Kurbanın Miktarı ne kadardır? Kurban nasıl kesilmeli? Kurbanın Miktarın ‘da nelere dikkat edilmeli? Kurbanın miktarı ile ilgili Resulullah’ın söylediği hadisler...
MÜSABAKA VE ATICILIK
Müsabaka ve Atıcılık nedir? Müsabaka ve Atıcılık ‘ın dindeki yeri nedir ? Müsabaka ve Atıcılık ile ilgili Resulullah’ın söylediği hadisler şunlardır;
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Size alnı sakar, ayakları sekili kahverengi atı veya alnı sakar ayakları sekili kızıl atı veya alnı sakar, ayakları sekili siyah atı tavsiye ederim.” Ebu Vehb’e: “Kızılın tafdil edilişinin sebebi nedir?” diye soruldu. Şu cevabı verdi: “Çünkü, Hazreti Peygamber (sav) bir seriyye göndermişti. Zafer haberini ilk getiren kızıl atın sahibi idi.” (Nesai’de şu ziyade vardır: “(Allah yolunda) at besleyin, alınlarından ve arkalarından okşayın. Boyunlarına takı bağlayın fakat kiriş bağlamayın.”) Ebu Davud, Cihad 44, (2544), Nesai, Hayl 3, (6, 218, 219)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Atların en hayırlısı alnında küçük bir sakar, üst dudağında beyaz beneği olan siyahtır. Bunun üç ayağı sekili. Ön sağ ayağı sekisiz siyah takip eder. Eğer siyah değilse alacası, böyle olan kahverengi hayırlıdır.” Tirmizi, Cihad 20, (1696, 1697), İbnu Mace, Cihad 14, (2789)
- Resulullah (sav): “Atın bereketi kızıllığındadır.” Buyurdu. Ebu Davud, Cihad 44, (2545), Tirmizi, Cihad 20, (2454)
- Resulullah (sav) şikal attan hoşlanmazdı. Bu, atın ön sağ ve arka sol ayağında veya ön sol, arka sağ ayağında (çaprazlama) seki bulunmasıdır. Ancak şikal için şöyle diyen de olmuştur: “Atın üç ayağının sekili, birinin sekisiz olmasıdır veya üçünün sekisiz, birinin sekili olmasıdır, şikal sadece arka ayakta olur. Şu da söylenmiştir: “Şikal, beyazlı alaca ihtilafının çaprazlama olmasıdır.” Müslim, İmaret 102, (1875), Ebu Davud, Cihad 46, (2547), Tirmizi, Cihad 21, (1698), Nesai, Hayl 4, (6. 219)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Atın alnına hayır bağlanmıştır: “(Bu hayır), sevap ve ganimettir. Bu hal kıyamete kadar bakidir.” Buhari, Cihad, 43, 44, Humus 8, Müslim, İmaret 98, (1873), Tirmizi, Cihad 19, (1694), Nesai, Hayl 7, (6, 222)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Atın alnındaki tüyleri kesmeyin (boynunun üstündeki) yeleleri de kesmeyin, kuyruğundaki tüyleri de. Çünkü kuyruğu sinekleri vs. Kovalar, yeleleri onu ısıtan elbisesidir, alnı ise orada hayır bağlıdır.” Ebu Davud, Cihad 43, (2542)
- Resulullah (sav)’ı atın alnındaki tüyleri parmaklarıyla bükerken gördüm. Büküyor ve şöyle diyordu: “Atın alnına Kıyamet gününe kadar hayır bağlanmıştır. Bu hayır sevap ve ganimettir.” Müslim, İmaret 97, (1872), Nesai, Hayl 7, (6, 221)
- Resulullah (sav)’ın ridası ile atının alnını okşadığı görüldü. Bunun sebebi sorulunca şu cevabı verdi: “Ben bu gece at mevzuunda azarlandım.” Muvatta, Cihad 47, (2,468)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Hiçbir Arabi at yoktur ki, her seher vaktinde şu kelimelerle dua etmesine izin verilmesin: “Ya Rabbi, Beni insanoğlundan dilediğine temlik ettin, beni onun malı kıldın. Öyleyse beni, ona onun en sevgili malı, en sevgili ehli kıl” veya “Beni ona, onun en sevgili malından ve ehlinden biri kıl.” Nesai, Hayl 9, (6,223)
- Resulullah (sav) dişi ata feres derdi. Ebu Davud, Cihad 45, (2546)
- Resulullah (sav)’ın bizim bahçemizde bir atı vardır, adı el-Lahif idi. Buhari, Cihad 46
- Resulullah (sav)’e bir katır hediye edilmişti, ona bindi. Ben kendisine: “Eşekleri atlara aşırtsak da bunun gibi katırlar elde etsek olmaz mı?” dedim. Şöyle cevap verdi: “Bunu (şeriatın bu meseledeki hükmünü) bilmeyenler yapar.” Ebu Davud, Cihad 59, (2565), Nesai, Hayl 10, (6, 224)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Şu üç şeyde armağan vardır: Deve yarışı veya at yarışı veya ok yarışı.” Ebu Davud, Cihad 67, (2574), Tirmizi, Cihad 22, (1700), Nesai, Hayl 14, (6, 226, 227)
- Resulullah (sav) atı antremana tabi tutar, (sonra da) onunla yarışa katılırdı. Ebu Davud, Cihad 67, (2577)
- Resulullah (sav) atlar arasında yarışma yaptırdı. Hedefte, beş yaşına basanları tafdil etti. Ebu Davud, Cihad 67, (2576)
- Resulullah (sav), antrenmanlı atı el-Hafya’dan Seniyyetul-Veda’ya kadar koşturdu. Antrenmanlı olmayanı da Seniyyetü’l-Veda’dan Bern Zürayk Mescidi’ne kadar koşturdu. Buhari, Salat 41, Cihad 56, 57, 58, İ’tisam 16, Müslim, İmaret 95, (1870), Muvatta, Cihad 45, (2, 467, 468), Ebu Davud, Cihad 67, (2575), Tirmizi, Cihad 22, (1699), Nesai, Hayl 13, (6, 226)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Kim, iki at arasına, geçeceğinden emin olunmayan bir üçüncü at dahil ederse, bu kumar olmaz. Kim de geçeceğinden emin olunan atı dahil ederse bu kumar olur.” Ebu Davud, Cihad 69, (2579)
- Resulullah (sav)’ın Adba adında bir devesi vardı. Bu bütün yarışları kazanırdı. Bir gün binek devesi üzerinde bir bedevi geldi ve yarışta Adba’yı geçti. Bu durum Ashabın ağrına gitti. Resulullah (sav), üzüntülerini yüzlerinden okuyunca şu açıklamayı yaptı: “Yeryüzünde, yükselttiği her şeyi arkadan alçaltmak Allah üzerine bir haktır.” Buhari, Cihad 59, Rikak 38, Ebu Davud, Edeb 9, (4802), Nesai, Hayl 14, (6,227)
- Ukbe İbnu Amir ‘e dedim ki: “Sen yaşlanmış bir ihtiyar olduğun halde bu iki hedef arasında gidip geliyorsun, artık bu sana meşakkat veriyor olmalı.” Bana şu cevabı verdi: “Eğer Resulullah (sav)’dan işittiğim bir söz olmasaydı kendimi bu sıkıntıya atmazdım. Efendimizin şöyle söylediğini işittim: “Kim atıcılık öğrenir ve sonra bırakırsa o bizden değildir – veya: asi olmuştur.-“ Müslim, İmaret 169, (1919)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Allah tek bir ok sebebiyle üç kişiyi cennete koyar:
- 1-Onu yapan, yeter ki bunu hayır maksadıyla yapsın. 2-Atan. 3-Atana ulaştıran.” Ebu Davud, Cihad 24, (2513), Tirmizi, Fedailu’l-Cihad 11, (1637), Nesai, Cihad 26, (6, 28), Hayl 8, (6, 222, 223)
- Bir rivayette ise şöyle buyurulmuştur: “Allah tek bir ok sebebiyle üç kişiyi cennete koyar: Yapan, yeter ki hayır maksadıyla yapsın, atan) ve oku atana veren (münebbil). Atın, binin. Sizin (ok) atmanızı, ben binmenizde daha çok seviyorum. Her eğlence batıldır. Eğlenceleriniz içinde sadece şu üç şey (mubahtır), övgüye değer: Kişinin atını te’dib etmesi, hanımıyla mulatafede bulunması, yayla ok atıp, atılan okları toplaması. Bunlar Hakk’tandır. Kim öğrendikten sonra atışı, nefretle terkederse bilsin ki, bir nimeti terk etmiştir -veya şöyle dedi-: “Bu nimete karşı nankörlük etmiştir.” Ebu Davud, Cihad 24, (2513)
- Resulullah (sav) çarşıda ok yarışı yapan Beni Eslem’den bir grupla karşılaşmıştı. Onlara: “Ey İsmailoğulları, atın, zira atalarınız atıcı idiler. Atın, ben falan kabileyi tutuyorum” dedi. Bu söz üzerine bir grup atıştan vazgeçti. Efendimiz: “Ne oldu, niye atmıyorsunuz?” diye sordu. Şöyle cevap verdiler: “Nasıl atalım, siz öbür tarafı tutuyorsunuz!” Bunun üzerine: “Atın!” dedi, “ben hepinizi, her iki tarafı da tutuyorum.” Buhari, Cihad 78, Enbiya 12, Menakıb 4
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR