Âlim nedir? Âlim ‘in dindeki yeri nedir? Âlim ile ilgili Resulullah’ın söylediği hadisler şunlardır;
NEFİS 2
Nefis 2 nedir? Nefis 2 ‘in dindeki yeri nedir? Nefis 2 ile ilgili Resulullah’ın söylediği hadisler şunlardır;
- Bir gün, Resulullah (sav) ashabına: “Şu kelimeleri kim [benden] alıp onlarla amel edecek ve onlarla amel edecek olana öğretecek?” buyurdular. Ben hemen atılıp: “Ben! Ey Allah’ın Resulü!” dedim. Resûlullah (sav) elimden tuttu ve beş şey saydı: Haramlardan sakın, Allah’ın en abid kulu ol! Allah’ın sana ayırdığına razı ol, insanların en zengini ol! Komşuna ihsanda bulun, mü’min ol. Kendin için istediğini başkaları için de iste, Müslüman ol! Fazla gülme. Çünkü fazla gülmek kalbi öldürür.” Tirmizi, Zühd 2, (2306), İbnu Mace, Zühd 24, (4217)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “İtidal (orta yol üzere olmak), teenni(li davranmak), hal ve gidişi iyi olmak peygamberliğin yirmi dört cüzünden bir cüzdür.” Muvatta, Şi’r 17 (2, 954, 955), Ebu Davud, Edeb 2, (4776)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Dört şey vardır, bunlar geçmiş peygamberlerin sünnetlerindendir: Haya, koku sürünme, evlenme, misvak kullanma.” Tirmizi, Nikah 1, (1080)
- Abdulmüheymin İbnu Abbas İbni Sehl İbni Sa’d es-Saidi, babası tarikiyle dedesinden naklediyor: “Resulullah (sav) buyurdular ki: “Teenni, Allah Teala’dandır, acele de şeytandan.” Tirmizi, Birr 66, (2013)
- Resulullah (sav) Eşeccü Abdi’l-Kays’a dedi ki: “Muhakkak ki sende Allah ve Resulü’nün sevdiği iki haslet var, hilm ve teenni.” Tirmizi, Birr 66, (2012), Müslim, İman 25, (17)
- Ebu Davud merhum, Abdul-Kays heyetinde dahil olan Zari’den naklettiği ve uzunca bir kıssanın da bulunduğu rivayetinde şu ziyadeye yer verir: “Resulullah (sav) kendisine bunları söyleyince o (Eşecc): “Allah ve Resulü’nün sevdiği iki haslet üzere beni yaratan Allah’a hamd olsun!” dedi.” Ebu Davud, Edeb 161, (5225)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Teenni, ahiretle ilgili olanlar dışında her amelde güzeldir.” Ebu Davud, Edeb 11, (4810)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Kim Allah adına sığınma talebinde bulunursa ona sığınma verin, kim Allah adına isterse ona verin, kim sizi davet ederse ona icabet edin, kim size bir iyilik yaparsa karşılıkta bulunun, şayet verecek bir şey bulamazsanız kendinizi, ona karşılığını vermiş görünceye kadar dua edin.” Nesai, Zekat 72, (5, 82), Ebu Davud, Zekat 38, (1672)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Sakın sizden kimse Allah hakkında hüsnüzanda bulunmadan son nefesini vermesin.” Müslim, Cennet 81, (2877), Ebu Davud, Cenaiz 17, (3113)
- Resulullah şöyle buyurmuştur: “Allah Teala hazretleri şöyle buyurdu: “Ben, kulumun benim hakkımdaki zannına göreyimdir.” Müslim ve Tirmizi’nin rivayetinde şu ziyade vardır: “O bana dua edince ben onunlayım.” Buhari, Tevhid 35, Müslim, Zikr 1, (2675), Tirmizi, Zühd 51, (2389)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Allah Teala hakkında hüsnüzan, güzel ibadettendir.” Tirmizi, Daavat 146, (3604), Ebu Davud, Edeb 89, (4993)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Her nerede olursan ol Allah’tan ittika et ve kötülüğün arkasından iyilik yap, bu onu yok eder. İnsanlara iyi ahlakla muamele et.” Tirmizi, Birr 55,(1988)
- Resulullah (sav)’dan ateşe insanları en çok atan şeyin ne olduğu soruldu: “Ağız ve ferc!” buyurdular. En ziyade neyin insanları cennete soktuğundan sordular: “Allah’a takva ve güzel ahlak!” buyurdular. Tirmizi, Birr 62, (2005)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Haseb maldır, kerem takvadır.” Tirmizi, Tefsir, Hucurat, (3268)
- Resulullah (sav)’e “Hangi insan daha hayırlıdır?” diye sorulmuştu: “Ömrü uzun, ameli de güzel olandır” buyurdular. “Öyleyse insanların kötüsü kimdir?” diye soruldu: “Ömrü uzun, ameli kötü olandır!” buyurdular. Tirmizi, Zühd 22, (2331)
- Resulullah (sav) (bir gün): “Size en hayırlınız ve en şerlinizin kim olduğunu haber vermeyeyim mi?” buyurdular ve bunu üç kere tekrar ettiler. Cemaat: “Evet, haber veriniz!” dedi. “En hayırlınız, kendisinden hayır umulan ve şerri dokunmayacağı hususunda emin olunandır, en şerliniz de kendisinden hayır ümit edilmeyen ve şerrinden de emin olunmayan kimsedir.” Tirmizi, Fiten, 76, (2264)
- Resulullah (sab) buyurdular ki: “İki haslet vardır, bunlar kimde bulunursa Allah onu şükredici ve sabrediciler arasına kaydeder: 1- Diyanette kendinden üstün olana bakıp, ona uymak. 2- Dünyalıkta kendinden aşağı olana bakıp, Allah’ın kendine vermiş olduğu üstünlüğe hamd etmek. İşte böyle olan kimseyi Allah şükredici ve sabredici olarak yazar. Kim de diyanette kendinden aşağı olana bakar, dünyalıkta da kendinden üstün olana bakar ve elde edemediğine üzülürse Allah onu şükredici ve sabredici olarak yazmaz.” Tirmizi, Kıyamet 59, (2514)
- (Bir gün): “Ey Allah’ın Resulü! Kurtuluşumuz nasıl olacak?” diye sormuştum, şöyle cevap verdiler: “Dilini tut, evini genişlet, günahlarına da ağla!” Tirmizi, Zühd 61, (2408)
- İmam Malik anlatıyor: “Bana ulaştığına göre, Lokman Hekim’e: “Sende gördüğümüz bu (meziyetin mahiyeti) nedir?” diye sormuşlardı. [Bununla onun faziletlerini kastetmişlerdi]. Şu cevabı verdi: “Doğru sözlülük, emaneti yerine getirmek, beni ilgilendirmeyen şeyi terk etmek.” [Bir rivayette şu ziyade gelmiştir: “Vaadime vefakarlık etmek.”] Muvatta, Kelam 17, (2, 990)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Kendisi ateşe haram edilen ve kendisine de ateşin haram kılındığı kimseyi size haber vermeyeyim mi? Ateş, (halka) her yakın olana, yumuşak huylu ve insanlara kolaylık gösterene haram kılınmıştır.” Tirmizi, Kıyamet 46, (2490)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Kim şu üç şeyden beri olarak ölürse cennete girer: Kibir, Gulül, Borç” Tirmizi, Siyer 21, (1572,1573)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Halim olan zelle sahibidir, hakim olan tecrübe sahibidir.” Tirmizi, Birr 86, (2034)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Sakın sizden kimse kararsız olup da: “Ben insanlarla beraberim, eğer insanlar iyilik yaparsa ben de iyilik yaparım, kötülük yaparsa ben de kötülük yaparım” demesin. Aksine, nefsinizi sabit tutun, halk iyilik yaptı mı siz de iyilik yapın, kötülük yaparsa zulme yer vermeyin.” Tirmizi, Birr 63, (2008)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Bir mü’minin nefsini alçaltıp zelil kılması muvafık değildir.” Orada bulunanlar: “Kişi nefsini nasıl zelil kılar?” dediler. “Takat getiremeyeceği belaya karşı kendini ileri sürer!” buyurdular. Tirmizi, Fiten 67, (2265)
- Anlattığına göre, Hazreti Aişe ’ye: “Bana bir mektupla vasiyetini yaz, fakat çok şey yazma!” diye bir mektup yolladı. Hazreti Aişe de cevaben şöyle yazdı: “Selam üzerine olsun! Emma ba’d: Ben Resulullah (sav)’ın: “Kim halkın öfkesini dinlemeden Allah’ın rızasını ararsa insanların sıkıntısına karşı Allah kifayet eder. Kim de Allah’ın öfkesini dinlemeden halkın rızasını ararsa, Allah onu insanlara havale eder” dediğini işittim, selam üzerine olsun!” Tirmizi, Zühd 65, (2416)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Mü’min saftır, kerimdir. Facir, hilekardır, içimdir (alçaktır).” Ebu Davud, Edeb 6, (4790), Tirmizi, Birr 41, (1966)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Mü’min, bir (yılanın) deliğinden iki defa sokulmaz.” Buhari, Edeb 83, Müslim, Zühd 63, (2998), Ebu Davud, Edeb 34, (4862)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Ramazan girip çıktığı halde günahları affedilmemiş olan insanın burnu sürtülsün. Anne ve babasına veya bunlardan birine yetişip de onlar sayesinde cennete girmeyen kimsenin de burnu sürtülsün. Ben yanında zikredildiğim zaman bana salat okumayan kimsesinin de burnu sürtülsün!” Tirmizi, Daavat 110, (3539)
- Bir adam: “Ey Allah’ın Resulü babam nerededir?” diye sormuştu. “Cehennemde!” buyurdular. Adam (gitmek üzere) geri dönünce, Resulullah (sav) adamı çağırdı ve: “Muhakkak ki, benim babam da senin baban da ateşteler!” buyurdu. Müslim, İman 347, (203), Ebu Davud, Sünnet 18, (4718)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “İsa (a.s) hırsızlık yapan bir adam görmüştü: “Hırsızlık mı yaptın?” dedi. Adam: “Asla! Kendisinden başka ilah olmayan Zat’a yemin olsun” diye cevap verince Hazreti İsa: “Allah’a inandım, gözlerimi tekzib ettim!” dedi.” Buhari, Enbiya 48, Müslim, Fezail 149, (2368), Nesai, Kudat 36, (8, 249)
- Resulullah (sav) şöyle buyurdular: “Üç kişi vardır ki, Allah kıyamet gününde onlarla ne konuşur, ne onlara nazar eder, ne de onları günahlarından arındırır, onlara elim bir azab vardır: 1-Sahrada, fazla suyu bulunduğu halde ondan yolcuya vermeyen kimse, kıyamet günü Allah onun karşısına çıkıp: “Bugün ben de senden fazlımı (lütfumu) esirgiyorum, tıpkı senin (dünyada iken) kendi elinin eseri olmayan şeyin fazlasını esirgediğin gibi” der. 2-İkindi vaktinden sonra, bir mal satıp müşterisisine Allah Teala’nın adını zikrederek bunu şu şu fiyatla almıştım diye yalandan yemin ederek, muhatabını inandıran ve bu suretle malını satan kimse. 3-Sırf dünyevi bir menfaat için bir imama biat eden kimse, öyle ki, dünyalıktan istediklerini verirse biatında sadıktır, vermezse sadık değildir.” Buhari, Şirb 2, Hiyel 12, Müslim, İman 173, (108), Ebu Davud, Büyu 62, (3474, 3475), Nesai, Büyu 6, (7, 247)
- Resulullah (sav): “Üç işi vardır, kıyamet gününde Allah onlara ne konuşur ne nazar eder ne de günahlardan arındırır, onlar için elim bir azab vardır!” buyurdu ve bunu üç kere de tekrar etti. Ben: “Ey Allah’ın Resulü! Öyleyse onlar büyük zarar ve hüsrana uğramışlardır. Kimdir bunlar?” dedim. Şöyle saydılar: “(Elbisesini kibirle, yerlere kadar salıp) süründüren, yaptığı iyiliği başa kakan, malını yalan yeminlerle reklam eden kimseler.” Müslim, İman 171, (106), Ebu Davud, Libas 28, (4087, 4088), Tirmizi, Büyu 5, (1211), Nesai, Büyu 5, (7, 245)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Üç kişi vardır, kıyamet günü Allah Teala hazretleri onlara konuşmaz, nazar etmez, günahlardan da arındırmaz, onlara elim bir azap vardır: 1-Zina eden yaşlı, 2-Yalan söyleyen devlet reisi, 3-Büyüklenen fakir.” Müslim, İman 172, (107), Nesai, Zekat 77, (5, 86)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Üç kişi vardır, kıyamet günü Allah onlara nazar etmez: Anne ve babasının hukukuna riayet etmeyen kimse, erkekleşen kadın ve deyyus kimse.” Nesai, Zekat 69, (5, 80)
- Yine Nesai’nin bir rivayetinde Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur, “Üç kişi vardır, cennete girmeyecektir: Anne babasının hukukuna riayet etmeyen kimse, içki düşkünü olan kimse, verdiğini başa kakan kimse.” Nesai, Zekat 69, (5, 81)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Allah Teala hazretleri dedi: “Üç kişi vardır, kıyamet günü ben onların hasmıyım: “Benim adıma (yemin) edip sonra gadreden kimse, hür bir kimseyi satıp parasını yiyen kimse, bir işçiyi ücretle tutup çalıştırdığı halde, ücretini vermeyen kimse.” Buhari, Büyu 106
- Resulullah (sav) buyurdular ki: Kim bana çeneleri ile bacakları arasındaki şeyler hususunda garanti verirse, ben de ona cennet hususunda garanti veririm.” Buhari, Rikak 23, Hudud 19, Tirmizi, Zühd 61, (2410)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Zani bir kimse, zina yaptığı sırada mü’min olarak zina yapmaz, hırsız da çaldığı sırada mü’min olarak hırsızlık yapmaz, içkici, içki içtiği sırada mü’min olduğu halde içki içmez, insanların, onun yüzünden gözlerini kendine kaldıracakları kadar nazarlarında kıymetli olan bir şeyi mü’min olarak yağmalamaz.” Buhari, Mezalim 30, Eşribe 1, Hudud 1, 20, Müslim, İman 100, (57), Ebu Davud, Sünnet 16, (4689), Tirmizi, İman 11, (2627), Nesai, Sarık 1, (8, 64)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Kişi zina edince iman ondan çıkar ve başının üstünde bir bulut gibi muallak durur. Zinadan çıkınca iman adama geri döner.” [Tirmizi, şu ziyadede bulunmuştur: “Ebu Cafer el-Bakır Muhammed İbnu Ali’nin: “Bunda imandan çıkıp İslam’a geçiş vardır” dediği rivayet edilmiştir.”] Ebu Davud, Sünnet 16, (4690), Tirmizi, İman 11, (2627)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Kim (başkalarının kusurlarını teşhir edip herkese) duyurursa, Allah da (onun kusurlarını) duyurur. Kim de riya yaparsa Allah da onun riyasını ortaya çıkarır.” Buhari, Rikak 36, Müslim, Zühd 48, (2987)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “İnsanlara merhametli olmayana Allah Teala merhamet etmez.” Tirmizi, Birr 16, (1923)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Zulümden kaçının. Zira zulüm, kıyamet günü karanlıklar olacaktır. Cimrilikten de kaçının, zira cimrilik, sizden öncekileri helak etmiş, onları birbirlerinin kanlarını dökmeye, haramlarını helal addetmeye sevk etmiştir.” Müslim, Birr 56, (2578)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “İnsanda bulunan en şerli şey aşırı cimrilik ve şiddetli korkudur.” Ebu Davud, 22, (2511)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Mu’mine zarar veren veya hile yapan mel’undur.” Tirmizi, Birr 27, (1942)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Kim mü’mine zarar verirse Allah da onu zarara uğratır. Kim de mü’mine meşakkat verirse, Allah da ona meşakkat verir.” Tirmizi, Birr 27, (1941)
- Arkadaşları kendisine “Resulullah (sav) size çok şeyler söyledi, öyleyse bize de bir tavsiyede bulunun!” demişlerdi. “İnsanın ilk (çürüyüp) kokacak olan yeri karnıdır. Öyleyse, kim, karnına temiz olandan başka bir şey girdirmeyebilirse mutlaka bunu yapsın!” tavsiyesinde bulundu. Buhari, Ahkam 9
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “İşleyene daha dünyada cezası çarçabuk gelmeye en layık günah zulüm ve sıla-ı rahmin koparılmasıdır, bu cezanın dünyada gelmesi, ahiretteki cezaya kefaret değildir.” Ebu Davud, Edeb 51, (4902), Tirmizi, Kıyamet 58, (2513)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Allah Teala hazretleri, bana: “Mütevazi olun, öyle ki, kimse kimseye zulmetmesin, kimse kimseye karşı böbürlenmesin” diye vahyetti. Ebu Davud, Edeb 48, (4895)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Cehennem, bozguncu, cimri ve başa kakıcı her insana yakındır.” [Bir rivayette de şöyle buyrulmuştur. “Cennete ne bozguncu, ne cimri, ne de başa kakıcı giremez.”] Tirmizi, Birr 41, (1964)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Yiyiniz, tasadduk ediniz, giyiniz. Fakat bunları yaparken israfa ve tekebbüre kaçmayınız.” [Hadisi Buhari, bab başlığında kaydetmiştir (Libas 1)] Nesai, Zekat 66, (5, 79)
- Ey Allah’ın Resulü dendi, “her birimiz içinde, (bazen öylesine çirkin) bir şeyin arız olduğunu görür ki, bunu söylemektense o şeyin bir kor parçası olup (kendisini) yakması ona daha sevimli gelmektedir!” Resulullah (sav) bu söze şöyle mukabelede bulundu: “Allahuekber, Allahuekber, [Allahuekber!] Şeytanın hilesini vesveseye çeviren Allah’a hamd olsun!” Ebu Davud, Edeb 118, (5112)
- İbnu Abbas ’a (bir gün): “İçimde duyduğum bu (fena) şeyler de ne?” diye sormuştum. Bana: “Ne hissediyorsun ki?” dedi. Ben: “Vallahi (onlar çok fena!) dilime alamam!” dedim. “Şekk nevinden bir şey mi?” dedi ve güldü. Sonra açıkladı: “Bu (çeşit vesveseler)den hiç kimse kurtulamaz. Nitekim Allah Teala hazretleri (Resulüne) şu ayeti inzal buyurmuştur. (Mealen): “Eğer sana indirdiğimiz (kitapta anlatılan bu kıssalar) hakkında bir şüphen varsa, senden evvel indirilmiş olanları okuyanlara sor. Andolsun ki, sana Rabbinden hak (olan kitap) gelmiştir, sakın şüphe edenlerden olma!” (Yunus 94). İbnu Abbas bana dedi ki: “Eğer içinde herhangi bir vesvese bulursan şöyle de: “O (Allah), hem evveldir, hem ahirdir, hem zahirdir, hem batındır. O her şeyi bilendir” (Hadid 3). Ebu Davud, Edeb 118, (5110)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Kim görmediği halde rüya görme iddiasına kalkarsa (kıyamet günü) arpa daneciğine düğüm atması teklif edilir. Kim de kendisinden hoşlanmadıkları halde, bir grubun konuşmasını dinleme gayretine düşerse kıyamet günü kulağına erimiş kurşun dökülür. Kim bir sureti tasvir ederse (kıyamet günü) azaba uğrar ve bu yaptığına ruh üflemesi emredilir, ama üfleyemez.” Buhari, Ta’bir 45, Ebu Davud, Edeb 96, (5024), Tirmizi, Rü’ya 8, (2284)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Şurası muhakkak ki, en büyük yalanlardan biri, kişinin kendisini babasından başka birisine nispet etmesi veya görmediği bir şeyi gözlerinin gördüğünü iddia etmesi, yahut da Resulullah (sav)’ın söylemediği bir şeyi O’na söyletmesidir.” Buhari, Menakıb 5
- Sabit İbnu Dahhak anlatmıştı: “Resulullah (sav) buyurdular ki: “Kim, bile bile, yalan yere İslam’dan başka bir din ile yemin ederse, bu kimse dediği gibidir. Kim kendisini bir şeyle öldürüp (intihar ederse) kıyamet günü. O şeyle azap verilir. Kişinin gücü dışında olan bir şey üzerine yaptığı nezir muteber değildir. Mü’mine lanet etmek onu öldürmek gibidir. Bir mü’mine küfür nispet etmek onu öldürmek gibidir. Kim kendisini bir şeyle keserse kıyamet günü onunla kesilir. Kim malını çok göstermek için yalan bir iddiada bulunursa, Allah onun azlığını artırır.” Buhari, Eyman 7, Cenaiz 84, Edeb 44, 73, Müslim, İman 176, (110), Tirmizi, İman 16, (2638), Ebu Davud, İman 9, (3257), Nesai, Eyman 7, (7, 5, 6)
- Bir kavimde gulül (denen devlet malından hırsızlık) zuhur ederse, Allah o kavmin kalplerine korku atar. Bir kavim içinde zina yayılırsa orada ölümler artar. Bir kavim, ölçü ve tartılarda (hile yaparak) miktarı azaltırsa Allah ondan rızkı keser. Bir kavmin (mahkemelerinde) haksız yere hükümler verilirse, o kavimde mutlaka kan yaygınlaşır. Bir kavm ahdinden dönüp gadre yer verirse, Allah onlara mutlaka düşmanlarını musallat eder.” Muvatta, Cihad 26, (2, 460)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “İnsanlar arasında Allah’ın en çok buğzettiği üç kişi vardır: 1-Harem’de sapıtıp haktan ayrılan, 2-İslam’a girdiği halde cahiliye sünnetini arayan, 3-Haksız yere, kanını dökmek için bir adamdan kan talep eden.” Buhari, Diyat 9
- Anlattığına göre, Hazreti Muaviye radıyallahu anh kendisine: “Resulullah (sav)’dan işittiğin bir şeyi bana yaz” diye mektup yazmıştır. O da Hazreti Muaviye’ye şunu yazmıştır: “Resulullah (sav)’ın şöyle söylediğini işittim: “Allah Teala hazretleri, sizin için üç şeyi mekruh addetti: 1-Dedikodu, 2-Malın ziyanı, 3-Çok sual!..” Buhari, Zekat 53, Edeb 6, Müslim, Akdiye 35, (539)
- Siz bir kısım ameller işliyorsunuz ki, onlar sizin nazarınızda kıldan daha ince (daha ehemmiyetsizdir. Halbuki biz onları, Resulullah zamanında helake atıcılardan addederdik.” Buhari, Rikak 32
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Kardeşine karşı şamata yapma. Allah ona afiyet sana da belayı verir.” Tirmizi, Kıyamet 55, (2508)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Bir şeye karşı sevgin seni kör ve sağır eder (de onun eksiklerini görmez, kusurlarını işitmez olursun.” Ebu Davud, Edeb 125, (5130)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Şeytan insanoğlunda, kanın cereyanı gibi cereyan eder.” Ebu Davud, Sünnet 18, (47819)
- İmam Malik ’e ulaştığına göre, “Ümmü Seleme , Efendimiz’den sormuştur: “Ey Allah’ın Resulü! Aramızda salihler mevcut iken bizler helak mi olacağız?” Resulullah (sav): “Evet,” buyurmuşlardır, “pislik (zina) artarsa!” Muvatta, Kelam 22, (2,991)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Hanımını kocasına karşı, köleyi efendisine karşı ayartan bizden değildir!” Ebu Davud, Talak 1, (2175), Edeb 135, (5170)
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR