EBU SAİD EL HUDRİ
İçindekiler
- Cesur, sabırlı, fedakar bir zat. Yoksula, yetime daima yardım ederdi.
- Binden fazla hadis rivayet eden ve “müksirûn” diye anılan yedi sahabeden biridir.
- Efendimize (sav) biat eden ilk sahabelerden.
Ebu Said El Hudri‘nin Hayatı
Ebu Said El Hudri, Medine’nin Hazrec kabilesindendir. Asıl adı Sa’d bin Mâlik tir. Annesi Üneyse binti Ebû Harise, babası Mâlik bin Sinan ‘dır. Küçük yaşta Bedir ve Uhud Savaşlarına katılmak istemiş anca Efendimiz (sav) izin vermemişti. Efendimize (sav) biat eden ilk sahabelerden dir. Hak yanlısı, cesur, sabırlı fedakârdı. Yoksula yetime daima yardım ederdi. Binden fazla hadis rivayet etmiştir. Bu nedenle ‘müksirûn” diye anılan yedi sahabeden biri olmuştur. (694) yılında bir cuma günü vefat etmiştir. Vefat ettiğinde 80 yaşlarında idi.
Ebu Said El Hudri‘nin Müslüman Oluşu
Ebu Said El Hudri Medine ‘nin Hazrec kabilesindendir. Asıl adı Sa’d bin Mâlik ‘tir. Annesi Üneyse binti Ebû Harise dir. Adi b. Nacaroğlularındandır. Efendimize (sav) biat etmiştir. Babası Mâlik bin Sinan Medine ‘de İslam’ın ilk yayıldığı zamanlarda Müslüman olmuştur. Ebu Said El Hudri‘nin aynı anneden olan kardeşi meşhur sahabe Katade bin Numan ‘dır. Ebu Said El Hudri‘nin gönlünde olan iman artmıştı. Efendimiz (sav) ile beraber olmak, sohbetini dinlemek ve hizmette yer almak için çaba sarf ediyordu. Mescid-i Nebevî inşasında da yer almıştır aynı zamanda.
Ebu Said El Hudri‘nin Katıldığı Savaşlar
Ebu Said El Hudri Bedir Savaşına katılmayı çok istemişti. Ancak yaşı küçük olduğu için savaşa kabul edilmedi. 13 yaşına geldiğinde Uhud Savaşına katılmak istemiş ve bunun için Efendimizin (sav) huzuruna çıkmıştır. Babası Mâlik oğlunun geliştiğini söyleyerek savaşa katılmasını istemiş ancak Efendimiz (sav) izin vermemişti. Mâlik bu savaşta şehit düşmüş ancak ailesine hiçbir gelir bırakamamıştı. Yardım için annesi oğlu Ebu Said El Hudri ‘yi Efendimizin (sav) huzuruna göndermişti. Efendimiz (sav) ise: “istemekten sakınanı Allah’ın iffetli kılacağını, halktan bir şey beklemeden elinde olanla yetineni zengin edeceğini, sabretmek isteyene de sabır vereceğini söyledi.”
Bu sözlerden sonra kimseden bir şey istememişti. Efendimiz (sav) ile bundan sonraki süreçte Hendek Savaşına ve on iki savaşa katılmıştır. Efendimize (sav) biat eden ilk sahabelerdendi. Efendimiz (sav) vefat ettikten sonra Medine ‘de fetva vermek ve öğretim ile meşgul olmuştu.
Ebu Said El Hudri‘nin Rivayet Ettiği Hadisler
Ebu Said El-Hudri binden fazla hadis rivayet etmiştir bu nedenle “müksirûn” diye anılan yedi sahabeden biri olmuştur.
“…Hz. Peygamber’in, hadislerin yazılmasını yasaklamasıyla ilgili en yaygın ve sahih rivayet Ebû Saîd’den nakledilmiştir. Kendisinden hadis öğrenenlerden bazıları ezberledikleri hadisleri yazmak isteyince buna izin vermemiş, hadislerin Kur’an haline getirilmemesini söyleyerek onları ezberlemelerini tavsiye etmiştir. Ebû Saîd, Resul-i Ekrem’den başka Hz. Ebû Bekir ve Ömer gibi önde gelen sahabelerden hadis rivayet etmiş, kendisinden de Abdullah b. Ömer, Cabir b. Abdullah, Enes b. Mâlik gibi sahabeler, oğulları Âmir ve Abdurrahman, karısı Zeynep binti Kâ‘b b. Ucre ile Ebû Seleme b. Abdurrahman, İbn Ömer’in azatlısı Nâfi‘, Saîd b. Müseyyeb, Atâ b. Yesâr, Saîd b. Cübeyr ve Hasan-ı Basri gibi tanınmış tabiiler rivayette bulunmuşlardır. Ebu Said el-Hudri talebelerini, “Merhaba Resûlullah ’ın bize vasiyet ettiği kimseler!” diyerek karşılar, Hz. Peygamber’in, İslâmiyet’i öğrenmek üzere dünyanın dört bir yanından insanların geleceğini haber verdiğini ve ashaba onlara iyi davranmalarını tavsiye ettiğini söylerdi” (Tirmizî, “ʿİlim”, 4)
Rivayet ettiği hadislerden birkaçı şöyledir:
- “Kim helalinden yer, sünnete göre hareket eder, insanlara kötülük ve eziyet etmezse cennete girer.” (Tirmizî, Kıyâme: 60.)
- “Şüphesiz ki sizler, sizden önceki milletlerin kötü âdetlerine, karışı karışına, arşını arşınına öyle uyacaksınız ki, onlar bir kertenkele deliğine girseler siz de arkalarından gireceksiniz.” “Sözünü ettiğiniz kimseler Yahudiler ve Hıristiyanlar mıdır?” dedik. “Onlardan başka kim olacak?!” cevabını verdi. (Müslim, İlim: 6; İbni Mâce, Fiten: 17.)
- “Mümin cennete kavuşuncaya kadar, kulağına gelen hayırlı söz ve hikmete doymaz.” (Tirmizî, İlim: 19.)
- Ebu Said El Hudri (r.a) derdi ki: “Fakirleri sevin. Zira ben Resulullah ’ın (sav), dualarında şöyle söylediğini işittim: “Allah’ım, beni fakir olarak yaşat, fakir olarak ruhumu kabzet, ahirette de fakirler zümresinde haşret.” (İbnu Mace Sünen, (4126) (Hds): 7252
- Ebu Said El Hudri (r.a) anlatıyor: “Resulullah ’ın (sav) yanında oturuyorduk. Bir ara: “Size Abdulkays kabilesinin gönderdiği heyet geldi” buyurdular. Halbuki içimizden hiç kimse henüz heyetin geldiğini görmemişti. Hakikaten geldiler ve konakladılar. Sonra Aleyhissalâtu vesselâm’ın huzuruna geldiler. Onlardan Eşecc el-Asarî adında biri konaklama yerinde kaldı, o sonradan geldi. Çünkü o, bir konağa indi, devesini ıhtırdı. Yolculuk elbisesini bir kenara bıraktı. Sonra taze elbise giyip, öyle Efendimizin (sav) huzuruna çıktı. Resulullah aleyhissalâtu vesselâm da ona: Ey Eşecc! Sende aziz ve celil olan Allah’ın sevdiği iki haslet vardır: Hilm Acele etmemek ve teenni ile hareket etmek” buyurdular. Eşecc: “Ey Allah’ın Resulü! Bu hasletler, cibilliyetimde fıtratımda doğuştan getirdiğim bir şey mi, yoksa sonradan iradî gayretimle meydana gelen bir şey mi?” dedi. Resulullah (sav): “Hayır! Yaratılışında bulunan bir şeydir!” buyurdular.” (İbnu Mace, Sünen (4187) , Hds, (7277)
Ebu Said El Hudri ‘nin Verdiği Öğüt
Ebu Said El Hudri den biri öğüt vermesini isteyince şunları söylerdi: “Allah’tan kork, çünkü her işin başı Allah korkusudur. Cihada sarıl, çünkü cihat İslâm’ın ruhbaniyeti, dünya zevk ve lezzetlerine kapılmama hissidir. Allah’ı zikretmeye ve Kur’an okumaya devam et ki seni gökte melekler, yerde insanlar arasında yaşatacak olan budur. Doğruyu söyle, bunun dışında da sükûtu tercih et. Bunları yaparsan şeytanı yenersin.”
Ebu Said El Hudri ‘nin Vefatı
Ebu Said El Hudri (694) senesinde bir cuma günü vefat etmiştir. Vefat ettiğinde seksen yaşlarında idi.