Davalar nedir? Davalar ‘ın dindeki yeri nedir? Davalar ile ilgili Resulullah’ın söylediği hadisler şunlardır;
NEZİR (ADAK)
Nezir (Adak) nedir? Nezir (Adak) dindeki yeri nedir ? Nezir (Adak) ile ilgili Resulullah’ın söylediği hadisler şunlardır;
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Ma’siyette (günah şeylerde) nezir yoktur. Bunun kefareti de yemin kefaretidir.” Ebu Davud, Eyman 23, (3292), Tirmizi, Nüzur 1, (1524), Nesai, Eyman 41, (7, 26)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Ne bir masiyette ne de insanoğlunun malik olmadığı bir şeyde nezir yoktur.” Nesai, Eyman 14, (7, 28), Müslim, Nezr 8, (1641), Ebu Davud, Eyman 28, (3316)
- Kasım İbnu Muhammed’in şöyle söylediğini işittim: “İbnu Abbas ‘a (r.a) bir kadın gelip: “Ben oğlumu kurban etmeye nezrettim! (Ne dersin?)” dedi. İbnu Abbas ona: “Oğlunu kesme, yeminine karşı kefarette bulun!” diye cevap verdi. Bu cevap karşısında orada bulunan yaşlı bir zat: “Bu nezirde nasıl kefaret olur?” dedi. İbnu Abbas açıkladı: “Allah Teala hazretleri Kur’an-ı Kerim’de: “Hanımlarına zıhar yapanlarınız bilsin ki, bu sözleriyle hanımları onların anneleri olmuş olmaz. Gerçekten onlar çirkin ve asılsız bir söz söylüyorlar…” (Mücadele 2) buyurmuş, sonra da gördüğün gibi, bu zıharda bulunanlara kefaret takdir etmiştir.” Muvatta, Nüzur 7, (2, 476)
- Resulullah (sav) buyurmuştur ki: “Nezir kefareti, başka bir şey zikredilmemişse yemin kefaretidir.” Müslim, Nüzur 13, (1645), Ebu Davud, Eyman 31, (3323), Tirmizi, Nüzur 4, (1528)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Nezir iki çeşittir: Kimin nezri Allah’a taatla ilgiliyse bu nezir Allah içindir. Bunda vefa gerekir. Kimin nezri de Allah’a masiyetle ilgili ise işte bu nezir şeytan içindir, bunda vefa yoktur. Böyle bir nezirde bulunan kimse, nezri için, yeminde olduğu gibi kefarette bulunur.” Nesai, Eyman 41, (7, 28, 29)
- İbnu Ömer ‘i (r.a) şöyle söyler işittim: “Siz nezr etmekten yasaklanmadınız mı? Resulullah (sav) demişti ki: “Nezir, olacak bir şeyi ne öne alır ne de geriye bıraktırır. Ancak onanla cimriden mal çıkarılmış olur.” Buhari, Kader 6, Eyman 26, Müslim, Nezr 3, (1639), Ebu Davud, Eyman 26, (3287), Nesai, Eyman 24, (7, 15, 16)
- Resulullah (sav) buyurdular ki: “Nezir, ademoğluna, Allah’ın kendisine takdir etmediği hiçbir şeyi yakınlaştırmaz. Ancak nezir, kadere muvafık olur. Nezir sayesinde, cimrinin kendi arzusu ile çıkarmak istemediği, cimriden çıkarılır.” Buhari, Kader 6, Eyman 26, Müslim, Eyman 7, (1640), Ebu Davud, Eyman 26, (3288), Tirmizi, Nüzur 10, (1538), Nesai, Eyman 25, (7, 16)
- Resulullah (sav)’ın şöyle söylediğini işittim: “Kim Allah’a itaat etmeye nezrederse hemen itaat etsin. Kim de Allah’a isyan etmeye nezrederse, sakın isyan etmesin.” Buhari, Eyman 28, Muvatta, Nüzur 8, (2, 476), Ebu Davud, Eyman 22, (3289), Tirmizi, Nüzur 2, (1526), Nesai, Eyman 28, (7, 17), İbnu Mace, Kefarat 16, (2126)
- Bir kadın hastalanmıştı. Şöyle bir nezirde bulundu: “Allah Teala hazretleri bana şifa verirse, buradan gidip Mescid-i Aksa’da namaz kılacağım.” Sonra kadın iyileşmişti. Hemen yol hazırlığı yaptı. Hz. Meymune ‘ye geldi, selam verip kararını anlattı. Meymune, kadına: “Hele otur, hazırladığını (burada) ye, Resulullah (sav)’ın mescidinde namaz kıl. Zira ben O’nun şöyle söylediğini işittim: “Şu mescidimde kılınan bir namaz, Ka’be Mescidi hariç bütün mescitlerde kılınan bir namazdan daha hayırlıdır.” Müslim, Hacc 510, (1396)
- Fetih günü bir adam kalkıp: “Ey Allah’ın Resulü” dedi, “Ben aziz ve celil olan Allah’a nezirde bulundum ve dedim ki: “Eğer Mekke’nin fethini sana müyesser ederse, Beytu’l-Makdis’te iki rekat namaz kılacağım.” Resulullah (sav) adama: “Sen şurada kıl!” cevabında bulundu. Adam talebini tekrar etti. “Sen şurada kıl” buyurdu. Adam bir kere daha tekrar edince: “Öyleyse sen bilirsin” buyurdular. Ebu Davud, Eyman 24, (3305)
- Anlattığına göre, İbnu Ömer ‘in (r.a) -önceden belirttiği bir günde oruç tutmaya nezreden bir kimsenin, nezrettiği o günü, Kurban veya Ramazan bayramlarına rastladığı takdirde, nezrini yerine getirip getirmeyeceği hususunda- şöyle dediğini işitmiştir: “Resulullah (sav)’da sizin için güzel örnek vardır. O, ne Kurban ne de Ramazan bayramlarında oruç tutmamıştır. Üstelik o günlerde oruç tutmayı uygun da görmemiştir.” Soru sahibi sorusunu tekrar edince İbnu Ömer: “Resulullah (sav) nezre uymayı emretmiştir, iki bayram gününde oruç tutmayı da nehyetmiştir” demiştir. Soru sahibi sorusunu yine tekrar edince eski cevabına ilavede bulunmamıştır. Buhari, Eyman 32, Savm 67, Müslim, Siyam 142, (1139)
- Resulullah (sav) hutbe verirken, güneşte ayakta duran bir adam gördü. Bunun niye orada durduğunu sordu. “Bu Ebu İsrail’dir, güneşte durarak oruç tutmaya, yiyip içmemeye, gölgede oturmamaya ve konuşmamaya nezretmiştir!” dediler. Resulullah (sav): “Ona söyleyin! Gölgelensin ve konuşsun, ancak orucunu tamamlasın” buyurdular. Buhari, Eyman 31, Muvatta, Eyman 6, 2, 475), Ebu Davud, Eyman 23, (3300)
- Ukbe’nin kız kardeşi, yürüyerek hacc yapmaya nezretmişti. Ukbe onun bu işi yaya olarak yapamayacağını Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e söyledi. Resulullah (sav): “Allah, kız kardeşinin yayan yürümesinden müstağnidir. Binsin ve bir deve kurban etsin!” buyurdular. [Bir rivayette: “Allah, kız kardeşinin Beytullah’a yayan yürümesi sebebiyle bir şey yapacak değildir” buyrulmuştur.] Ebu Davud, Eyman 23, (3295, 3296, 3297)
- Resulullah (sav), iki oğlunun omuzlarına ardılmış olarak yürümekte olan bir ihtiyar görmüştü. “Bunun derdi ne de böyle yürüyor” diye sordu. “Yürümeye nezretmiş!” dediler. “Şurası muhakkak ki, Allah bu biçarenin kendine eziyet etmesinden müstağnidir” buyurdular ve hayvanına binmesini emrettiler. Buhari, Eyman 31, Sayd 27, Müslim, Nüzur 9, (1642), Ebu Davud, Eyman 23, (3301), Tirmizi, Nüzur 9, (1537), Nesai, Eyman 42, (7, 30)
- Kim “malım Ka’be yolunda feda olsun!” diye nezrederse, ona yemin kefareti gerekir. Kim de bağışlayacağı malı tayin edip belirlerse, o malı çıkarması gerekir, hatta bu mal üçte bir den fazla bile olsa. Muvatta, Nüzur 17, (2, 48l)
- İmam Malik’ten rivayete göre, kendisine, “malım Allah yolunda sadakadır” diyen kimse hakkında sorulmuştu, şu cevabı verdi: “Üçte birini sadaka yapar. Zira, Resulullah (sav) Ebu Lübabe (r.a): “Günah işlemiş bulunduğum kavmimin yurdunu terk edip, sana mücavir olacağım. Malımı da Allah ve Resulü’ne tasadduk edeceğim” dediği vakit: “Bu maldan üçte birinin bağışı sana kifayet eder” demişti.” Muvatta, Nüzur 16, (2, 481)
- Bir kadın (gelerek): “Ey Allah’ın Resulü! Ben senin yanı başında def çalmaya nezrettim!” dedi. Resulullah (sav): “Nezrini yerine getir!” buyurdular. Ebu Davud, Eyman 27, (3315)
- Bir adam, Resulullah (sav)’e: “Ben şu şu yerde bir kurban kesmeye nezrettim!” dedi. Zikrettiği yer cahiliye insanlarının kurban kestikleri bir yerdi. Resulullah (sav): “Orada, kendisine ibadet edilen cahiliye putlarından biri var mı?” diye sordu. Adam: “Hayır!” deyince: “Pekiyi orada, onların bayramlarından bir bayram kutlanıyor mu?” diye sordu. Adam yine “hayır!” deyince, “Öyleyse nezrini yerine getir!” emrettiler. Ebu Davud, Eyman 27, (3313)
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR