HABBAB BİN ERET
İçindekiler
- İslam ile şereflenen ilk bahtiyarlardan.
- Ağır işkencelere maruz kalan yiğit.
- Zor acılara sabreden kahraman.
- Cefakar yiğit kahraman.
Habbab Bin Eret‘in Hayatı
Habbab bin Eret, Künyesi Ebû Yahya ve Ebu Muhammed olarak bilinir. Temim kabilesine mensuptur. Müslümanların altıncısı idi. İslam’ı kabul edip Müslüman olduğu için her türlü işkenceye maruz kalmıştır. Ancak ne yapılırsa yapılsın dininden dönmemiştir. (657) yılında Küfe de vefat etmiştir. Vefat ettiğinde yaşının 63 veya 73 olduğu söylenir.
Habbab bin Eret‘in Künyesi
Künyesi Ebû Yahya ve Ebu Muhammed olarak bilinir. Temim kabilesine mensuptur. Huzai nisbesi ile de anılır. Bunun nedeni ise Cahiliye döneminde Irak tarafları civarında esir alınıp Mekke de satılması birde Ümmü Enmar binti Sina el- Huzaiyye diye bir kadının kölesi olmasından dolayıdır.
Habbab bin Eret‘in İman Edişi
İslam davasının gizli yayılma dönemleri idi. Efendimize (sav) inanan Müslümanların sayısı bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar azdı. Efendimizin (sav) etrafında beş iman eden kahraman yer alıyordu. Bunlar Hz. Hatice validemiz, Hz. Ali, Hz. Ebubekir, Zeyd bin Harise, Hz. Bilal idi. Beş İslam kahramanı sürekli bir araya toplanıp İslam hakkında istişare ediyorlardı. O zamanlarda Habbab bin Eret müşrik kadın Ümmü Ammar ‘ın kölesiydi. İslam’ı duymuş ve araştırmaya başlamıştı. Hür olanlar ve köle olanlar bir araya geliyor çocuklarla büyük zatlar da aynı şekil bir araya geliyor hep birlikte istişare ediyorlardı. Bu durum çok ilginç gelmişti Habbab ‘a. Sonunda Habbab bin Eret ‘te İslamiyet’i kabul edip Müslüman olmaya karar vermişti. Öncesinden Efendimizi (sav) tanıyor ve saygı duyuyordu. Efendimize (sav) gelerek Müslümanların altıncısı olarak şehadet getirdi. Ne yazık ki Habbab bin Eret ‘te İslamiyet’i kabul edip Müslüman olduğu için her türlü işkenceye maruz kalmıştı. Müşrikler onun bu durumuna hazmedemiyor her türlü işkenceyi uyguluyorlardı.
Habbab bin Eret ‘in Maruz Kaldığı İşkenceler
İslamiyet’in yayılmasını durdurmak için Kureyş ‘in ileri gelenleri Kâbe de bir araya gelip çare aramaya başlamışlardı. Amaçları İslamiyet’in yayılmasını önlemekti bunun için Müslümanlara her türlü işkenceyi uygulamayı planlamışlardı. Ne yazık ki işkencelere maruz kalanlardan biri de Habbab bin Eret ‘ti. Habbab ‘a işkence eden kişi Siba İbni Abdiluzza idi. Habbab ‘ı öğle sıcağında kızgın kumlara yatırıyor nefesi kesilene kadar işkence yapıyorlar ardından ‘Muhammed hakkında ne diyorsun?” diye soruyorlar.
- Habbab: “O, Allah’ın kulu ve elçisidir. Bizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için hak dini getirmiştir”diyordu.
- Onlar: Lat ve Uzza hakkında ne dersin?” diye soruyorlar.
- Habbab: “Onlar, sağır, dilsiz, fayda ve zararları olmayan putlardır” cevabını veriyordu.
Bu İşkenceleri yapmakla kalmıyorlar kızgın taşları alıp Habbab ‘ın sırtına omuzuna bırakıyorlardı. Sadece birkaç kez yapmakla yetinmeyip defalarca bu İşkenceleri tekrarlıyorlardı.
Siba ‘nın kardeşi Ümmi Emmar da aynı kardeşi gibi zalimdi. Habbab ‘ın dükkanına girip kızgın demir alıyor başının üstünde tutup bayıltana kadar bekliyordu.
Efendimizin Habbab Bin Eret ‘e Duası
Habbab kendisine yapılan bu işkencelere sabrediyor hiçbir şekilde İslam’ı bırakmıyordu. Bir gün kendisine yapılan işkencelere dayanamayıp Efendimizin huzuruna gelmiş ve : “Ya Resulullah bu işkencelerden kurtulmamız için dua buyurur musunuz?” diye sordu.
Efendimiz (sav) : “Sizden önceki ümmetler içinde öyle kimseler vardı ki, demir tarakla derileri, etleri soyulup kazınırdı, testere ile tepesinden ikiye bölünürdü de yine bu işkenceler onları dininden geri çeviremezdi. Allah Teala elbette bu işi, İslamiyet’i tamamlayacaktır. Öyle ki, hayvanına binip, San’a’dan Hadramut’a kadar tek başına giden bir kimse, Allah’tan başkasından korkmayacak, koyunları hakkında da kurt saldırmasından başka bir endişe duymayacaktır. Fakat siz acele ediyorsunuz.”
Efendimizin (sav) bu sözleri Habbab için teselli kaynağı olmuştu. Efendimiz (sav) Habbab Bin Eret ‘in sırtını okşayarak şu duayı etmiştir: “Ya Rabbi! Habbab ’a yardım et”
Habbab bin Eret ‘in Çabası
Habbab kendisine verilen sipariş üzerine azgın müşrik As bin Vail ‘e kılıç hazırlamıştı. Kılıcın parasını almak için gittiğinde
- As : ‘Muhammed’i inkar etmediğin sürece paranı vermeyeceğim’
- Habbab: “Vallahi sen ölünceye hatta diriltilinceye kadar da olsa her şeyden vazgeçerim de Muhammed’i (sav) inkar etmem”
- As: “Öldükten sonra dirilecek miyiz? O zaman malım, evladım olur, sana olan borcumu o vakit öderim”
Habbab bu olayı Efendimize anlatmış ve Allah’ın emri ile şu ayetler inmiştir:
- Ayetlerimizi inkâr eden ve “Mutlaka bana mal ve evlât verilecektir” diyen adamı gördün mü! (Meryem/ 77)
- O, gaybı mı biliyor, yoksa Allah’ın katından bir söz mü aldı? (Meryem/ 78)
- Kesinlikle hayır! Biz onun söylediklerini yazacağız ve cezasını uzattıkça uzatacağız. (Meryem/ 79)
Habbab bin Eret ‘in Vefatı
Habbab bin Eret (657) senesinde Küfe de vefat etmiştir. Vefat ettiğinde yaşı 63 veya 73 olduğu söylenir.