ESMA BİNTİ AMR

• Instagram
• YouTube
• Twitter
• Pinterest
• TikTok

Esma binti amr;

• İkinci Akabe Biatı ‘na katılan Medineli hanımlardan.
• Musab bin Umeyr vesilesi ile İslam ile şereflenmiştir.
• İlk hanım Müslümanlardandır.
• Lakabı “Ümmü Menî el-Ensariyye” dir.
• Mekke’ye gelen ve İkinci Akabe Biatına katılan yetmiş beş kişilik grubun içerisindeydi.

Esma binti Amr‘ın Hayatı

Esma binti Amr, İkinci Akabe biatına katılan Medine’li iki hanımdan biri. O, Mus’ab İbni Umeyr  vasıtasıyla İslâm’la buluşmuştur. Medine’de ilk hanım müslümanlardandır. Lakabı “Ümmü Menî el-Ensariyye” kocasının adı Hadic İbni Sellâme’dir. Medine Mekke arasında bir oğlan çocuğu dünyaya getirdi. Ona “Şübas” ismini koydu. Bu oğlunun adıyla anılarak “Ümmü Şübas” diye tanındı. Esma binti Amr (r.a) savaş meydanlarında yakın arkadaşı Nesîbe Hatun (Ümmü Ümare) (r.a) ile omuz omuza çarpışan hanım sahâbilerdendir. Hayber’in fethinde de bulunmuştur. Orduda su taşıma ve yaralı askerlerin tedavileri konularında hizmet etmiştir. O kendi döneminde ve daha sonraki devirlerde meçhul bir kahraman olarak kalmıştır. Ailecek İslâm’a hizmet etmişlerdir.

Esma Binti Amr

Hac vazifesini yerine getirmek için giden kafile içerisinde Ümmü Ümare lakabıyla tanınan hanımlardan Nesibe Hatun ‘da vardı. Esma binti Amr hizmetli fedakardı. Resûlullah’ı (sav) görmemiş ancak kalbiyle teslim olmuştu. Resulullah ‘a (sav) biat etmek için yollara düşmüş hamile olmasına rağmen eşi ile birlikte kafileye katılmıştı. Yolculuk sıkıntılı ve çileli idi. Kendisi buna katlanmıştı. Medine ile Mekke arasında bir erkek evlat dünyaya getirmişti. Adını Şübas bırakmıştı. Oğlunun adıyla anılmış ve kendisine Ümmü Şübas denilmiştir. Resulullah ‘a (sav) kavuşma şerefine eren ilk Medineli hanım sahabiler arasındaydı. Resulullah ‘a kavuşma heyecanı ile Hac vazifesini yerine getirdi. Akabe ‘de görüşmek için heyecanla bekledi. İkinci Akabe Biatına şahit olan Esma binti Amr Resulullah (sav) ile buluşmalarını şöyle anlatır:  “Biz Medineli Müslümanlar ikisi kadın yetmiş beş kişilik kafile Akabe tepesinde Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem ile teşrik günlerinde buluşmak üzere sözleşmiştik. Haccımızı yapıp Allah Rasûlüne söz verdiğimiz yerde, gece karanlıkta beklemeye başladık. Oraya giderken kenardan bucaktan, gizli gizli ulaşmaya çalıştık. Herkes ayrı ayrı gelmişti oraya. Kafile olarak Akabe denilen mahalde buluştuk. Gece biraz istirahate çekildik. Biz ailecek ordaydık. Uhud’un kahramanı diye anılan Nesîbe Hatun da yanımdaydı. Hepimiz heyecan içerisinde Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellemin gelmesini bekliyorduk. Merak içerisinde gözlerimiz etrafa bakıyordu. Bir müddet sonra Allah Rasûlü sallallahu aleyhi vesellem amcası Hazreti Abbas (r.a) ile çıkageldi. Gözümüz, gönlümüz ışıyıverdi. Rasûlullah (s.a.v)’in yüzü nur gibi parlıyordu. O’na bakmaya doyamıyorduk. Bize Kur’an okuyarak söze başladı. İslâm’ı anlattı. Kafiledeki herkes teslimiyetlerini ve itaatlerini arzetti. Erkeklerle birer birer musafaha eyleyip biat eyledi. Önce Berâ İbni Ma’rur biat etti. Sonra herkes sırayla Allah Rasûlüne biat etti. İki hanım olarak biz de uzaktan biat ettik. Allah’tan başka ilâh olmadığına, Allah ve Rasûlüne itaat edeceğimize söz verdik. Rasûlullah (s.a) bunun karşılığının Cennet olduğunu bildirdi. Bütün kafiledeki Müslümanlar olarak Rasûlullah (s.a) Efendimizi Medine’ye dâvet ettik. Bunun üzerine Hz. Abbas (r.a) bize şöyle bir hitabede bulundu: “Ey Hazrecliler! Eşlerinizi ve çocuklarınızı koruduğunuz gibi Allah Rasûlünü de koruyabilecek misiniz? Zor durumda kaldığınızda yüzüstü bırakacaksanız şimdiden bırakın.” Dedi. Bu sözleriyle yeğenine sahib çıktı. Onun arkasında olduğunu duyurdu. Medineli Müslümanlar olarak bizler de; hiç endişe etmeyin, korkmayın dedik. Canımız ve malımızı nasıl koruyorsak öyle koruyacağız diye söz verdik. Hz. Abbas tekrar bize yönelerek: “Hazrecliler! Rasûlullah’a biat ederken siyahıyla, kırmızısıyla bütün insanlarla harp etmeyi göze alabiliyor musunuz?” diyerek uyardı. Nesîbe ve ben dahil, tereddüt gösteren hiç kimse olmadı.

Esma binti Amr‘ın Katıldığı Savaşlar

Esma binti Amr savaş meydanlarında Nesibe Hatun ile omuz omuza mücadele etmiştir. Hayberin Fathine de katılmıştır. Ordu ‘da su taşımış ve yaralı askerlerin tedavisinde görev almıştır. Ailece İslam’a hizmet etmişlerdir.