ATİKE BİNTİ ABDULMUTTALİP
İçindekiler
ATİKE BİNTİ ABDULMUTALİP
Özellikleri
- Resulullah’ın (sav) halası.
- Kureyş ‘in en düzgün ve açık konuşan hanımlarından.
- Mersiyeleri ile meşhur şair.
- Gördüğü rüya ile şöhreti yayılan hanım sahabi.
Atike Binti Abdulmuttalip ‘in Hayatı
Atike binti Abdulmuttalip (r.a) Resûlullah Efendimizin (sav) halası. Kureyş’in en fasîh konuşan hanımlarından. Mersiyeleriyle meşhur bir şair… Gördüğü rüya ile şöhreti yayılan bir hanım sahabi. Atike binti Abdulmuttalip (r.a) Mekke’de doğup büyüyen hanımların ileri gelenlerindendir. Babası Abdûlmuttalip ibni Hâşim’dir. Rasûlullah (sav) efendimizin dedesi olur. Annesi Fâtıma binti Amr’dır. Âtike (r.a) ’nın vefat tarihi bilinmemektedir. Fakat onun söylediği şiirler arasında sevgili peygamberimiz hakkında mersiyesi olduğunu ibni Sa’d rivayet etmektedir. Buna göre İki Cihan Güneşi Efendimiz’den sonra vefat ettiği söylenebilir.
Atike Binti Abdulmuttalip
Atike Binti Abdulmuttalip Mekke’de doğup büyümüştür. Babası Resulullah’ın (sav) dedesi Abdulmuttalip bin Hişam’dır. Annesi Fatma binti Amr ‘dır.
Şair Ruhlu Hanım Atike Binti Abdulmuttalip
Atike Binti Abdulmuttalip şair ruhluydu. Mersiyeler söylerdi. Babası hakkında söylediği bir mersiye şöyleydi; “Mâtem göz yaşları döküp ağlayın, göğsünüzü döğüp çağlayın. O zât için bunları yapın ki, o övülecek sıfatlara sahiptir. Düşkün değil, cihânın zorluk ve musîbetlerine karşı tek başına bir ordu mesâbesindeydi.
Tesir gücü yüksek çalışması güzeldi. Doğruluk cömertlik konularında örnek bir hanımdı. Mersiyeleri ile meşhur olduğu gibi kahramanlık şiirleri ile de meşhurdu.
Atike Binti Abdulmuttalip ‘in Gördüğü Rüya
Atike Binti Abdulmuttalip ‘i şöhrete ulaştıran şey gördüğü rüyaydı. Rüyası Mekke’de bulunan herkesi korku içinde bırakmış ve kısa sürede de gerçekleşmiştir. Atike Binti Abdulmuttalip ‘in şöhreti böylelikle yayılmıştı.
Kardeşi Abbas’a gördüğü rüyayı anlatmak için haber gönderdi. Kardeşi gelince kendisine: “Kardeşim! Vallahi, geceleyin gördüğüm rüya beni çok sarstı. Kavminin başına bir felaket ve musibet gelmesinden korkuyorum! Sana anlatacağım bu rüyayı gizli tut, kimseye söyleme!” dedi.
- Hz. Abbas: “Ne gördün, anlat” dedi.
- Hz. Âtike: “Gördüm ki; deveye binmiş bir adam gelip Ebtah’ta (Muhassab ile Mekke arasında) durduktan sonra yüksek sesle: ‘Ey vefâsız cemaat! Üç güne kadar, muharebe mahalline, vurulup düşeceğiniz yerlere yetişiniz!’ diyerek üç kere bağırdı! Onu gören halk, onun başına toplandılar. Sonra o adam Mescid-i Haram’a girdi. Halk da kendisini takip ediyordu. Etrafı sarılmıştı. Devesi Kâbe yakınında durdu. Aynı şekilde yüksek sesle: ‘Ey vefâsız cemaat! Üç güne kadar, muharebe mahalline, vurulup düşeceğiniz yerlere yetişiniz!” diyerek üç kere bağırdı. Sonra, devesi Ebu Kubeys dağının başında durup, orada da aynı şekilde yüksek sesle: ‘Ey vasıfsız cemaat! Üç güne kadar, muharebe mahalline, vurulup düşeceğiniz yerlere yetişiniz!” diyerek üç kere bağırdı. Sonra da, bir kaya tutup yuvarladı. Kaya yukarıdan aşağıya doğru yuvarlanarak, dağın dibinde parçalandı. Mekke evlerinde isabet etmedik bir ev, bir mahal kalmadı!” dedi.
- Hz. Abbas: “Vallahi, bu çok mühim bir rüyadır! Sen onu gizli tut, hiç kimseye anlatma!” dedi. Hz. Abbas, Hz. Âtike’nin yanından ayrılınca, dostu Velid b. Utbe ile karşılaştı. Ona rüyayı anlatıp, gizli tutmasını söyledi. Velid de, babası Utbe’ye nakletti. Bu rüya, Mekke’de yayıldı. Kureyşîlerin toplantılarında konuşulmaya başlandı.
- Hz. Abbas der ki: “Ertesi gün, Kâbe’yi tavaf ediyorken, Ebu Cehil b. Hişam Kureyşîlerden bir cemaatla oturup, Âtike’nin rüyasını konuşuyorlardı.
- Ebu Cehil, beni görünce: ‘Ey Ebu’l-Fadl! Tavafını bitirince yanımıza gel!” dedi. Tavafı bitirince, varıp yanlarına oturdum.
- Ebu Cehil: ‘Ey Abdulmuttalib oğulları! Sizin şu kadın peygamberiniz de ne zaman türedi?’ dedi.
- Hz. Abbas: ‘Nedir bu?’ dedim.
- Ebu Cehil: ‘Âtike’nin gördüğü şu rüya meselesi!’ .
- Hz. Abbas: ‘O ne görmüş de?’
- Ebu Cehil: ‘Siz, erkeklerinizin peygamberliklerine kanaat etmediniz de, kadınlarınız da mı peygamberliğe kalkıştı?! Güya Âtike, birinin ‘Üç güne kadar, vurulup düşeceğiniz yerlere yetişiniz! Dediğini rüyasında gördüğünü söylüyormuş! Bu üç gün içinde sizi bekleyeceğiz. Eğer söylemiş olduğu söz doğru ise, elbette bir şey zuhur edecektir. Eğer üç gün dolar da bir şey zuhur etmezse, hakkınızda yazacağımız bir yazıda, Araplar arasında sizin kadınlarınızdan daha yalancı kadın bulunmadığını yayacağız’ dedi.
Rüyanın üzerinden henüz üç gün geçmemişti ki İbni Amr Mekke’ye gelerek tehlikeyi haber verdi. Ebû Süfyan onu, kervana sahip çıkmaları için Kureyş’i ayaklandırmaya göndermişti. Damdan ibni Amr’ın acı haberleri Mekke’de süratle yayıldı. Mekkeliler endişe, korku ve telaş içerisinde Ebû Leheb’e koştular. Onun da beraberlerinde Bedir’e çıkmasını istediler. Fakat o korkudan çıkamadı, “Âtike’nin rüyası elimi kolumu bağladı” dedi. Bedir savaşına sebeb teşkil eden Ebû Süfyan’ın kervanının baskına uğraması haberi Âtike’nin rüyasının gerçek olduğunu ortaya çıkardı.
Atike Binti Abdulmuttalip ‘in Vefatı
Atike binti Abdulmuttalip ‘in hangi tarihte vefat ettiği bilinmiyor. Efendimizden (sav) sonra vefat ettiği hakkında da rivayetler vardır.