KURANI KERİM SÖZLERİ

05.01.2025
272
  • Bütün Kur’ân, nefsin kötülüklerini anlatmadadır. Mushafa bak da, gör, fakat sende o göz nerde?  Hz Mevlana
  • Fatiha, bir hayn elde etmek, bir şerri gidermekte birebirdir. Hz Mevlana
  • Kurân’ın mânâsını yalnız Kur’ân’dan yahut da heva ve hevesini ateşe atmış, yakmış kişiden sor, öğren. Kur’ân’ın mânâsını, Kuran huzurunda benliğinden geçip alçalmış, kurban olmuş, âdeta ruhu Kuran kesilmiş kişiden sor. Hz Mevlana
  • Bütün Kur’ân emirdir, nehiy (yasaklama)dir. Başa gelecek musibetlerden insanları uyarmaktır. Hz Mevlana
  • Allah’ın buyruğu candır, ben ona tabiim. Hz Mevlana
  • Ululuk sahibi Allah’ın sözünü okumaktan maksat, kendini usançtan, elemden kurtarmaktır. Çünkü vesvese ve gam ateşi, bu sözle yatışır. Bu söz, insanın derdine deva olur. Hz Mevlana
  • “Canım bedenimde oldukça Kur’an’ın kölesiyim. Allah’ın seçkin Peygamberi Muhammed Mustafa’nın (sav) yolunun toprağıyım. Kim benden bundan başka bir söz naklederse, o sözden de bizarım, onu söyleyenden de.” (Hazreti Mevlâna Rubai: 1331)
  • Vehim ile akıl, mihenk olmadıkça meydana çıkmaz. Her ikisini de hemen mihenge vur. Bu mihenk de Kur’ân’dır, Peygamberlerin hâlidir. Mihenk kalpa “Gel” diye meydan okur. Hz Mevlana
  • Kur’ân, gerçi Peygamber’in dudağından çıkar ama kim Allah söylemedi derse kâfirdir. Hz Mevlana
  • Bil ki Kur’ân’ın bir zahiri var; zahirin de gizli ve pek kuvvetli bir de içyüzü var. O bâtının bir bâtını, onun da bir üçüncü bâtını var ki onu akıllar anlayamaz, hayran kalır. Kur’an’ın dördüncü bâtınını ise eşsiz, örneksiz Allah’tan başka kimse görmemiş, kimse bilmemiştir. Oğul, sen Kur’ân’ın dış yüzüne bakma. Şeytan da Adem’i topraktan ibaret gördü, hakikatine eremedi! Kur’ân’ın zahiri, insana benzer. Sureti görünür, meydandadır da canı gizli! İnsanın amcası, dayısı bile insana o kadar yakın olduğu hâlde yüzyıl beraber yaşasalar hâlini bir kıl ucu olsun göremez, anlayamaz. Hz Mevlana
  • Her devirde söz söyleyen bulunur; bulunur, ama geçmişlerin sözleri daha faydalıdır. Ey şükreden kişi, Tevrat, Incil ve Zebur Kur’ân’ı doğruluğuna şahadet etmedi mi? Hz Mevlana
  • Kur’ân’ın da yedi mânâsı vardır. Alelâde halk da ondan doyar, halkın bilgide, irfanda ileri gelenleri de. Hz Mevlana
  • Allah’ın emrini, Allah’a ulaşmış birisinden sor, öğrern Her gönül, Allah’ın emrini anlayamaz. Hz Mevlana
  • Kur’ân’a sığınırsan, peygamberlerin ruhları ile aşinalık peyda edersin. Kur’ân; Hak Teâlâ’nın pak deryasının bağlı kalan olan peygamberlerin hâlleridir. Fakat Kur’ân’ı okur da dediğini tutmazsan, farz et ki peygamberleri, velileri görmüşsün (inanmadıktan, onlara uymadıktan sonra) ne fayda! Kur’ân’ın hükümlerini tutar, kıssalarından hisse alırsan can kuşuna ten kafesi dar gelir. Hz Mevlana
  • Bakir sözli tevil etmişsin; sen kendini tevil et, Kuram değil. İsteğine göre Kur’ân’ı tevil ediyorsun. Yüce mâna, senin teviiiri-den aşağılandı, aykırı bir şekle girdi. Hz Mevlana
  • “Kur’an’da da Allah buyurmuştur; bu Kur’an, gönül yüzünden kimine doğru yolu gösterir, kimini doğru yoldan ayırır.” (Mesnevi) Bunu da şöyle izah eder Mevlâna: “Sen el değmemiş sözü tevil etmişsin, Kur’an’ı değil, kendini tevil et.” Hz Mevlana
  • “Kendi hevana uyup Kur’an’ı tevil ediyorsun da yüce anlam senin yüzünden alçalıp eğriliyor.” (Mesnevi, 1, 251)
  • “Eyvahlar olsun o diriye ki, ölüyle düşüp kalktı da öldü, dirilik kaçtı gitti ondan / Sen de Allah kelamı olan Kur’an’a kaçarsan, peygamberlerin canlarına ulaşır, onlarla karılırsın.” (Mesnevi 1)
  • “Samanla arpa yiyen kurban olur; Allah ışığını yiyense Kur’an kesilir.” (Mesnevi 2, 416)
  • “Kur’an Hayat kitabı olup, insanları hedefe ulaştıran yegâne kılavuzdur.”
  • “Kur’an’ı anlamak, sadece Arapçayı anlamakla değil, belki hayatı anlamakla mümkündür.”
  • “Kur’an’sız kalmak, susuz kalmaktan daha tehlikelidir.”
  • “Bütünleşmenin yolu Kur’an’dan geçer.”
  • “Kur’an ve Sünnet birbirinden ayrılmaz temel unsurlardır.”
  • “Kur’an’ın sönmez pe söndürülmez manevi hir güneş hükmünde olduğunu, ben dünyaya ispal edeceğim ve göstereceğim.” (Tarihçe-i Hayat)
  • Zaman ihtiyarlandıkça, Kur’an gençleşiyor. (Bediüzzaman)
  • Elbette nev’-i beşer bütün bütün aklını kaybetmezse, maddi veya manevî bir kıyamet başlarına kopmazsa; İsveç, Norveç, Finlandiya ve İngiltere’nin Kur’anı kabul etmeğe çalışan meşhur hatibleri ve Amerika’nın din-i hakkı arayan ehem- miyetli cem’iyeti gibi rûy-i zeminin geniş kıt’aları ve büyük hükümetleri Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan’ı arayacaklar ve hakikatlerini anladıktan sonra bütün ruh u canlarıyla sarılacaklar. (Bediüzzaman)
  • Risale-i Nur, Kur’an-ı Hakim’in hakikî bir tefsiridir. Âyetler, sırasıyla değil: devrin ihtiyacına cevab veren imanî hakikatları mübeyyin âyetler tefsir edilmiştir. Tefsir iki kısımdır: Biri, âyetin ibaresini ve lafzını tefsir eder. Biri de, âyetin mana ve hakikatlarını izah ile isbat eder. (Tarihçe-i Hayat)
  • Risale-i Nur, tarîkat değil hakikattir. Åyât-ı Kur’aniyeden tereşşuh eden bir nurdur. Ne şarkın ulûmundan ve ne de garbın fünunundan alınmış değil. Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan’ın bu zamana mahsus bir i’caz-ı manevisidir. Menfaat-i şahsiye yoktur. (BEDİÜZZAMAN)
  • Elde Kur’an gibi bir mucize-i bâki varken, başka bürhan aramak aklıma zaid görünür. Elde Kur’an gibi bir bürhan-ı hakikat varken, münkirleri ilzam için gönlüme sıklet mi gelir? Risale-i Nur Sözler -365
  • Ebû Ümâme (r.a) ben Resûlullah (sav)’i: “Kur’an okuyunuz. Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçı olarak gelecektir” buyururken işittim, demiştir. (Müslim, Müsâfirîn 252.)
  • İbni Mes’ûd ‘den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için bir iyilik sevabı vardır. Her bir İyiliğin karşılığı da on sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilakis elif bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir harftir.” (Tirmizi, Fezailü’l-Kur’ân 16)
  • Nevvâs İbni Sem’ân şöyle dedi: Ben Resûlullah (sav) ‘i: “Kıyamet gününde Kur’an ve dünyadaki hayatlarını ona göre tanzim eden Kur’an ehli kimseler mahşer yerine getirilirler. Bu sırada Kur’an’ın önünde Bakara ve Âl-i İmrân sûreleri vardır. Her ikisi de kendilerini okuyanları müdafaa için birbiriyle yarışırlar” buyururken işittim. (Müslim, Müsâfirîn 253)
  • Osmân İbni Affân ‘dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Sizin en hayırlılarınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğretenlerinizdir.” (Buhârî, Fezailü’l-Kur’ân 21)
  • Aişe (r.a) ‘dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Kur’an’ı gereği gibi güzel okuyan kimse, vahiy getiren şerefli ve itaatkâr meleklerle beraberdir. Kur’an’ı kekeleyerek zorlukla okuyan kimseye de iki kat sevap vardır. (Buhârî, Tevhîd 52)
  • Ebû Mūsa el-Eş’arî ‘den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Kur’an okuyan mü’min portakal gibidir: Kokusu hoş, tadı güzeldir. Kur’an okumayan mü’min hurma gibidir: Kokusu yoktur, tadı ise güzeldir. Kur’an okuyan münafık fesleğen gibidir: Kokusu hoş fakat tadı acıdır. Kur’an okumayan münafık Ebû Cehil karpuzu gibidir: Kokusu yoktur ve tadı da acıdır.” (Buhârî, Et’ime 30 Fezâilü’l-
  • Ibni Omer ‘dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Sadece şu iki kimseye gıpta edilir: Biri Allah’ın kendisine Kur’an verdiği ve gece gündüz onunla meşgul olan kimse, diğeri Allah’ın kendisine mal verdiği ve bu malı gece gündüz O’nun yolunda harcayan kimse.” (Buhârî, İlm 15, Zekât 5, Ahkâm 3, Temennî 5, İ’tisâm 13, Tevhîd 45)
  • İbni Abbas ‘dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurdu: “Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse harap ev gibidir.” (Tirmizi, Fazailü’l-Kur’ân 18)
  • Rasûlullâh (sav) şöyle buyurmuştur: “Size, sımsıkı sarıldığınız müddetçe benden sonra sapıtmayacağınız iki mühim emânet bırakıyorum. Biri diğerinden daha büyüktür. O da Allah’ın Kitabı’dır! Kur’ân, semâdan yeryüzüne uzatılmış sağlam bir ip gibidir. Diğer emânet de âilem, Ehl-i Beyt’imdir. Kur’ân ve Ehl-i Beyt’im cennette Havuz’un başında benimle buluşuncaya kadar birbirlerinden ayrılmazlar. Benden sonra o ikisine karşı nasıl muâmelede bulunduğunuza iyi bakın, dikkat edin!” (Tirmizî, Menâkıb, 31/3788)

YAZAR BİLGİSİ
İslami hakikatleri Allah rızası için insanlara ulaştırmaya çalışan bir kul.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.