CABİR BİN ABDULLAH
İçindekiler
- Küçük yaşta Efendimize (sav) biat etmiş.
- Medine’de en son vefat eden sahabe.
- Binden fazla hadis rivayet ettiği için “muksirun” diye anıldı.
Cabir bin Abdullah’ın (r.a) Hayatı
Cabir bin Abdullah, Hicretten 16 yıl önce Medine’de dünyaya gelen Cabir bin Abdullah (r.a)Hazrecoğulları’nın Beni Seleme kolundandır. Künyeleri Ebû Abdurrahman ve Ebû Muhammed dir. Babası Abdullah bin Amr, annesi Enise binti Aneme dır. Küçük yaşta Efendimize (sav) biat etmiştir. Binden fazla hadis rivayet ettiği için “muksirun” sahabeler arasında yer almaktadır. Efendimiz (sav) Cabir bin Abdullah’ı (r.a)çok severdi. Cabir bin Abdullah (r.a)hayatının sonlarına doğru gözlerini kaybetmiştir. 697 yılında 94 yaşında Medine’de vefat etmiştir. Medine’de en son vefat eden sahabedir.
Cabir bin Abdullah ‘ın (r.a) Doğumu
Hicretten 16 sene önce Medine’de doğmuştur. Künyeleri Ebû Abdurrahman ve Ebû Muhammed’ dır. Hazrecoğulları’ nın Beni Seleme koluna mensuptur. Babası Abdullah bin Amr (r.a)dır. Uhud Savaşı’nda ilk şehit edilen sahabedir. Annesi Enise binti Aneme’ dır. Annesi Efendimize (sav) biat eden hanım sahabelerden biridir. Peygamberliğin 13. senesinde ikinci Akabe Biatına babası ile beraber katılmıştır. Akabe Biatı’ nda yer alan 70 kişinin en küçük üyesi idi.
Cabir bin Abdullah ’ın (r.a)Katıldığı Savaşlar
Cabir bin Abdullah (r.a)7-9 yaşlarında iken kız kardeşine bakacak kendisinden başka kimse yokmuş. Babası bu nedenle savaş olduğunda Cabir’ i kardeşlerine bakması için vazifelendirirmiş. Babası Uhud Savaşı’nda şehit edilinceye kadar hiçbir savaşta yer almamıştır. Babası Uhud Savaşı’nda şehit edildikten sonra hiçbir savaşı kaçırmamıştır. Cabir bin Abdullah’ın (r.a)katıldığı ilk savaş Uhud Savaşı’nın hemen ardından düşmanı kovalamak için yapılan Hamraülesed Savaşıdır. Bu savaşa sadece Uhud Savaşında yer alanlar katılabiliyordu. Cabir bin Abdullah (r.a)bunu öğrenince Efendimize (sav) giderek kız kardeşlerine bakmak zorunda olduğundan dolayı savaşa katılamayacağını söylemiş ve özel izin almıştır. Sonrasında Peygamber Efendimiz (sav) ile 19 savaşa katılmıştır. Hem Hudeybiye de hem Bey‘atürrıdvân’da yer almıştır. Orada yer alan 1400 kişiye Efendimizin (sav): “Bugün sizler yeryüzünün en hayırlı insanlarısınız” (Buhârî, “Meġāzî”, 35) dediğini duymuştur.
Efendimizin (sav) Sevdiği Sahabe: Cabir bin Abdullah (r.a)
Efendimiz (sav) Cabir bin Abdullah’ı (r.a)çok sever. Hatta Cabir’i (r.a)devesinin arkasına bindirirdi. Cabir (r.a)hastalansa Efendimiz (sav) onu ziyaret ederdi. Cabir bin Abdullah’ın (r.a)babası vefat edince borç bırakmıştı. Cabir (r.a)babasının bıraktığı borçları ödemekte zorluk çekmişti.
Alacaklıların çoğu Yahudi idi. Borçların hemen ödenmesini istiyorlardı. Cabir’in ise hurma bahçelerinden başka hiçbir geliri yoktu. Bunun yanında o sene mahsul azdı. Cabir çok zor durumda kalmıştı. Bu duruma çözüm bulma umuduyla Efendimizin (sav) huzuruna geldi. Efendimize (sav): “Ey Allah’ın Resûl’ü, babam Uhud’da şehit düştü. Büyük miktarda da borç bıraktı. Alacaklılar sıkıştırıyorlar. Yardım ediniz de borcun bir kısmı gelecek seneye kalsın…”
Efendimiz (sav) Hz. Câbir’in (r.a)teklifini kabul etti. Ertesi gün hazırlıklara başladı. Kâinatın Efendisi Peygamberimiz (sav) Cabir’in hanesine teşrif edecekti. Hanımına da tembihleyerek şunları söylemiştir: “Bize Resûlullah gelecek, sakın onu rahatsız etmeyelim!” dedi.
Ertesi sabah Peygamberimiz (sav) Hz. Câbir’in (r.a)evine gitti. Ev sahibi bir koyun kesti. Peygamberimiz, Hz. Ebû Bekir ve bazı sahabilerle Hz. Câbir’in davetinde bulundular. Daha sonra Peygamberimiz (sav) Cabir’ e (r.a)alacaklıları çağırmasını söyledi. Hz. Câbir (r.a)onları çağırmaya gitti. Hanımı Peygamberimizi (sav) görünce perdenin arkasından şunları söyledi: “Yâ Resûlallah, bana ve kocama dua et.” dedi. Peygamberimiz (sav) bunun üzerine şöyle dua etmiştir: “Allah seni ve kocanı mağfiret etsin.”
Alacaklılar gelince Peygamber Efendimiz (sav)toplanan hurmaları gruplar halinde yığdı. Alacaklılara mübarek elleri ile borçlarını verdi.
Cabir bin Abdullah ’ın (r.a)Rivayet Ettiği Hadisler
Cabir (r.a)Peygamber Efendimizden (sav), Hz. Ebubekir’ den (r.a), Hz. Ali’ den (r.a), Hz. Ömer ‘den (r.a), Ebu Ubeyde bin Cerrah, Zübeyr bin Avvam ve diğer sahabelerden birden fazla hadis rivayet etmiştir. Rivayet ettiği hadislerin sayısı bini geçmektedir. Bu nedenle “muksirun” adı verilen yedi sahabeden biridir Cabir bin Abdullah (r.a).
Cabir bin Abdullah’ ın rivayet ettiği hadislerden birkaç tanesi şöyledir:
- Hazreti Cabir bin Abdullah (r.a) anlatıyor: “Resulullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) Ciirrane’de, işlenmemiş altın ve ganimetleri taksim ediyordu. Taksim edilen mal Hazreti Bilal’in eteğinde idi. Bir adam: “Ey Muhammed adil ol! Çünkü adalet etmiyorsun!” dedi. Aleyhissalâtu vesselâm: “Yazık sana! Eğer ben de adil olmazsam, benden sonra kim daha adil olur?” diye mukabele etti. Hazreti Ömer, (Resulullah’ ın üzüldüğünü fark ederek):”Ey Allah’ın Resulü! Bana müsaade buyurun şu münafığın kellesini uçurayım!” talebinde bulundu. Aleyhissalâtu vesselâm:”İşte bu adamın mutlaka arkadaşları -veya arkadaşçıkları- var. Bunlar Kur’an’ı okurlar, ama okudukları gırtlaklarından aşağı geçmez. Bunlar, okun avı delip geçmesi gibi dinden çıkıp giderler!” buyurdular.”
- “Resulullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) buyurdular ki: “Cennet ehli nimetler arasında yaşarken onlar için bir nur parlar. Onlar derhal başlarını kaldırırlar. Rab Teala’yı başlarının üstünde kendilerine yaklaşmış ve: “Ey cennet ehli, sizlere selam olsun!” dediğini görürler. ”Resulullah devamla dedi ki: “İşte bu hal, Kur’an’da zikri geçen: “Rahmet sahibi Rablerinden onlara selam vardır” (Yasin ) ayetinin haber verdiği durumdur. Resulullah devamla buyurdular: “Rab Teala onlara, onlar da Rab Teala’ya bakarlar. O’na baktıkları müddetçe etraflarındaki cennet nimetlerinden hiçbirine iltifat etmezler. Bu hal onların nazarında Rabb Teala hicaba bürününceye kadar devam eder. Rab Teala hicaba bürünür, fakat Allah’ın nuru ve bereketi cennet ehlinin üzerinde ve makamlarında baki kalır.”
- “Resulullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) yolda yürüyünce Ashap, onun önünde yürürler. Aleyhissalâtu vesselâm’ın sırtını meleklere bırakırlardı.”
- “Resulullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) buyurdular ki: ”İlmi, alimlere karşı böbürlenmek, cühela ile münakaşa etmek veya mevki makam elde etmek için öğrenmeyin. Kim bunu yaparsa ona ateş gerekir, ateş!”
- “Resulullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) buyurdular ki: “Bu ümmetin sonradan gelenleri önce gelenlerine lanet ettiği vakit, kim bir hadisi söylemez, ketmederse, Allah’ın indirdiğini ketemmiş (gizlemiş) olur.”
- Cabir bin Abdullah anlatıyor; “Resulullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) ayakta akıtmayı yasakladı. Muhammed İbnu Yezid Ebu Abdullah’ı dinledim, diyordu ki: “Ahmed İbnu Abdurrahman el-Mahzûmî’yi işittim, diyordu ki: “Süfyanu’s-Sevrî, Hazreti Aişe’den rivayet edilen “Ben Aleyhissalâtu vesselâm’ı ayakta akıtırken gördüm” hadisi hakkında: “Bu işi erkek, Hazreti Aişe’den daha iyi bilir” dedi.
- “Hazreti Cabir (Radıyallahu Anh), Ebu Saidi’l-Hudrî’nin: “Resulullah, beni ayakta, su içmekten ve kıbleye dönük olarak akıtmaktan yasakladı” dediğini işitmiştir.
- Hazreti Cabir (Radıyallahu Anh) anlatıyor: “Resulullah (Aleyhissalâtu Vesselâm), akıtırken kıbleye yönelmemizi yasaklamıştı. Ancak, vefatından bir yıl kadar önce ben onun kıbleye karşı akıttığını gördüm.”
- Hazreti Cabir İbnu Abdullah (Radıyallahu Anhümâ) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) küçük abdest bozmakta iken bir adam yanına geldi ve selam verdi. Resulullah ona: “Beni bu halde görünce selam verme! Zira sen bu durumda selam da versen ben senin selamına mukabele etmem!” buyurdular.”
- Hazreti Cabir İbnu Abdullah (Radıyallahu Anh) anlatıyor: “Hazreti Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) ve zevceleri tek bir kaptan (su alarak) yıkanırlardı.”
- Hazreti Cabir İbnu Abdullah (Radıyallahu Anh) anlatıyor: “Resulullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) buyurdular ki: “(Abdest sırasında yıkanmayan) ökçe üzerindeki kalın sinirlerin vay ateşten çekeceklerine!”
- Hazreti Cabir (Radıyallahu Anh) anlatıyor: “Resulullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) abdest aldı ve fercine (ön tarafına) su serpti.”
Cabir bin Abdullah’ın (r.a) Vefatı
Cabir bin Abdullah(r.a) hayatının sonuna yaklaşınca gözlerini kaybetmiştir. 697 senesinde 94 yaşında Medine’de vefat etmiştir. Medine’de en son vefat eden sahabe de aynı zamanda Cabir bin Abdullah(r.a) idi.