden sonra bir peygamber gelseydi O olurdu!’ veya bir diğer hadiste ‘Allah hakkı O’nun lisanına ve kalbine konulmuştur’ denilen kişi.

Hz. Ömer’in Hayatı

Hz. Ömer, Fil Vakasından 13 yıl kadar sonra, diğer bir rivayete göre ise Büyük (Dördüncü) Ficar savaşından 4 yıl kadar önce Mekke’de doğdu (Halife b. Hayyât, I, 151). Baba tarafından soyu Cahiliye döneminde Kureyş kabilesinin sefaret (temsil etme) işlerine bakan Adî b. Kâ ‘b kabilesine ulaşır ve Kâ ‘b b. Lüey’de Hz. Peygamber’in nesebiyle birleşir. Annesi Mahzûm kabilesinden Hanteme bint Hâşim’dir.

Hz. Ömer’in Müslüman olmadan önceki hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Çocukluğunda babasına ait sürülere çobanlık yapmış sonrada ticaretle meşgul olmuştur. İmanla şereflenmeden evvel Müslümanlara pek çok eziyette bulundu. Nüfuzuyla, güç ve kuvvetiyle meşhur olduğundan onun iman etmesi Müslümanlara büyük bir kuvvet kazandırdı. İslam ile şereflendiği gün bütün Müslümanlar kabeye giderek ilk defa açıktan namaz kılmışlardır. Ömer (r.a) Müslüman olduktan sonra devamlı Allah Resulü ’nün yanında bulundu, ondan hiç ayrılmadı ve İslam için elinden gelen her şeyi yaptı. Kafirlerle mücadele etti pek çok meşakkat ve eziyete maruz kaldı. Hz. Ebubekir’den sonra Allah resulü’ nün en büyük yardımcısı oldu, Efendimiz ’in katıldığı bütün savaşlarda bulundu. Resulullah Efendimiz mühim kararlar alacağı zaman, Ömer (r.a) ile istişare ederdi.

 Kızı Hafsa validemizi Resulullah ile evlendirerek Peygamber Efendimiz ‘in kayınpederi olma şerefine erdi. Efendimizi o kadar derin bir muhabbetle severdi ki O’nun vefat ettiğini duyunca büyük bir şoka girdi. Kılıcını çekerek Peygamber efendimiz öldü diyenlerin kafasını koparacağını söyledi. Peygamber Efendimiz ’in vefatı üzerine zuhur eden karışıklığı Hz. Ebubekir’in kısa zamanda halife seçilmesini sağlayarak, büyük bir dirayetle önledi. Hilafet müddetince Hz. Ebubekir’in en büyük yardımcısı olmuştur. İslam’ın ikinci halifesi olan Hz. Ömer, Hz. Ebubekir’in vefatından sonra İslam’i birlik ve beraberlik içinde toplamasına yardımcı olmuştur.

Hz. Ömer nasıl müslüman oldu?

Hz. Fatıma’nın kardeşi olan Ömer, Kureyş’in en cesur, sert ve korkusuz adamıydı. Kibir ve gururundan kabına sığmaz, güçlü kuvvetli biriydi. Mekke’de herkes ondan korkardı. Kılıcı keskindi. Kureyşli müşrikler onu Peygamberimizin amansız düşmanı olarak saflarında tutmaya çalışıyorlardı. İslam gün geçtikçe yayılıyordu. Azgın müşrikler kimsesiz gariplere ve kölelere farklı farklı işkenceler yapıyordu. Gün geçtikçe iman nuru yeni gönüllere giriyor, İslam yeni gönüller fethediyordu.  Müslümanların sayısının artması ise müşrikleri çileden çıkartıyordu. Buna bir çare bulmak, İslam’ın önünü almak gayesiyle Kureyş’in ileri gelenleri Darunnedvede toplandı. Ömer de oradaydı. Konuşmalar neticesinde azgın müşrikler Peygamberimizi öldürmeye karar vermişlerdi. Bu işi gerçekleştiren kimseye de büyük ödüller vereceklerini söylemişlerdi. Gözleri, öfkeden kıpkızıl kesilen Hz. Ömer ayağa kalktı ve bu vazifeyi üzerine aldı. Derhal oradan ayrılıp evine gitti. Kılıcını kuşandı ve vakit kaybetmeden dışarı çıktı. Kin, kibir ve öfkesinden adeta yeri delercesine attığı sert adımlarla yürümeye başladı. Hz. Muhammed’in (sa.) Erkam’ın evinde olduğunu öğrendi. Kız kardeşi ve eniştesinin Müslüman olduğundan haberi yoktu. O tarafa yönelmişken karşısına Nuaym çıktı ve kız kardeşi ile eniştesinin Müslüman olduğunu söyledi. Nuaym’ın amacı Hz. Muhammed’i koruyarak vakit kazanmaktı. Bunu duyan Hz. Ömer yolunu değiştirdi. Hemen kız kardeşinin evine giden Hz. Ömer kapının önünde kuran sesini duydu ancak bu ona yetmedi içeri girip hırsından kız kardeşi ve eniştesini kanlar içinde bırakana kadar dövmeye devam etti. Sonra kız kardeşinin tepkisiyle karşı karşıya kaldı. Kız kardeşinin cesaretiyle kendisine geldi. Kız kardeşi ve eniştesinden ayetleri istedi. Hz. Ömer ayetleri okudu, üzerinde derin derin düşündü. Yüzünde hidayet nurları parıldamaya başladı. “Bu ne şerefli ne tatlı kelam! Bundan daha güzeli, daha tatlısı olamaz!” dedi. Hz. Ömer’in yumuşadığını hisseden Hz. Habbab da sak­landığı yerden çıktı. Ona iman telkininde bulundu. Sonra da birlikte Peygambe­rimizin yanına gittiler. Hz. Ömer, Kelime-i Şehadet getirerek Müslüman oldu.  Hz. Muhammed’in duası (Allah’ım sen iki Ömer’den birisini İslam’la şereflendir) gerçek olmuştu.

Hz. Ömer döneminde gerçekleşen ilkler

  1. İlk defa Emirül Müminun diye isimlendirilen O’dur.
  2. Teravih namazı cemaatle kılınmaya ilk defa onun zamanında başladı.
  3. Kur’an iki kapak arasında toplanıp yazılmasını ilk defa o teklif etti ve bu tahakkuk edinceye kadar ısrarla üzerinde durdu.
  4. Zimmilere ilk defa alamet taktıran o dur.
  5. İlk defa yazılı kararlar alan o dur.
  6. Kumandan ve valilerle ilk defa toplantı yapan o dur.
  7. Takvim için resmî bir başlangıç belirlemesi
  8. İlk Şura kurdurmuştur.
  9. İlk İslam parası (İslam’a ait bazı sembollerle Sasani parasının üstüne) bastırmıştır.
  10. İlk posta teşkilatını kurmuştur.
  11. İlk Düzenli ordu
  12. İlk Vilayetlere Kadı tayini onun zamanında olmuştur.
  13. Tımar sistemini uygulamıştır.
  14. İlk Hisbe teşkilatı onun zamanında kurulmuştur.
  15. Beytül Malı düzenlemiştir.

Bunun gibi daha pek çok ilke imza atmıştır.

Hz. Ömer’in halifeliği döneminde olan savaşlar

KÖPRÜ SAVAŞI

  • Tarih: 634
  • Taraflar: Sasaniler X Müslüman Araplar

Müslümanların, Küfe yakınlarında Fırat nehri üzerinde bir köprü kurarak, Sasanilere saldırması ile başlayan savaşı Müslümanlar kaybettiler.

KADİSİYE SAVAŞI

  • Tarih: 636
  • Taraflar: Müslümanlar X Sasaniler

Sasaniler Müslümanların İran ve Irak’a yayılmasını istememeleri sebebiyle başlamıştır. Sonucunda Irak Müslümanların eline geçti. İran yolu Müslümanlara açıldı. Irak’ta Basra ve Küfe kentleri kurularak Müslümanlar buralara yerleştirildiler.

NİHAVEND SAVAŞI

  • Tarih: 642
  • Taraflar: Müslümanlar X Sasaniler

Sasaniler İran’ı Müslümanlara bırakmak istemiyorlardı. İran Müslümanların eline geçti. Savaşın sonunda Sasani devleti yıkılma sürecine girmiştir.

ECNADEYN SAVAŞI

  • Tarih: 636
  • Taraflar: Müslümanlar X Bizans

Bizans’ın Suriye, Filistin ve Kudüs’ü Müslümanlardan korumak istemesi sebebiyle başladı. Suriye ve Filistin’de Müslümanlara karşı çıkabilecek Bizans gücü kalmadı. Zafer sonrası Kudüs’ü kuşatan İslam ordusu, şehri ele geçirdi.

MISIR’IN FETHİ

  • Tarih: 642
  • Taraflar: Müslümanlar X Mısır

Amr bin As komutasındaki ordu, Mısır’a yönelerek, Babylon (Babilon) (641) ve İskenderiye kentini (642) ele geçirdi. Kahire yakınlarında ordugâh kent olarak “Fustat” kenti kuruldu.

Muvafakat-ı Ömer

Muvafakat sözlükte “birbirine uygun olmak, birbirine yakışmak, aynı fikirde olmak, olur demek” gibi anlamlara gelir. Hz. Ömer’in görüşleriyle benzerlik göstererek inen ayetlere Muvafakat-ı Ömer Ayetleri denir. Hz. Ömer’in bilgisi konusunda Hz. Huzeyfe “Bize öyle geliyor ki, bütün insanların bilgisi sanki Ömer’in kafasında saklıdır.” demişti. Peygamber Efendimiz (Sav) ise bir hadisi şerifinde “Ebu Bekir ve Ömer benim nazarımda, bir baş için göz ve kulak mesafesindedir.” buyurmuştu. 

Muvafakat-ı Ömer ayetleri şunlardır:

  • İçki hakkında haramlığı hükmü

İçki yasağı gelmeden önce Hz. Ömer (r.a) bunun zararlarını gözlemlemiştir. Halk da bu konuda bir beklenti içerisindedir. Peygamberimizin yanında: “Allah’ım! Bize içki hakkında kesin şifa veren bir açıklamada bulun” diyerek dua etmiştir. Şu ayet nazil olmuştur. “Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, fal okları şeytan işi iğrenç şeylerden ibarettir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide/90)

  • Bedir esirleri

Bedir gazvesinde elde edilen esirlere ne yapılacağı hakkındaki istişarede fidye karşılığı serbest bırakılmasını çoğunluk istemiştir. Hz. Ömer ise esirlerin öldürülmesinden yana olmuş ve şu ayet nazil olmuştur. “Eğer Allah’ın daha önce verilmiş bir hükmü olmasaydı, aldığınız şey (fidye)den dolayı size büyük bir azap dokunurdu. (Enfal/68)

  • Münafıkların başı Abdullah B. Übey’in cenaze namazı

Hz. Peygamber (Sav), Abdullah B. Übey’in cenazesine çağrılmıştır. Hz. Ömer’in Peygamber Efendimiz (Sav)’e “Allah’ın düşmanı Abdullah b. Ubey’e (kefen olarak) gömleğini verip namazını mı kılacaksın?” demiştir. Bunun üzerine şu ayet nazil olmuştur. “Ve onların arasından ölen hiç kimsenin namazını kılma, mezarı başında da durma! Çünkü onlar Allah ve resulünü inkâr ettiler ve yoldan sapmış olarak öldüler.” (Tevbe/84)

  • Makam-ı İbrahim’in namazgah edinilmesi

Makam-ı İbrahim, Hz. İbrahim’in Kâbe’yi inşa ederken iskele olarak kullandığı taşın bulunduğu yerdir. Hz. Ömer “Keşke Makam-ı İbrahim’de namaz kılsak?  Sözünden sonra şu ayet nazil olmuştur. “O zaman biz o evi insanların gidip gelip ziyaret edecekleri bir makam ve bir güvenlik yeri yaptık. Siz de İbrâhim’in makamından kendinize namaz kılacak bir yer edinin. İbrâhim ve İsmail’e de “Tavaf edecekler için, kendini ibadete verecekler, rükû ve secde edecekler için evimi temiz tutun” diye talimat verdik.” (Bakara/125) 

  • Peygamber eşlerinin tesettüre bürünmesi

Hz. Ömer’in “Ey Allah’ın Elçisi, senin yanına iyi insanlar da giriyor, günahkâr kimseler de. Müminlerin annelerine örtünmelerini emretsen” demesinden sonra şu ayet nazil olmuştur.  “Ey peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış giysilerini üzerlerine bürünsünler. Bu, tanınıp rahatsız edilmemeleri için en uygun olanıdır. Allah ziyadesiyle bağışlamakta ve çok esirgemektedir.” (Ahzab/59)

  • Peygamber eşlerinin kıskançlık hadisesi

Peygamberimizin hanımları bir defasında kendisine kıskançlık göstermişlerdir. Bunun üzerine Hz. Ömer, Peygamberin eşlerinin yanına giderek “Ya Allah’ın Resul’ünden bu isteklerinizden vazgeçersiniz ya da Allah sizlerin yerine O’na sizden daha hayırlı eşler verir” demiştir. Şu ayet nazil olmuştur. “Eğer sizi boşayacak olursa Rabbi ona, sizin yerinize sizden daha iyi olan, Allah’a teslimiyet gösteren, yürekten inanan, içtenlikle itaat eden, tövbe eden, kulluk eden, dünyada yolcu gibi yaşayan, dul ve bâkire eşler verebilir.” (Tahrim/5).

  • Hz. Ayşe’ye atılan iftiradaki görüşü

Peygamber Efendimiz (Sav) Aişe annemizle ilgili bilinen olayda ashabıyla istişare eder. Hz. Ömer “Ya Resulullah! Hâşâ! Bu büyük bir bühtan ve iftiradır. Kesinlikle biliyorum ki bu münafıkların yalanlarından birisidir…” demiş ve sonrasında şu nazil olmuştur. “Ve onu duyduğunuz zaman: “Bu iftirayı işittiğiniz vakit, “Böyle sözleri ağzımıza almamız bize yaraşmaz. Seni eksikliklerden uzak tutarız Allah’ım! Bu, çok büyük bir iftiradır” deseydiniz ya!” (Nur/16)

  • Cibril konusunda Yahudilere verdiği cevabın ayet olarak inişi

Yahudilerin Cebrail (as)’e olan düşmanlıklarını ifade etmeleri üzerine Hz. Ömer (r.a) “Cebrail’e düşman olanlar Allah’a da düşmandırlar” der. Hemen ardından şu ayet nazil olmuştur. “Her kim Allah’a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail’e ve Mikail’e düşman olursa bilsin ki, Allah da inkâr edenlerin düşmanıdır.” (Bakara/98)

Hz. Ömer ‘in lakapları

  • Emirül Müminin: Müminlerin emiri manasına gelen bu kelimeyi kendisi layık görmüş ve halk tarafından benimsenip kullanılmıştır.
  • Faruk: Peygamber tarafından Faruk lakabının verildiği rivayet edilmektedir. Fark sözlükte “iki nesnenin arasını ayırmak” manasına gelir. Hz. Peygamber, Allah Teâlâ hak ile batılı Ömer ile ayırdığı için onun “Faruk” olduğunu söylemiş.

Hz. Ömer ‘in vefatı

Hz. Ömer (r.a) hicretin 24. Senesinde Zerdüşt bir köle olan Ebu lü’lü tarafından Sabah namazını kıldırmak için saflar düzeltilirken, Mescidi’e giren köle, iki başlı hançeriyle, Hz. Ömer’i (r.a) 6 yerinden yaraladı. O sırada birkaç kişiyi daha öldürdü ve mescidden kaçtı. Bu olay sonucunda Hz. Ömer şehit olmuştur. Hz. Ömer (r.a) Efendimiz (sav)’in ayakları dibine defnedilmiştir. Enes (r.a) şöyle der, “Efendimiz(sav) 63 yaşında vefat etti. Ebubekir (r.a)’da 63 yaşında vefat etti. Ömer (r.a)’da 63 yaşında vefat etti“.

Kaynakça:

Kuran-ı Kerim

Mustafa Fayda, İslam Ansiklopedisi, Ömer

İslam ve İhsan Hz. Ömer

YAZAR BİLGİSİ
İslami hakikatleri Allah rızası için insanlara ulaştırmaya çalışan bir kul.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.