HAYVANLAR  

21.02.2024
166

Hayvanlar Nedir? Hayvanlar ‘ın dindeki hükmü nedir? Hayvanlar ile ilgili Resulullah’ın söylediği hadisler şunlardır;

  • Bir köle gelerek Hazreti Peygamber (sav)’e hicret etmek üzere biat etti, Resulullah (sav) onun köle olduğunu sezemedi. Arkadan efendisi onu aramaya geldi. Resulullah (sav) ona: “Onu bana sat” buyurdu ve köleyi iki siyah köle mukabilinde satın aldı.”  Müslim, Musakat 123, (1602), Tirmizi, Siyer 36, (1596), Ebu Davud, Büyu 17, (3358), Nesai, Bey’a 66, (7, 292-293), İbnu Mace, Cihad 41
  • Anlattığına göre, “devesini yirmi küçük deve mukabilinde veresiye olarak satmıştır” Muvatta, Büyu 59, (2, 652)
  • İbnu Ömer, satıcının zimmetinde bulunan bir binek devesini, Rebeze’de bulunan dört küçük deve mukabilinde satın almıştır.” (Buhari, bu hadisi bab başlığında senetsiz olarak kaydetmiştir) Buhari, Büyu 108, Muvatta, Büyu 60, (2, 652)
  • Resulullah (sav) şöyle buyurdular: “İki hayvan, veresiye olarak bir hayvana mukabil satılamaz. Peşin satılırsa bunda bir beis yok.” Tirmizi, Büyu 21, (1238), İbnu Mace, Ticarat 56
  • Hz. Peygamber (sav) hayvanın hayvanla veresiye satışını yasaklamıştır.” (Tirmizi, hadisin sahih olduğunu belirtmiştir.) Tirmizi, Büyu 21, (1237), Ebu Davud, Büyu 15, Nesai, Büyu, 65, (7, 292), İbnu Mace, Ticarat 56, (2271)
  • Said İbnu’l-Müseyyeb derdi ki: “Hayvanda riba yoktur. Hazreti Peygamber (sav) hayvan satışını üç hususta yasakladı: el-Mezamin, el-Melakih ve Habelu’l-habele. Mezamin: Dişi devenin karnındaki yavru demektir. Melakih: Erkek devenin belinde bulunan (ve dişiyi dölleyen) şey demektir. Habelu’l-habele: “Hamile develerin hamile kalması) yani, dişi develerin karnındaki ceninin doğuracağı yavrunun satımı. (İmam Malik, bu tabirleri, yukarıdaki gibi açıklamıştır. Ancak garip kelimeleri açıklayan lugatci ve fakihler nezdinde, mezamin ve melakih kelimeleri aksi manaları ifade etmektedir.) Muvatta, Büyu 63, (2,654)
  • İmam Malik’e ulaştığına göre, bir adam İbnu Ömer ‘e (r.a) gelerek: “Ben birisine bir borç verdim. Bana, bunu daha üstün bir şekilde iadesini şart koştum” dedi ve hükmünü sordu, İbnu Ömer (r.a): “Bu ribadır” diye cevap verdi ve şu açıklamada bulundu: “Borç verme işi üç şekilde cereyan eder.
  • Borç vardır, bunu vermekle sadece Allah’ın rızasını düşünürsün. Karşılığında sana rıza-yı ilahi vardır.
  • Borç vardır, bununla arkadaşını memnun etmek istersin.
    • 3– Borç vardır, temiz bir malla pis bir şey almak için bu borcu verirsin. İşte bu ribadır.” Adam: “Öyleyse bana ne emredersiniz, ey Ebu Abdurrahman?” diye sordu. İbnu Ömer şu açıklamada bulundu: “Akdi yırtmanı tavsiye ederim. Borçlu, verdiğin miktarı aynen iade öderse alırsın, Verdiğinden daha az iade eder, sen de alırsan sevap kazanırsın. Eğer sana, daha iyi birşeyi gönül hoşluğu ile verirse, bu sana bir teşekkürdür, böylece teşekkürünü ifade ediyor demektir. Sana ayrıca, ona vade tanıdığın için sevap vardır.” Muvatta, Büyu 92, (2, 681-682)
  • İbnu Ömer (r.a) bir miktar borç para aldı. Bunu sahibine daha iyi bir şekilde ödedi. Borç veren adam: “Bu verdiğimden efdaldir (fazladır) diyerek almak istemedi. İbnu Ömer adama: “Biliyorum, ancak için bu şekilde rahat edecek” dedi. Muvatta, Büyu 90, (2, 681)
  • İbnu Ömer ‘e (r.a), “belli bir vade ile bir başkasında alacağı bulunan adam, parasını daha çabuk alabilmek için bir kısmından vaz geçecek olsa?” diye sordular. İbnu Ömer bunu hoş görmedi ve bu davranışı yasakladı.” Muvatta, Büyu 82, (2, 672)
  • Ben, bilahere ödenmek üzere Dar-ı Nahle ehline bez sattım. Bir müddet sonra Küfe’ye gitmek istedim. Borçlular bana gelerek fiyattan biraz inmem halinde peşin ödeyeceklerini söylediler. Bunu Zeyd İbnu Sabit’e sordum. Bana: “Hayır, bu işi yapmana cevaz veremem, bunu (ribayı) ne senin yemeni, ne de (satın alanlara) yedirmeni emredemem” dedi. Muvatta, Büyu 81, (2,671)
ETİKETLER: ,
YAZAR BİLGİSİ
İslami hakikatleri Allah rızası için insanlara ulaştırmaya çalışan bir kul.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.