LİAN (LANETLEŞME)

14.01.2024
190

Lian nedir? Lian ‘ın dindeki hükmü nedir? Lian ile ilgili Resulullah’ın söylediği hadisler şunlardır;

  • Allah Teala ’nın Tebük Seferi’nden geri kalmaları sebebiyle tövbelerini kabul edip affettiği üç kişiden biri olan Hilal İbnu Ümeyye (r.a) geldi. Anlattığına göre tarlasından evine yatsı vaktinde dönmüştü. Hanımının yanında bir adam buldu. Manzarayı gözleriyle görmüş, kulaklarıyla işitmişti. Sabah oluncaya kadar adamı ürkütüp telaşlandırmadı. Sabah olunca doğru Resulullah (sav)’ın yanma gitti. “Ey Allah’ın Resulü” dedi, “ben aileme geceleyin dönmüştüm, yanlarında bir adam buldum. Üstelik gözlerimle gördüm, kulaklarımla işittim.” Resulullah (sav) getirdiği bu haberden hoşlanmadı, adama karşı sert davrandı. Bunun üzerine: “Kendi hanımlarına zina isnat eden, ancak, kendisinden başka şahidi bulunmayan kimse ise, doğru söylediğine dair Allah adına yemin ederek dört defa şahitlik eder. Beşinci şahitliğinde ise, eğer yalan söylüyorsa Allah’ın lanetinin kendi üzerine olmasını ister. Kadının Allah adına yemin ederek kocasının yalan söylediğine dair dört defa şahitlik etmesi ve beşinci şahitliğinde, eğer kocası doğru söylüyorsa Allah’ın lanetinin kendi üzerine olmasını istemesi, onun hakkındaki cezayı kaldırır” (Nur 6-9) mealindeki ayet nazil oldu. Vahiy hali Resulullah (sav)’ın üzerinden kalkınca: “Ey Hilal, müjde! Allah senin için bir kurtuluş ve kurtuluş yolu gösterdi” buyurdular. Hilal: “Ben Rabbimden bunu ümit ediyordum!” dedi. Resulullah (sav): “Kadına adam gönderin gelsin!” emretti. Kadın geldi. Ayet-i kerimeyi Resulullah ona okudu, ikisine de meselenin ciddiyetini hatırlattı ve ahiret azabının dünyadaki azaptan daha şiddetli olacağını haber verdi. Bunun üzerine Hilal: “Vallahi kadın hakkında doğruyu söyledim!” dedi. Kadın da: “Hayır yalan söyledin!” dedi. Bunun üzerine Resulullah (sav): “Aranızda lanetleşin!” emretti. Hilal’e: “Şehadet getir!” dendi. O da doğru söylediğine dair dört kere Allah’a şehadet etti. Beşinci sefer olunca kendisine: “Ey Hilal, Allah’tan kork, zira dünya azabı ahiret azabından pek hafiftir, senin bu yaptığın, üzerine azabı vacip kılmaktadır!” dendi. O yine: “Allah’a yemin olsun, ona iftira ediyorum diye bana celde yapılmadığı gibi, Allah da onun sebebiyle bana azap vermeyecektir!” dedi ve “Eğer yalancı ise, Allah’ın laneti üzerine olsun!” diye beşinci kere şehadette bulundu. Sonra kadına: “Şehadet getir!” dendi. Kadın da: “Hilal yalancıdır” diye dört kere Allah’a şehadette bulundu. Beşinci şehadete sıra gelince, kadına: “Allah’tan kork, zira dünyadaki azap ahiret azabından hafiftir. Bu yaptığın, üzerine azabı vacip kılmaktadır!” dendi. Kadıncağız bir müddet durakladı: Sonra: “Kavmimi, geri kalan zamanlarda rezil rüsva edemem!” dedi ve beşinci defa: “Hilal doğru söyledi ise Allah’ın gazabı üzerime olsun!” diye şehadette bulundu. Bunun üzerine Resulullah (sav) aralarını ayırdı. Kadının çocuğunun babasının adıyla çağrılmamasına, kadına zina isnad edilmemesine, çocuğa da veled-i zina denmemesine, kim kadına veya çocuğa böyle bir isnadda bulunacak olursa hadd-i kazfe maruz kalacağına hükmetti. Keza bunlar ne boşanma ne de ölüm sebebiyle ayrılmadıkları için Hilal üzerinde, ne kadın için mesken ne de çocuk için nafaka mesuliyeti olmadığına hükmetti. Resulullah (sav): “Eğer kadın kızılımsı, kabaları etsiz, sivri omuzlu, iki kabası sivri, bacakları ince bir çocuk dünyaya getirirse, bu çocuk Hilal’dendir. Eğer esmer, kısa saçı, iri yapılı, iri bacaklı, iri kabalı bir çocuk dünyaya getirirse bu çocuk, zina nispet edilen şahsa aittir” buyurdular. Gerçekten kadın esmer renkli, kısa saçlı, iri yapılı, iri bacaklı, iri kabalı bir çocuk doğurdu. Resulullah (sav): “Eğer (şehadetlerle yapılan) yeminler olmasaydı benimle o kadın arasında mesele olacaktı” buyurdular. [İkrime der ki: “Kadının çocuğu bundan sonra Mudar üzerine emir oldu, tesmiyede babasına nispet edilmezdi. Hadisi Ebu Davud bu metnin aynısıyla rivayet etti. Kütüb-i Sitte, İbnu Ömer’den bu manada rivayette bulundular.”] Buhari, Talak 28, Şehadat 21, Tefsir, Nur 3, Ebu Davud, Talak 27, (2254, 2255, 2256), Tirmizi, Tefsir Nur, (3178)
  • Resulullah (sav) Üveymir el-Aclani ile hanımı arasında lian uyguladı. Hanımı bu sırada hamile idi.  Nesai, Talak 36, (6,171)
  • Resulullah (sav)), birbirine lianda bulunan iki eşe lianlaşmayı teklif ettiği zaman beşinci yeminde, erkeğe elini ağzının üzerine koymasını emretti ve: “Bu (Allah’ın azabını) gerektiricidir!” buyurdu.  Nesai, Talak 40, (6,175)
  • Resulullah (sav) buyurdular ki: “Çocuk yatağa aittir. Zaniye de mahrumiyet vardır.” Buhari, Hudud 23, Feraiz 18, Müslim, Rada 37, (1458), Tirmizi, Rada 8, (1157), Nesai, Talak 48, (6, 180)
  • Utbe İbnu Ebi Vakkas, kardeşi Sa’d’a: “Zem’a’nın cariyesinden doğan oğlan bendendir, onu sahiplen” diye vasiyet etmişti. Fetih yılında onu Sa’d yakalayıp: “Bu kardeşimin oğludur, kardeşim onu bana vasiyet etmişti!” dedi. Afed İbnu Zem’a da: “O, benim kardeşimdir ve babamın cariyesinin oğludur, onun yatağında doğmuştur!” dedi. Problemin halli için Resulullah (sav)’e koştular. Sa’d Radıyallahu Anh: “Ey Allah’ın Resulü! Bu kardeşimin oğludur. Kardeşim onun hakkında bana vasiyette bulundu. Hele onun benzerliğine de bakın!” dedi. Abd: “O benim kardeşimdir ve babamın cariyesinin oğludur. Babamın yatağında doğdu!” dedi. Resulullah (sav), ondaki benzerliğe baktı Utbe’ye açık bir benzerlik gördü. Sonra: “Bu sana aitir ey Abd İbnu Zem’a. Çocuk yatağa aittir, zani için de mahrumiyet vardır” buyurdu. Sonra da Sevde Bintu Zem’a’ya: “Bunu (kardeşin bilme, ihtiyat et, ona karşı) tesettür et!” emretti. Bu emri, onun Utbe’ye olan benzerliği sebebiyle vermişti. O, kadını Allah’a kavuşuncaya kadar göremedi. Sevde, Resulullah (sav)’ın zevcesi idi. Buhari, Vesaya 4, Büyu 3,100, Husumat 6, Itk 8, Feraiz 18, 28, Hudud 23, Ahkam 29, Müslim, Rada 36, (1457), Muvatta, Akdiye 20, (2, 739), Ebu Davud, Talak 34, (2273), Nesai, Talak 48, 49, (6,180,181)
  • Bir adam Resulullah (sav)’e gelerek: “Ey Allah’ın Resulü! Benim siyah bir çocuğum dünyaya geldi” dedi. Adam, ta’riz yoluyla çocuğu nefyetmeyi teklif ediyordu. Resulullah (sav), onun nefyedilmesine ruhsat vermedi. “Senin bir deven var mı?” dedi. Adam: “Evet” deyince: “Bunların renkleri nasıldır?” diye sordu. Adam: “Kırmızı!” dedi. Resulullah tekrar sordu: “Bunlar arasında boz renkli var mı?” “Evet!” dedi. Resulullah (sav): “Peki bu nereden (geldi)?” dedi. Adam: “Belki bir damar çekmiştir” deyince, Resulullah ‘da (sav): “Senin oğlun da bir damara çekmiştir!” buyurdular. Buhari, Talak 26, Hudud 41, Müslim, Lian 20, (1500), Ebu Davud, Talak 28, (2260, 2261, 2262), Tirmizi, Vela ve Hibe 4, (2129), Nesai, Talak 46, (6,178,179)
  • Bir adam kalkarak: “Ey Allah’ın Resulü! Falan benim çocuğumdur. Cahiliye devrinde ben annesiyle zina yapmıştım!” dedi. Resulullah (sav) şu cevapta bulundu: “İslam’da (nesep) iddiası yok. Cahiliye işi bitti artık. Çocuk yatağa aittir, zaniye de mahrumiyet vardır!” Ebu Davud, Talak 34, (2274)
  • Resulullah (sav) (bir gün) yanıma mesrur olarak girdi, yüzünün çizgileri parlıyordu. “Hani, Mücezziz el-Müdlici var ya, az önce, Zeyd İbnu Harise ve Üsame İbnu Zeyd’e baktı da: “Şu ayaklar var ya (aralarında öyle benziyorlar ki) sanki birbirlerinden hasıllar” dedi” buyurdular. Buhari, Fezailu’l-Ashab 17, Menakıb 23, Feraiz 31, Müslim, Rada 38, (1459), Ebu Davud, Talak 31, (226), 2268, Tirmizi, Vela vel-Hibe 5, (2130), Nesai, Talak 51, (6,184)
  • Hazreti Ömer (r.a), İslam döneminde nesep iddiasında bulunanları cahiliye doğumlulara ilhak ediyordu. (Bir gün) iki kişi geldi. Her ikisi de, bir kadının çocuğunun kendisine ait olduğunu iddia ediyordu. Hazreti Ömer, bir kaif çağırdı. Kaif adamlara baktı. Sonra: “Her ikisinin de çocukta iştirakleri var!” dedi. Hazreti Ömer bu söz üzerine elindeki değneği kaife indirdi ve: “Nereden biliyorsun?” dedi. Sonra kadını çağırıp: “Bana haberini söyle!” emretti. Kadın, iki adamdan birini kastederek: “Şu var ya,” dedi “ben ailemin devesini güderken bana gelirdi ve benden ayrılmazdı. O da ben de hamilelik başladı zannettik. Sonra o benden ayrıldı. Arkadan kan aktı (adet gördüm). Sonra da onun yerini diğeri aldı (bana temasta bulundu). Çocuğun hangisinden olduğunu bilmiyorum!” dedi. Kaif bu cevabı işitince tekbir getirdi. Hazreti Ömer çocuğa dönerek: “ Hangisini dilersen onu vekil kıl!” dedi. Muvatta, Akdiye 22, (2, 740)
  • Sa’d İbnu Ebi Vakkas ‘ı (r.a) dinledim. Demişti ki: “Resulullah (sav) buyurdular ki: “İslam’da bir kimse asıl baba varken bir başkasının babası olduğunu söylerse ve bu iddiasını da o kimsenin babası olmadığını bilerek yaparsa, cennet ona haramdır.” Buhari, Feraiz 29, Megazi 56, Müslim, İman 114, (63), Ebu Davud, Edeb 119, (5113)
  • Resulullah (sav) mülaane (lanetleşerek boşanma) ayeti indiği zaman şöyle buyurdular: “Hangi kadın, bir kavme, onlardan olmayanı dahil edecek olursa, hiç bir hususta Allah’la irtibatı kalmamıştır. Artık Allah onu asla cennete koymayacaktır. Hangi erkek de göre göre evladını inkar ederse, Allah kıyamet günü onunla kendi arasına perde koyar ve herifi öncekilerin ve sonrakilerin önünde rezil rüsva eder.” Ebu Davud, Talak 29, (2263), Nesai, Talak 47, (6, 179)
  • Resulullah (sav) varisler tarafından babaya nispeti talep edilip de, (hayatında inkar etmediği için) babanın ölümünden sonra nesebe dahil edilen bu çocuğun o babanın cima yaptığı gün mülkünde bulunan cariyelerden doğmuş olması halinde, varislere ilhak edilmesine, ancak çocuğa, bu ilhaktan önce taksim edilen mirastan herhangi bir payın geçmeyeceğine, fakat taksim edilmeyen mirastan pay alacağına, çocuğun kendisine nispet edildiği baba, şayet ölmezden önce çocuğun kendisinden olduğunu inkar etmişse, bu çocuğun o babaya ilhak edilemeyeceğine, eğer çocuk mülkünde olmayan bir cariyeden veya kendisiyle zina yaptığı bir hür kadından ise, bu çocuğun da o babaya ilhak edilmeyeceğine ve o babaya varis olamayacağına, -hatta çocuk kendisine nisbet edilen şahsın bizzat kendisi, onun hür veya köle kadından edindiği veled-i zinası olduğunu itiraf etse bile- o çocuğun varis olamayacağına hükmetti.  Ebu Davud, Talak 30, (2265, 2266)
  • Resulullah (sav) buyurdular ki: “İslam’da cariye ile zina yoktur. Kim cahiliyede cariye ile zina yapmış ise, (bundan hasıl olan çocuk) asabesine (efendisine = cariyenin efendisine) dahil olur. Kim, meşru nikâhtan olmayan bir çocuğun kendine ait olduğunu iddia ederse, ona varis olamaz, kendisine de varis olunamaz.” Ebu Davud, Talak 30, (2264)
  • Yemen’den bir zat Resulullah (sav)’e gelip: “Üç kişi Hazreti Ali’ye gelip, tek bir tuhur zamanı içerisinde cimada bulundukları bir kadından doğan bir çocuk hakkındaki ihtilaflarını arz ettiler. Hazreti Ali ikisine: “Çocuk şu üçüncüye mübarek olsun!” dedi. Bunun üzerine diğer ikisi feveran ettiler (olmaz böyle hüküm diye çıkıştılar). Hazreti Ali bunun üzerine: “Siz, ihtilaflı ortaklarsınız. Ben aranızda kur’a çekeceğim. Kime çıkarsa çocuk onundur. Diğer iki arkadaşına da bir diyetin üçte ikisini ödeyecektir!” dedi ve aralarında kura çekti ve çocuk kime çıktı ise ona verdi. (Adamın bu anlattıklarına) Resulullah (sav), azı dişleri -veya kesici dişleri- görülünceye kadar güldü. Ebu Davud, Talak 32, (2270), Nesai, Talak 50, (6,182, 184)
  • Resulullah (sav) buyurdular ki: “Bir kimse kendini azat edenlerin izni olmadan bir kavmi veli ittihaz ederse, Allah’ın, meleklerin [ve bütün insanların] laneti üzerine olsun. Allah ondan ne bir farz ne de bir nafile kabul eder.” Müslim, Itk 19, (1508), Ebu Davud,Edeb 119,(5114)
  • Babamın dedem Rafi’ İbnu Sinan ’dan (r.a) anlattığına göre dedem Rafi’ Müslüman olmuş, fakat hanımı Müslüman olmamakta direnmiş ve [(iş ayrılma noktasına gelince) kadın Resulullah’a (sav), gelerek: “Kızım benimdir, sütten de kesilmiştir” demiştir. Rafi’ de: “Kızım benimdir” demiştir. Resulullah (sav) Rafi’e: “Sen bir köşeye otur!” kadına da: “Sen de bir köşeye otur!” der. Çocuğu da ikisinin arasına oturtur. Sonra kadına ve erkeğe: “Çocukları kendinize çağırın!” buyurur. Çağırırlar. Çocuk annesine meyleder. Resulullah (sav): “Allah’ım ona doğruyu göster!” diye dua eder. Bunun üzerine kız babasına yönelir. Baba böylece çocuğu alır. Ebu Davud, Talak 26, (2244), Nesai, Talak 52, (6,185)
ETİKETLER: ,
YAZAR BİLGİSİ
İslami hakikatleri Allah rızası için insanlara ulaştırmaya çalışan bir kul.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.