ASHAB-I KİRAM

24.12.2023
220

Ashab-ı Kiram kimdir ? Ashab-ı Kiram kaç kişidir? Ashab-ı Kiram ile ilgili Resulullah’ın söylediği hadisler şunlardır;

  • Cabir İbnu Abdullah (r.a) anlatıyor: “Resulullah (sav) buyurdular ki: “Cennet ehli nimetler arasında yaşarken onlar için bir nur parlar. Onlar derhal başlarını kaldırırlar. Rab Teala’yı başlarının üstünde kendilerine yaklaşmış ve: “Ey cennet ehli,  sizlere selam olsun!” dediğini görürler.” Resulullah devamla dedi ki: “İşte bu hal, Kur’an’da zikri geçen: “Rahmet sahibi Rablerinden onlara selam vardır” Yasin ayetinin haber verdiği durumdur. Resulullah devamla buyurdular: ”Rab Teala onlara, onlar da Rab Teala’ya bakarlar. O’na baktıkları müddetçe  etraflarındaki cennet nimetlerinden hiçbirine iltifat etmezler.  Bu hal onların nazarında Rabb Teala hicaba bürününceye kadar devam eder. Rab Teala hicaba bürünür, fakat Allah’ın nuru ve bereketi cennet ehlinin üzerinde ve makamlarında  baki kalır.” İbnu Mace Sünen (184) – Hds 6036)
  • Cabir İbnu Abdullah (r.a) anlatıyor: “Abdullah İbnu Amr İbni Haram Uhud günü, öldürüldüğü zaman Resulullah (sav) bana rastladı ve: “Ey Cabir! Allah baban için ne söyledi, sana haber vermeyeyim mi?” buyurdular.” Yahya’nın rivayetinde ise Resulullah: “Ey Cabir, seni niye böyle kalben kırık ve üzüntülü görüyorum?” buyurmuş, Cabir de:  “Ey Allah’ın Resulü! Babam şehit düştü, geriye bir yığın horanta  ve borç bıraktı” demiştir. Resûlullah ‘da (sav): ”Sana, Allah’ın babanı karşıladığı şeklin müjdesini vereyim mi?” diye sordu. Cabir: “Evet! Ey Allah’ın Resulü!” dedi. Bunun üzerin Resulullah (sav) açıkladı: “Allah her kimle konuştu ise mutlaka hicab gerisinden konuştuğu halde babana vicahen konuştu ve: “Ey kulum! Benden ne dilersen dile, dilediğini sana vereyim!” dedi. O da: ”Ey Rabbim! Beni bir kere daha ihya et, senin yolunda ikinci kere öleyim!” dedi. Rab Teala hazretleri de: “Benden daha önce şu hüküm sadır oldu: “Ölenler artık dünyaya bir daha dönmeyecekler” buyurdular. Baban da: “Ey Rabbim, öyleyse benim durumumu arkamda kalanlara ulaştır!” dedi. Bu talep üzerine şu ayet nazil oldu: Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma! Bilâkis onlar diridirler; Allah’ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleriyle sevinçli bir halde rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar. Arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar. (Al-i İmran 169-170)  İbnu Mace Sünen (190) – Hds 6037)
  • Nevvas İbnu Sem’an el-Kilâbî anlatıyor: “Resulullah (sav)’ı işittim. Dedi ki: ”Rahman’ın iki parmağı arasında olmayan bir kalp yoktur. Allah dilerse onu doğru yola sevk eder, dilerse  şaşırtır!” Resulullah (sav) şöyle dua ederdi: ”Ey kalpleri tespit eden Rabbimiz! Kalplerimizi dinin üzerine tespit et.” Resulullah yine derdi ki: “Mizan (terazi) Rahmanın elindedir. Kıyamete kadar bazı kavimleri yükseltir, bazı kavimleri de alçaltır.” İbnu Mace Sünen (199) – Hds 6038)
  • Ebu Saidi’l-Hudrî (r.a) anlatıyor: Resulullah (sav) buyurdular ki: ”Allah üç şeye güler (rahmetiyle yönelir): Namaz için teşkil edilen saf, geceleyin namaz kılan adam ve orduda cihat eden adam.” İbnu Mace Sünen (200) – Hds 6039)
  • Ebu’d-Derda (r.a) Resulullah (sav)’ın: “Allah her an iş başındadır” (Rahman   ) ayeti ile ilgili olarak: “Bir günahın affı, bir sıkıntıyı gidermesi, bir kavmi yükseltip, bir başkalarını alçaltması O’nun işlerindendir” buyurduğunu nakletmiştir.” İbnu Mace Sünen (202) – Hds 6040)
  • Abdullah İbnu Mes’ud anlatıyor: “İslam’ı ilk izhar eden yedi kişi idi: Resulullah (sav) Ebubekir, Ammar, annesi Sümeyye, Süheyla, Bilal ve Mikdad. Resulullah (sav)’ı Cenab-ı Hak amcası Ebu Talip’le korudu. Hz. Ebubekir ‘i Allah kavmi ile korudu. Diğerlerine gelince, müşrikler onları tutup, demirden zırhlar giydirdiler ve vücutlarının yağlarını eritmek üzere kızgın güneşte dağladılar. Bunlardan hiçbiri müşriklerin yaptıklarına dayanamadı, hepsi de onların isteklerine boyun eğmek zorunda  kaldı. Bilal hariçti. Çünkü o, nefsini Allah yolunda  alçalttı da alçalttı. Azap veren kavmi de onu öldürmeyi küçümsediler. Onu tutup çocuklara teslim ettiler. Bu aylak güruh onu Mekke  sokaklarında ve dağ yollarında eziyet vererek dolaştırıp eğlendiler. O, bunlara aldırmayıp: “Allah birdir Allah birdir!” demeye devam etti.” İbnu Mace Sünen (150) – Hds 6026)
  • Sehl İbnu Sa’d (r.a) anlatıyor: “Resulullah (sav) buyurdular ki: “Ensar iç gömlek, insanlar da dış gömlek mesabesindedirler. Eğer insanlar bir vadiye veya bir koyağa (dağlardaki düzlük)  yönelirken Ensar da bir başka vadiye yönelecek olsa ben, Ensar’ın gittiği vadiyi takip  ederdim. Eğer hicret olmasaydı ben Ensar’dan bir kimse olurdum.” İbnu Mace Sünen (164) – Hds 6029)
  • Amr İbnu Avf (r.a) anlatıyor: “Resulullah (sav): “Allah, Ensar’ı, Ensar’ın oğullarını, Ensar’ın oğullarının oğullarını rahmetine bandırsın” buyurdular.” İbnu Mace Sünen (165) – Hds 6030)
  • Ebu Leyla el-Kindî anlatıyor: “Habbab, Hz. Ömer (r.a)’e uğramıştı. Hz. Ömer: ”Yaklaş. Buraya, Ammar ’dan başka kimse senden daha layık değildir” dedi. Sonra, Habbab, müşriklerin yaptıkları işkencelerden sırtında kalan izleri Hz. Ömer’e göstermeye başladı.” İbnu Mace Sünen (153) – Hds 6027)
  • İbnu Abbas (r.a) anlatıyor: “Resulullah (sav) buyurdular ki: ”Ümmetimden bir grup insan Kur’an’ı mutlak surette okuyacak. Ancak bunlar, okun avı süratle delip geçtiği gibi dinden çıkacaklar.” İbnu Mace Sünen (171) – Hds 6031)
  • Cabir İbnu Abdullah (r.a) anlatıyor: “Resulullah (sav) Ciirrane’de, işlenmemiş  altın ve ganimetleri taksim ediyordu. Taksim edilen mal Hazreti Bilal’in eteğinde idi. Bir adam: ”Ey Muhammed adil ol! Çünkü adalet  etmiyorsun!” dedi. Resûlullah (sav): “Yazık sana! Eğer ben de adil olmazsam, benden sonra kim daha adil olur?” diye mukabele etti. Hz. Ömer, Resulullah ’ın üzüldüğünü fark ederek:”Ey Allah’ın Resulü! Bana müsaade buyurun şu münafığın kellesini uçurayım!” talebinde bulundu. Resûlullah (sav):”İşte bu adamın mutlaka arkadaşları -veya arkadaşçıkları- var. Bunlar Kur’an’ı okurlar, ama okudukları gırtlaklarından aşağı geçmez. Bunlar, okun avı delip geçmesi gibi dinden çıkıp giderler!” buyurdular.” İbnu Mace Sünen (172) – Hds 6032)
  • İbnu Ebi Evfa anlatıyor: “Resulullah (sav) buyurdular ki: “Haricîler cehennemin köpekleridir.” İbnu Mace Sünen (173) – Hds 6033)
  • İbnu Ömer (r.a) anlatıyor: “Resulullah (sav) buyurdular ki: ”İleride genç bir grup ortaya çıkacak. Bunlar Kur’an-ı okuyacaklar, ancak okudukları gırtlaklarından aşağıya geçmeyecek. Onlardan bir grup çıktıkça kökleri kazınacaktır.” İbnu Ömer der ki: “Resulullah (sav)’ın: “Onlardan bir grup çıktıkça kökleri kazınacaktır” ibaresini yirmi kereden fazla işittim. İbnu Ömer, Resulullah ’tan işittiği sözleri şöyle tamamladı: “Nihayet bu cemaatin sürdürdüğü hile ve aldatma esnasında Deccal çıkacaktır.” İbnu Mace Sünen (174) – Hds 6034)
  • Hz. Abbas (r.a) anlatıyor: “Kureyş ’ten bir grup kendi aralarında konuşurken biz onlara rastladığımızda yanlarına varınca konuşmalarını keserlerdi. Durumu Resulullah (sav)’a anlattık. Şöyle buyurdular: “İnsanlara ne oluyor ki, kendi aralarında konuşurlarken Ehl-i Beytimden bir adamı görünce konuşmalarını kesiyorlar. Allah’a yemin olsun! Onları Allah için ve bana  olan akrabalıkları için sevmeyenlerin kalplerine iman girmez.” İbnu Mace Sünen (140) – Hds 6022)
  • Abdullah İbnu Amr anlatıyor: “Resulullah (sav) buyurdular ki: “Allah Teala hazretleri beni kendisine Halil ittihaz etti, tıpkı İbrahim (a.s)’ı Halil ittihaz ettiği gibi. Kıyamet günü, cennette benim  menzilimle İbrahim (a.s) ‘ı menzili yüz yüzedir. Abbas da  aramızda, iki halil arasında  bir mü’mindir.” İbnu Mace Sünen (141) – Hds 6023)
  • Bera İbnu Âzib (r.a) anlatıyor: “Resulullah (sav)’ın yaptığı hacda biz de beraberdik Bir ara yolda bir yerde konakladı ve cemaatle namaz kılma emrini verdi. Bu sırada, Hz. Ali (r.a)’nin elinden tutarak yanındaki ashabına: “Ben mü’minlere nefislerinden evla değil miyim?”  diye  sordu. Hep bir ağızdan: “Elbette evlasın!” dediler. Resûlullah (sav) tekrar: ”Ben her mü’mine, kendi nefsinden evla değil miyim?” buyurdular. Ashap yine hep bir ağızdan: “Evet evlasınız!” dediler. Bunun üzerine (Ali’yi göstererek):”İşte bu, ben kimin dostu isem, onun dostudur! Allah’ım,  sen buna dost olana dost, düşman olana düşman ol!” buyurdular. İbnu Mace Sünen (116) – Hds 6018)
  • Abdurrahman İbnu Ebi Leyla anlatıyor: “Babam Ebu Leyla, Hz. Ali (r.a) ile akşamları bir araya gelip sohbet ederlerdi. Hz. Ali, kışta yaz elbiseleri, yazda da kış elbiseleri giyerdi. Biz (babama bunun hikmetini bir) sorsanız! Dedik. O da sordu. Ali (r.a) şu açıklamayı yaptı: ”Resulullah  (sav), Hayber günü, gözümden rahatsız olduğum bir sırada, bana adam göndererek yanına çağırdı. Ben: ”Ey Allah’ın Resulü dedim, gözlerimden hastayım, vereceğiniz vazifeyi yapamamaktan endişe ederim” dedim. Bunun üzerine, gözüme mübarek tükürüklerinden sürüp, bir de: “Allah’ım, ondan sıcak ve soğuğun vereceği rahatsızlıkları kaldır!” diye dua buyurdular. O günden sonra ne sıcakta terledim, ne de  soğukta üşüdüm” açıklamasını yaptı.” Hz. Ali, ilaveten Resulullah ’ın şöyle buyurduğunu anlattı: ”Yarın, Hayber’in fethi için öyle bir zatı komutan yapacağım ki, o Allah’ı ve Resulü’nü hakkıyla sever, Allah ve Resulü de onu severler. O cepheden kaçacak biri de değildir.” İbnu Mace Sünen (11) – Hds 6019)
  • İbnu Ömer (r.a) anlatıyor: “Resulullah (sav) buyurdular ki: “Hasan ve Hüseyin cennet ehlinin gençlerinin efendileridir. Babaları onlardan daha  hayırlıdırlar.” İbnu Mace Sünen (118) – Hds 6020)
  • Hazreti Ali (r.a)  buyurdular ki: “Ben Allah’ın kulu, Resulü ’nün kardeşiyim ve ben sıddîk-ı ekberim. Benden sonra sıddık-ı ekber olduğunu söyleyen yalancıdan başkası değildir. İnsanlardan önce yedi yıl namaz kıldım.” İbnu Mace Sünen (120) – Hds 6021)
  • Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: “Resulullah (sav) buyurdular ki: ”Ebubekir (r.a)’in malı kadar hiçbir mal bana  menfaat sağlamamıştır!” Ebu Hureyre devamla der ki: “Resulullah ’ın bu sözü üzerine Hazreti Sıddık’ın gözlerinden yaş aktı ve: “Ey Allah’ın Resulü! Ben ve malım sadece senin için var değil miyiz! Ey Allah’ın Resulü!” dedi. İbnu Mace Sünen (94) – Hds 6009)
  • Hazreti Ali (r.a) anlatıyor: “Resulullah (sav) buyurdular ki: “Ebubekir ve Ömer, bu ikisi kendilerinden önce ve sonra gelip geçecek peygamberler dışında kalan bütün cennetliklerin olgun yaşta olanlarının efendileri olacaklardır. Ey Ali, bu hususu, hayatta kaldıkları müddetçe onlara  haber verme!” İbnu Mace Sünen (95) – Hds 6010)
  • Hz. Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: “Resulullah (sav) buyurdular ki: “Hasan ve Hüseyin’i kim severse mutlaka beni de sevmiştir. Kim de onlara  buğzetmişse mutlaka bana da buğzetmiştir.” İbnu Mace Sünen (143) – Hds 6024)
  • Ya’la İbnu Mürre (r.a)’nin anlattığına göre: “Bir grup Ashab, Resulullah’la birlikte Aleyhissalâtu vesselâm’ın davet edildiği bir yemeğe gittiler. Yolda, Hüseyin’e rastladılar, çocuklarla oynuyordu. Ya’la der ki: “Resulullah (sav) çocuğu görünce ilerleyip cemaatin önüne geçip onu  tutmak için ellerini açtı. Çocuk ise sağa sola kaçmaya başladı. Resulullah da onu takliden sağa sola koşarak, tutuncaya kadar peşinde koştu. Yakalayınca ellerinden birini çenesinin altına  diğerini de ensesine koyup öptü ve: “Hüseyin bendendir, ben de Hüseyin’denim! Kim Hüseyin’i severse Allah da onu sevsin. Hüseyin sıbt’lardan bir sıbttır (torun)!” buyurdu.” İbnu Mace Sünen (144) – Hds 6025)
  • Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: “Resulullah (sav) buyurdular ki: “Her peygamber için ahirette bir arkadaş vardır. Orada benim arkadaşım Osman İbnu Affan’dır.” İbnu Mace Sünen (109) – Hds 6014)
  • Ebu Hureyre (r.a) anlatıyor: “Resulullah (sav) Mescid-i Nebevi ’nin girişinde Hz. Osman (r.a)’la karşılaşmıştı: “Ey Osman! İşte Cibril (a.s)! Bana haber verdi ki Allah Teala hazretleri (kızım) Ümmü Gülsüm’ü, Rukiyye’nin mehrine denk bir mehirle  ve ona yaptığın hayat arkadaşlığı gibi bir arkadaşlık yapmak üzere sana  nikahlamıştır!” buyurdular.” İbnu Mace Sünen (110) – Hds 6015)
  • Ka’b İbnu Ucre (r.a) anlatıyor: “Resulullah (sav) vukuu yaklaşmış olan bir fitneyi zikretmişti. O sırada başı örtülü birisi yoldan geçti. Resûlullah (sav):”İşte şu (giden), o gün hidayet üzere olacak!” buyurdular. Ben hemen sıçrayıp, Osman olan o geçen kimsenin bazularından tutup Resulullah (sav)’ın karşısına geçerek: “(O  söylediğiniz) bu mu?”  dedim.” Evet bu!” buyurdular. İbnu Mace Sünen (11) – Hds 6016)
  • İbnu Abbas (r.a) anlatıyor: “Hazreti Ömer Müslüman olduğu zaman, Hz. Cibril (a.s) inip: ”Ey Muhammed! Sema ahalisi Ömer’in Müslüman olması ile müjdeleştiler!” dedi.” İbnu Mace Sünen (103) – Hds 6011)
  • Hz. Übey İbnu Ka’b (r.a) anlatıyor: “Resulullah (sav) buyurdular ki: ”Hakk’ın musafaha ettiği ilk kimse Ömer’dir. İlk selam verdiği kimse de odur. İlk elinden tutup cennete koyacağı kimse de o olacaktır.” İbnu Mace Sünen (104) – Hds 6012)
  • Hz. Aişe (r.a) anlatıyor: “Resulullah (sav) şöyle dua etmişti: “Allah’ım! İslam’ı, hassaten Ömer İbnu’l-Hattab ‘ın Müslüman olmasıyla aziz kıl!” İbnu Mace Sünen (105) – Hds 6013)
YAZAR BİLGİSİ
İslami hakikatleri Allah rızası için insanlara ulaştırmaya çalışan bir kul.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.